Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO) Başkanı Davut Çetin, Antalyaspor’da bugüne kadar 451 kombine satılmasını eleştirerek, "Böyle bir kentte, 451 kombine satışının, gelirinin az olması kabul edilemez. Antalya’da kaç kişide Antalyaspor forması var? Antalyaspor için birleşmemiz gerekirken, biz gruplar ve kişiler üzerinden bölünmeye devam ediyoruz. Antalyalılık ruhu ve kimliğini bir türlü bir üst kimlik haline getiremedik"dedi.

ATSO’nun temmuz ayı meclis toplantısı meclis ve komite üyelerinin katımıyla yapıldı.ATSO Meclis Başkanı Süleyman Özer’in yönettiği meclis toplantısında Başkan Davut Çetin gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Dün Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrika yangınına ilişkin açıklamalarda bulunan Çetin, “Büyük bir yangın felaketi yaşayan Köksal Sarı arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi sunuyorum. Maalesef hassas malzeme olduğu için büyük kayıp oldu, yangın konusunu bilen birisiyim. Allah can kaybı yaşatmasın. Arkadaşımızın kendini ve işini hızla toparlamasını diliyoruz. Aksu ilçemizde de büyük yangın yaşandı, seralar yandı. İnşallah bu üzücü olaylar tekrar etmez” diye konuştu.

İki bakan şansı

Temmuz ayında Türkiye’nin gündeminin yeni hükümet sistemi, yeni bakanlar kurulunun olduğunu aktaran Çetin,” Türkiye bu modelin artı ve eksilerini yaşayarak tecrübe edecek ve muhtemelen zamanla sistem oturacaktır. Dileğimiz bu sistemin reformları hızlandırmasıdır. Bakanlar Kurulu’nda Antalya’dan iki Bakanımızın önemli görevlerde bulunmasından gurur duyduk. Dışişleri Bakanımızın dört yıldan bu yana yürüttükleri göreve devam etmesinden Antalya olarak mutlu olduk. Kültür ve Turizm Bakanımız Odamız için ayrı bir gurur vesilesidir. Antalya kökenli olması, şirketinin Odamız yönetim kurulunda temsil edilmesi bizim için büyük mutluluk kaynağıdır.”ifadelerine yer verdi.

Sorunların çözümünü bir bakanın tek başına başaramayacağını belirte Davut Çetin, önemli olanın kişiler değil, sistem olduğunu vurguladı.

“15 Temmuz şehitlerini andı”

Yeni sistemde yönetimlerde reform yapılmasının önemli olduğunun altını çizen Çetin, “Bu ay 15 Temmuz’un ikinci yıldönümüydü. O gece tankların karşısında duran şehit ve gazileri bir kez daha saygıyla anıyorum. Devletimizin FETÖ gibi yapılardan, her tür çeteden temizlenmesini temenni ediyorum. Artık FETÖ gibi, Adnan Hoca gibi yapılanmaları iş işten geçtikten sonra değil, daha önce durdurmalıyız. Sistemimiz bu tür örgütlerin güçlenmesine izin veriyorsa siyasi sistemde, güvenlik ve istihbarat sisteminde, yargı sisteminde eksikler vardır. Bunları konuşmalı ve düzeltmeliyiz.”ifadelerine yer verdi.

Savunma sanayinin önemi”

Türkiye’ni, Pakistan ile helikopter satış anlaşması yaptığını aktaran Çetin, “ Pakistan’a 30 adet ATAK helikopteri satacağız. 1.5 milyar dolarlık bir satış. Dünyada böyle bir ihracat yapabilen az sayıda ülke var. Türk savunma sanayi hızla gelişti. Çünkü Devlet öncelik verdi, sipariş verdi, ASELSAN, TUBİTAK ve diğer kurumlar bu hedeflere dönük çalıştı ve sonuç alındı. Savunma sanayindeki gelişmeyi diğer ileri teknoloji alanlarında da gerçekleştirdiğimiz zaman ekonomide başarıyı yakalarız” dedi.

Geçen yıla oranla otomobil satışında düşüş”

Son günlerde bazı sektörlerde yavaşlamanın giderek arttığına değinen Davut Çetin, “ Haziran ayında geçen yıla göre otomobil satışlarında yüzde 37 azalma olmuştur. Beyaz eşya satışları yüzde 8.4 oranında düşmüştür. Beyaz eşyada altı aylık düşüş yüzde 13’e yaklaştı. Toplam perakende satışları ise yılın ilk aylarında iyiydi, yüzde8 civarında reel satış artışı vardı, mayısta zayıflama oldu ve yüzde 4.6’ya düştü. Seçim belirsizliğinden sonra tekrar bir canlılık olabilir. Tüketici güveninde bu ay bir toparlanma var, inşallah devam eder ve bir canlanma olur.”

