MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Boğaçhan Göksu, iş insanlarının başarılarını aktardıkları bir süreçte başarısız olduğu durumları Akdeniz Üniversitesi öğrencileri ile paylaştı. Geçmişte 3 şirket batırdığını belirten Göksu, her başarısızlığın bir tecrübe olduğunu, pes etmeden hedefler için mücadele vermek gerektiğini anlattı.

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) gençlik yapılanması olan Genç MÜSİAD’ın üniversite öğrencilerine yönelik hayata geçirdiği Young Business Academy projesi ile öğrenciler iş hayatına atılmadan önce tecrübeli iş insanlarının deneyimlerini dinleme fırsatı buluyor. Bu kapsamda Akdeniz Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde gerçekleştirilen konferansın konuğu "Başarısız Girişimler" sunumu ile Göksu Global Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Boğaçhan Göksu oldu. Göksu konuşmasında başarısız olduğu ticari hamlelerini anlatırken, gençlere de önemli tavsiyelerde bulundu.

Bugüne kadar hayallerinden ve hedeflerinden asla vazgeçmediğini aktaran Göksu, hayatın her evresinde başarısızlık yaşanabileceğini ancak başarıya ulaşmanın anahtarının yaşanan her başarısızlıktan pay çıkarmak olduğunu, geçmişin karanlığından sıyrılıp insanlığa ışık tutanlardan olmaya çabalamak gerektiğini söyledi. Sıvı azotla anında dondurma üretimi işine giriştiğini ancak hammadde temin edememesi yüzünden üretimi sürdüremediği için şirketin battığını belirten Göksu, seramik fincan üretim işinin de yine büyük bir firmanın hammadde dağıtımını durdurması sonucunda 5 ay ayakta kalabildiğini aktardı. Göksu, "ARGE’sine milyon harcadığımız fincan üretim işinin sonunda elimizdeki makineyi 150 bin liraya sattığımız için sevinir hale gelmiştik" dedi.

"4 yaşında çikolata fabrikası kurma hayalim vardı"

Hayatta "başarısız olmadım" diyenlerin risk almadıklarını söyleyen Göksu, bu risklerden birinin fincanda kek üretme işi olduğunu ancak aldıkları bu riskin de hüsranla sonuçlandığını dile getirdi. Asıl önemli olanın başarısızlıklardan ders çıkarmak olduğunu belirten Göksu, neden bu işi başaramadım sorusunu sorup yeni şeyler üretmek gerektiğini söyledi. Göksu, "Ben ticari hayatıma 2011’de sıfırdan bir dükkanla başladım. 4 yaşında çikolata fabrikası kurma hayalim vardı. Elimde çok az bir para ile yola çıktım. Çikolata ile kahveyi çok seviyorum. Elimde çok az bir para vardı. 3 yıl boyunca ARGE yaptım. Kendime 11 bin 898 adet mail attım. Bu kadar maili atmayı boşver tek tek tıklayıp silmeyi düşünün dakikalarınızı alır. Hiç sermayem yoktu ama ben o kadar inanmıştım ki bana boşuna uğraşıyorsun diyenler oluyordu. Düşünsenize Bayramoğlu Osmanlı Kahvecisi adıyla dünya genelinde kahve satacağım, frencheise vereceğim diyorsunuz böyle hedefleriniz var birisi çıkıyor ’bu dükkanın 3 bin lira kirası var kirayı çıkaramaz batarsın’ diyor. Bana manyak diyenler bile oldu. Onlara göre manyaklıktı belki ama ben inanmıştım ve içimde ukde kalmadı. Ben insanlar yaşlandıklarında keşke bu işi zamanında yapsaydım demesin istiyorum. 3 kez şirket batırdık ama şimdi başka bir işe giriyoruz. Kafaya koyduk mu yapıyoruz. Altını çiziyorum geçmişe ve karanlığa gömülürsek, oralarda takılırsak önümüze ışık tutanlardan olamayız. Biz önümüze bakmalı, pozitif olmalıyız. Bir de şu var eğer başarı kıstasınız para ise hiç biriniz başarılı olamazsınız. Çünkü paraya koşan adamdan para kaçar. Paraya koşandan olmayın. Arkadaşınızla ulan bunu da yapamadık deyip sırtınıza vurun varsın para kaybedin asıl önemli olan hedefleriniz ve hayallerinize ulaşmaktır" mesajını verdi.

Son durak mütevazi bir hayat

Hayatta gelmek istediği noktanın ne olduğu sorusuna da cevap veren Göksu, şirin bir beldede küçük bir bakkal dükkanı açarak mütevazi bir hayat sürmek istediğini söyledi. Göksu, "Açık yüreklilikle söylüyorum. Şirin bir beldede küçük bir bakkal dükkanı açıp, önünde çekirdek çıtlatırken zamanında ne güzel işler yapmışım, istihdam sağlamış, ekonomiye katkıda bulunmuş, hayallerimi gerçekleştirmişim demeyi, namaz vakti geldiğinde dükkanı kilitleyip camiye gitmeyi arzuluyorum. Belki şaşırdınız ama gelmeyi istediğim nokta budur. Bir insanın en son varmak istediği nokta buysa eğer kaybetme korkusu veya dibe vurma gibi bir şey olması söz konusu değildir" şeklinde konuştu.