AKŞENER’İN KUMLUCA ZİYARETİ ÜZERİNE DÜŞÜNCELER 2

Akşener’in dediklerini de gazetede okudum. Akşener Kumluca’da “Vatandaşımızla hemhal oluyoruz. Elini sıkmadığınız insan, sizin değildir. Kapısını çalmadığınız kimse sizin değildir. Ayağınızı basmadığınız yer sizin değildir. Onun için hepimiz bunu yapacağız. Bütün ağaları burada sandalyenin üstüne çıkıp size benim gibi hitap etmek zorunda bırakacağım. İnşallah onun için geziyoruz. Haziran sonuna kadar da Güneydoğu dahil bütün büyükşehirleri ilçeleri tek tek dolaşacağız” demiş.

İyi Parti ortaya çıktığı zaman Akşener gene aynı şeyleri söyledi. Ama dediklerini tam yapmak için fırsat bulamadı. Bu yüzden siyasi düzlemde gerekli çıkışı yapamadı. Ben bu çıkışı umutla beklemiştim. Çünkü kanımca milliyetçi partilerin hiçbiri Fırat’ın doğusuna yeterince eğilmiyordu. Eğilseler ve gücün birlikte olduğunu anlatsalardı ayrılıkçılar bu kadar güç toplayamazlardı.

Seçimlerden önce İYİ Parti’nin ilçe örgütünü hiç açık görmemiştim. Nerede bunlar diye sorduğumda halkın arasında cevabını alıyordum. Halbuki bizim mahalleye hiç uğramadılar. Bundan şu sonucu çıkardım: Örgüt hantaldır.

Ben İyi Parti ile MHP’nin milliyetçilik anlayışlarının yeterince belirgin olmasını bekliyorum. Aynı tabandan beslenen bu iki parti arasındaki farkı belirgin hale getirecek olan genel başkanlarının söylemleridir. MHP’nin son iki seçimde takındığı tutum bu partinin milliyetçilik politikasından iyice uzaklaşıp milli görüş eksenine girdiğinin göstergesi sayılabilir. Yani son zamanlarda ara yerde gezen “akkurt” adını hakketmeye çalıştığı gözleniyor.

Bu durum ayrı bir parti olmanın mantığına aykırıdır. 50 yıllık milliyetçi söylem bir kenara bırakılıp başka bir partinin kuyruğuna takılmanın mantığını kimseye açıklayamazsınız. Son bir yılda bu konuda en ufak bir eylem de yapılmamıştır. Denebilir ki “Geçen yıllarda rahmetli Alparslan Türkeş de böyle yapmış ve hareketin gelişmesine katkı sağlamıştır.” Böyle bir şey de yok. Sayın Devlet Bahçeli ve sayın Erdoğan’ın tek ortak noktası partilerinde dizginleri büyük bir başarı ile ellerinde tutuyor olmalarıdır. Partilerinde onlar ne derse o olmaktadır. En ufak bir fikir beyanı hainlikle suçlanmak için yeterlidir. Nitekim MHP eski Fethiye Belediye başkanı Behçet Saatçi ve Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül için aynen böyle davranmıştır.

Ülkenin ali çıkarları için ülkenin her tarafını karış karış gezecek ve vatandaşın sesini dinleyecek, bunu her mahfilde yüksek sesle dillendirecek siyasetçilere ihtiyaç var. Bu ülkenin yurttaşlarını Türk-Kürt, Alevi-Sünni, zengin-yoksul, işçi-işveren, sağcı-solcu demeden kucaklayacak ve sorunlarını çözmek için uğraşacak siyasetçilere ihtiyaç var.

Milliyetçilik de, halkçılık da, dindarlık da bunu gerektirir.

Meral Akşener bunlardan biri olabilir mi?

Bekleyip göreceğiz.

 Whatsapp'tan Ulaş