Bebeklik ve çocukluk döneminde baş gösteren Serebral Palsi (beyin felci) hastalığına yönelik Gaziantep’te halk söyleşisi gerçekleştirildi. Türkiye’nin önde gelen uzmanlarından Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek ve Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Fizyoterapisti Özcan Kalkan’ın konuşma yaptığı halk söyleşisinde hastalar, aileleri ve uzmanlar bir araya geldi.
 

Kapısını çalmadığı kişilerin adını pek de duymadığı ama çocukluk çağının en sık görülen kas ve sinir hastalığı Serebral Palsi, halk dilinde ‘spastik çocuk’ tabiriyle kullanılıyor. Yaklaşık her 1.000 çocuktan beşini etkileyen Serebral Palsili çocukların aileleri bilgi kirliliğinden dolayı yanlış yönlendirilebiliyor ve güç durumda kalabiliyor. Çocuklarda kas kontrolü ve vücut hareketlerinin kaybına neden olan Serebral Palsi, beyindeki hasarın olduğu yere göre çeşitli özellikler gösteriyor ve tiplere ayrılıyor. Spastisitede, kol ve bacak kaslarında kasılma kuvvetli olduğu için, gövdede tutulum yerine göre hareket kısıtlanıyor. Kimi çocukta sadece bacaklarda kasılma olurken, kiminde kol ve bacaklarda bulunuyor. Acıbadem Sağlık Grubu, bu çok önemli hastalığa dikkat çekmek ve aileleri bilgilendirmek amacıyla Gaziantep’te, Türkiye’nin önde gelen uzmanlarının katılımıyla halk söyleşisi gerçekleştirdi. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek ve Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Çocuk Fizyoterapisti Özcan Kalkan, Serebral Palsili çocuklar ve aileleri ile bir araya gelerek “Serebral Palsili Çocuğun Multidisipliner Tedavisi” konusunda bilgiler verdi, tedavide en yeni yaklaşımları anlattı.
 

Tedavide erken teşhis kritik önem taşıyor!

Serebral Palsi, doğum öncesinde, doğum anında ve doğum sonrasında gelişmekte olan beyindeki herhangi bir hasara bağlı oluşan hareket ve duruş bozukluklarının genel adı. Bu çocuklarda esas problemi beyindeki hasar oluşturuyor. Beyindeki hasarın mevcut tedavi sistemleri ile düzeltilmesi mümkün olmazken, Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Memet Özek, tedavide erken teşhisin son derece önemli olduğunu vurguladı. Her hasta için farklı tedavi hedefleri ve farklı tedavi seçenekleri olduğunu, geç kalmanın ise ciddi riske yol açtığını belirten Prof. Dr. Memet Özek “Yapılması gereken beynin şekil değiştirme özelliğinden faydalanarak (nöroplastisite) hasarlı bölgelerin görevini sağlam bölgelerin üstlenmesini sağlamak olmalıdır. Serebral Palsili çocuklarda rehabilitasyon yöntemleri ile spastisite azaltılamadığı zamanlarda mutlaka spastisite cerrahisi uygulanmalıdır. Çünkü spastisite çocuğun rehabilitasyonda ilerlemesini engeller ve çocuğun büyümesine bağlı olarak da spastisitede artış görülür. Bu da ileride çocuğun ulaşabileceği bağımsızlık seviyesini olumsuz etkiler. Spastisitesi olan çocuklar multidisipliner çalışma içinde değerlendirilmeli, spastisitesine yönelik uygun cerrahi girişimler planlanmalıdır” diye konuştu.
 

Bağımsızlık düzeyleri artırılabiliyor!

Uzun süre spastisiteye maruz kalmaktan vücutta yapısal problemler görülebilirken, spastisiteye yönelik cerrahi girişim uygulandıktan sonra çocuğun ortopedik olarak değerlendirilmesi ve bunlara yönelik de ihtiyaç duyulan girişimlerin yapılması gerektiğini belirten Çocuk Fizyoterapisti Özcan Kalkan da “Nöroplastisite hayatın ilk dönemlerinde özellikle 3 yaşına çok hızlıdır. Bu dönemde yapılan rehabilitasyondan iyi sonuçlar alınmaktadır. Hedefe yönelik uygun rehabilitasyon yapıldığında Serebral Palsili çocukların günlük yaşantıda bağımsızlık düzeyleri artırılabilmektedir” diye konuştu.