Antalya Akdeniz Üniversitesi tarafından bel ağrısına karşı insanları bilgilendirmek amacıyla ‘Bel Okulu’ açıldı.

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü tarafından bel ağrısına karşı insanları bilgilendirmek amacıyla ‘Bel Okulu’ açıldı. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nehir Samancı Karaman’ın verdiği eğitime Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sibel Çubukçu Fırat, bölüm öğretim elemanları ve hastalar katıldı. Bireylerin hastalıklar ve korunma yöntemleri açısından bilgilendirilmelerinin tedavi açısından oldukça önemli olduğu vurgulayan Prof. Dr. Karaman, bu amaçla başlattıkları bel okulunun kişilerin omurga ve vücudunu tanıdığı, günlük yaşam ve iş ortamında beli ve vücudu doğru kullanmayı, belinin sorumluluğunu alarak bel ağrısı ile baş etmeyi öğrendikleri bir eğitim programı olduğunu ifade etti. Karaman, ayrıca bel okullarında; bel ağrısı nedenleri, risk faktörleri, tedavi yöntemleri, düzgün duruş, düzgün oturma, ağırlık kaldırma, uzanma, yatma gibi günlük aktivitelerde beli ve vücudu doğru kullanma prensipleri uygulamalı olarak aktarıldığını ifade etti.

Bel rahatsızlıklarının yaygınlığına vurgu yapan Karaman, “Bel ağrıları grip, nezle gibi üst solunum yolu infeksiyonlarından sonra en sık doktora başvuru nedenleri arasında sayılmaktadır. Verilere göre 5 erişkinden 4’ü yaşamlarının herhangi bir döneminde bel ağrısı ile karşı karşıya kalmaktadır. Toplumsal alanda bu denli sık görülen bel ağrılarının, kişilerin özel ve iş yaşamlarını olumsuz yönde etkilediği, yaşam kalitelerini düşürdüğü ve ciddi boyutta iş gücü kaybına neden olduğu bilinmektedir” dedi.

Bel ağrılarının kötü duruş, bel kaslarının zorlanması, belde kireçlenme, bel fıtığı, bel kayması, omurilik kanalı darlıkları, doğumsal bel problemleri, böbrek, mide gibi iç organlardan kaynaklanan problemler, omur tümörleri, omurganın mikrobik ve iltihabi hastalıkları gibi birçok nedenle ortaya çıkabileceğini kaydeden Karaman, “Bununla birlikte bel ağrılarının yaklaşık yüzde 95’ini mekanik olarak tanımladığımız iltihabi ve mikrobik sebeplere bağlı olmayan, yanlış duruş, oturuş veya ağırlık kaldırma gibi belin kötü kullanımına bağlı olarak ortaya çıkan ağrılar oluşturur. Toplumda yaygın olan inanışın aksine gerçek bel fıtığı, bel ağrılarının sadece yüzde 5 gibi oldukça küçük kısmını oluşturuyor. Bel ağrılarının en sık nedeni, bel çevresinde yer alan ve omurgaya destek olan kas ve bağ dokusu gibi yumuşak dokuların zorlanmasıdır” diyerek bel ağrılarının oluşum sebeplerini aktardı.

Karaman, temizlik, inşaat, taşımacılık, sağlık ve tarım alanında ağır bedensel aktiviteyle çalışanlar, aynı pozisyonda uzun süre oturmak zorunda kalan büro çalışanları, uzun süre ayakta durarak çalışanlar ve ağır yük kaldıranların yanında sedanter yaşam tarzına sahip olanlar, düzenli spor yapmayanlar, sigara ve alkol kullananlar, yoğun stres altındakiler, bel ve karın kasları güçsüz olanlar ve fazla kilolu kişilerin bel ağrıları açısından risk grubunda yer aldığını söyledi.

Prof. Dr. Karaman’ın sunumunun ardından Fizyoterapist Zehra Zerrin Perik tarafından hastalar üzerinde doğru ve yanlış vücut duruşları, oturma, yatma ve kalkmada dikkat edilmesi gereken hususlar ve bel açısından sağlıklı yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan bel egzersizleri gösterildi.