“Kredi faizlerinde hareket alanı kalmadı”

Konut satışı hazirandaki konut kredi kampanyasıyla bir canlanma olduğunu anımsatan Çetin,” Türkiye genelinde toplam satış yüzde 22, Antalya’da yüzde 25 arttı. Antalya büyük iller arasında en yüksek artışı sağladı. Bu artışta kredili satışlar etkili oldu. Kredi kampanyalarında sona gelindi, çünkü bankaların faiz yükleri arttı. Mevduat faizleri son günlerde yüzde 20’ye yaklaştı. Ticari kredi faizleri yüzde 23’ün üzerinde çıktı. Dolayısıyla kredi faizlerinde artık hareket alanı kalmadı” diye konuştu.

“Merkez Bankası dövizdeki kanamayı durdurmalıdır”

Enflasyon ve dolardaki artışın Türkiye’yi fakirleştirdiğini ileri süren Çetin, ”Özellikle AVM’lerde olan üyelerimiz artık feryat ediyor. Hiçbir firma kirasında veya maliyetlerinde birdenbire yüzde 30-35 artışlara dayanamaz. Ekonomi yönetimi acilen bu döviz kirasına bir düzenleme getirmelidir. Dövizdeki artışın ekonomideki olumsuz etkisi artmaktadır. Kur artışı yüzünden son aylarda büyük şirketler bile ödeme güçlüğüne girdiler.Son dönemde arka arkaya kredi yapılandırma talepleri geliyor. Basına yansıyan kredi yapılandırmaları 23 milyar doları buldu. Bu nedenle bankaların kredi notları düşürülmektedir. Ekonomi yönetimi, Merkez Bankası, hepimiz bu konuya gereken önemi vermeliyiz. Merkez bankası dövizdeki kanamayı durdurmak zorundadır. Bu nedenle bugün Merkez Bankası piyasa sakinleşene kadar faiz gibi araçları kullanmaya devam etmelidir. Eğer piyasa enflasyonun düşeceğine inanır ve Merkez Bankasına güvenirse piyasa sakinleşir. Sorunlar daha fazla büyümeden mali kaynak ve döviz sağlayacak adımlar atmalıyız. Kemer sıkmaz ve yapısal reformlara başlamazsak sonunda IMF’e gitmek gerekebilir.”

İmar affı gibi adımlarla içeride kaynak oluşturmayacağını dile getiren Çetin, döviz için dışardan para gelmesinin önemli olduğunu kaydetti.

Antalya’da ekonomik ve sektörel gelişmelerde ekonomideki genel yavaşlamanın etkilerinin hissedildiğini belirte Davut Çetin, “Turizmde rekorları tekrar etmeye gerek yok, yüksek sezonda aylık bazda yüzde 20, yıllık yüzde 30 civarı bir büyümemiz var. Bu dönemde İran, İsrail ve Ukrayna pazarları dışında bütün pazarlarda iyi bir gelişme görüyoruz. Bu sezonda İspanya’da Alman ve İngiliz turist sayısı azaldı, çünkü Türkiye’ye yönelme oldu. Yabancı basında Antalya’da yüzde 100 doluluk olduğu yazılıyor.”dedi.

Çetin şöyle konuştu: “ İlk altı ayda ihracatta Rusya, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan gibi ülkeler ihracat artışı sağladı. Rusya pazarı ihracatta kurtarıcı oldu. Bu yıl İran ve Irak pazarları oradaki krizler nedeniyle daraldı. Çin’e ihracatta da yavaşlama söz konusu. Son dönemde bizi mutlu eden husus Japonya, Kanada gibi uzak yerlere ihracatın artmasıdır. Antalya artık dünyanın bütün ülkelerine ihracat yapabilmektedir. Bütün sektörlerimiz ihracata daha fazla önem vermelidir” ifadelerini kullandı.

“Turizmde nitelikli eleman sorunu”

Ekmek, gıda üretimi, LPG, tüpgaz satışı gibi halkın sağlığını, hayatını etkileyecek alanlarda ruhsatsız işyerleri olmasına göz yumulmaması gerektiğinin altını çizen Davut Çetin,” Akaryakıt sektörümüz, benzin istasyonu enflasyonunu tekrar gündeme getirmiştir. Bu konuda da ruhsat enflasyonu vardır. İşyeri enflasyonuna ne Bakanlıklar ne de belediyelerimiz bir çözüm, bir plan üretememiştir. Belediyelerin bir mahalle için yeterli ticaret alanı planlaması, esnaf çarşısı yapması, pazarcılığa denetim getirmesi gerekiyor. İki komitemiz nitelikli eleman sorununu dile getirmiştir. 27. grubumuz turizmde bile nitelikli eleman sorunu olduğunu, Türkiye’de Erzincan, Bitlis, Gümüşhane, Karabük gibi illerde turizm meslek liseleri olduğunu belirtiyor. Yani Türkiye’de turizm denizde, fakat turizm liselerinin çoğu karada, yani iç bölgelerde. Bu nedenle staj sisteminde de zorluklar yaşanıyor. Komitemiz ayrıca sivil havacılıkta da nitelikli eleman sorunu olduğunu ve lise açılması gerektiğini yazmış.”

“Grupların şikayet ve önerileri”

Asgari ücretin eşit olması yönündeki şikayetleri değerlendireceklerini vurgulayan Çetin,“Gübre sektörümüz barkod izleme sisteminin maliyetinden şikayetçi, uzun zamandır bu sorun yaşanıyor, halen alternatif çözüm geliştirilmedi. 10. grubumuz, kira maliyetlerinden yakınıyor. Kiralar döviz yüzünden, ayrıca kira stopajı ve KDV yüzünden artıyor. Bu stopaj ve KDV’de ele alınmalıdır. 19. grubumuz fahri trafik müfettişlerinin ceza yazdıklarında trafik suçunu ispatlamaları gerektiğini ifade ediyor. Grubumuz ayrıca Çaltıcak, Phaselis, Düzlerçamı gibi mesire alanlarının ücretli olmasına rağmen bakımsız olduğunu dile getiriyor” dedi.

"Çağa ayak uydurmalıyız"

Üyelerinden sektörel projelere önem vermesini isteyen Davut Çetin, “ Sektörlere vizyon verecek, üyelerin ufuklarını açacak çalışmalar yapın. Bizzat üyelerin katılacağı eğitim ve seminerler yapın.Çağ değişiyor, teknoloji değişiyor, birçok sektörümüz, daha doğrusu üyemiz çağın gerisinde kalma riskiyle karşı karşıya. Odamızın dijital dönüşüm projeleri bile gelecek konusunda örnektir. Sadece KDV oranı, belediye denetimi, belediye şirketleri gibi sorunlara takılıp kalmamalıyız. Her sektörde firmalar yenilik yapmak ve uzmanlaşmak zorundadır.”

"Antalyaspor’a destek"

Antalyaspor’un durumuna da değinen Çetin, ”Antalya, Türkiye’nin nüfus ve ekonomi olarak beşinci ili. Turizm ve tarımda birinciyiz. İnşaat sektörümüz de önemli. Böyle bir kentte, 451 kombine satışının, gelirinin az olması kabul edilemez. İstanbul’da bir kulüp Atatürk imzalı forma çıkardı, birkaç gün içinde milyonlar kazandı. Antalya’da kaç kişide Antalyaspor forması var? Antalya futbolda böyleyse baskette, voleybolda, atletizmde, yüzmede, jimnastikte ne durumda, bilmiyoruz. Antalyaspor için birleşmemiz gerekirken, biz gruplar ve kişiler üzerinden bölünmeye devam ediyoruz. Antalyalılık ruhu ve kimliğini bir türlü bir üst kimlik haline getiremedik. Dolayısıyla iş adamları bağış yapsın, toplu kombine alsın denildiğinde de aynı engeller çıkıyor. Herkes birbirine bir şekilde küsüyor. Ayrıca, taşıma suyla değirmen dönmüyor. Türkiye’de büyük ulusal şirketler sadece 3 büyük kulüp için çalışıyor. Birliktelik zayıf olduğunda kentte ilk önce kültür, sanat, spor zayıflıyor, sonra ticaret zayıflıyor ve sonra da kent kaybediyor. Antalyalılık ruhu, Antalya kimliği üzerinde hep birlikte durmak zorundayız. Kent kültürü ve kimliği olmadan turizm ve ticaret sürekli gelişemez” diye konuştu.