Antalya’da düzenlenen Çanakkale’den 15 Temmuz’a Vatan Sevgisi Paneli’nde Memur-Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban, 15 Temmuz gecesinin esas anlamının tekbir ve sala olduğunu söyledi.

Antalya Platformu’nun düzenlediği Çanakkale’den 15 Temmuz’a Vatan Sevgisi konulu panel Mimar Sinan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Panelin moderatörlüğünü Antalya İl Müftüsü Osman Artan yaparken, Memur- Sen İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Antalya Şube Başkanı Mustafa Çoban, İlahiyatçılar Süreyya Saltık ve İsmail Manca’nın yanısıra Gazeteci Yazar Muhammet Esiroğlu konuşmacılar arasında yer aldı. Konuşmacılar Çanakkale’den 15 Temmuz’a, Vatan, Cihat ve Şehadet konularında 20 ‘şer dakika söz aldı.

Antalya Platformu Dönem Başkanı Metin Doğan, 2014 yılında kurulan platformun aldığı destek ile son dönemde adından söz ettirdiğini belirtti. Antalya Müftüsü Osman Artan ise üç aylara girdiğimiz şu günlerde birlik ve beraberliğin öne çıkmasının önemine değindi. Artan, “Antalya’daki gönül dostlarımızı biraraya geldiği paneli önemsiyoruz. Üç aylarda bulunduğumuz zaman içerisinde iyilikle, güzellikle birbirimize destek olmamız gerekiyor. Çok sayıda kurumun ve sivil toplum kuruluşunun biraraya geldiğinin altını çizmek istiyorum. Allah bu kardeşliğimizi ve birlikteliğimizi daim eylesin” dedi.

“Çanakkale ruhu 15 Temmuz’da, Afrin’de tecelli etti”

Eğitim-Bir-Sen Şube Başkanı Mustafa Çoban da, Çanakkale’den 15 Temmuz’a konulu konuşmasında Türk insanının 7 düvele karşı verdiği mücadeleye temas etti. Çanakkale zaferinin 103. yıldönümünü kutlayan ve tüm şehitlere rahmet dileyen Çoban, Çanakkale ruhunun 15 Temmuz’da, Afrin’de tecelli ettiğini söyledi. Çoban, “Çanakkale Geçilmez. Geçilemez, çünkü Çanakkale, imanın, İslam´ın, insanlığın son direniş hattıdır. Çanakkale, mazlum milletlerin cesaretidir, en karanlık gecelerde aydınlık sabahların rüyasıdır ümittir, hayattır, gelecektir. Atalarımız bütün beşeri idrakleri aşan bu yüksek ve kutsal duygularla bir daha geri dönemeyeceklerini bile bile gittiler cepheye. Mezarlarına girer gibi girdiler mevzilerine. İşte 15 Temmuz gecesi de Afrin’deki mücadele de bu ruhun ta kendisidir” diye konuştu.

Tekbir ve salanın kıymeti

15 Temmuz’un özellikle tekbir ve salanın kıymetini anlaşıldığı gece olduğunu belirten Çoban, Milletin bu mukaddes kelimelerle nasıl derin bir irtibatı olduğunun, o gece yakinen gözlemlendiğini, bunun basitçe geçiştirilecek, üstü örtülecek bir şey olmadığını işaret etti. Çoban, “Bunu her fırsatta ve zeminde anlamaya ve anlatmaya mecburuz. O gecenin esas anlamı tekbir ve saladadır” dedi. O gece yükselen sesleri hazmedemeyenler olduğunu söyleyen ve bu hazımsızların tekbir ve sala ile dirilen bu milletin üzerine geldiklerini aktaran Çoban, Tekbir ve salanın bastırılamayacak mazimiz, duruşumuz ve temsil ettiğimiz hakikat itibarıyla tüm âleme haykıran üst kimliğimiz olduğunu vurguladı.

Çoban sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu görmezden gelen ya da anlamayanlar bizi, tarihimizi ve ne için yaşadığımızı anlamayanlardır. Tekbir ve sala bizim en saf ve somut gerçeğimiz, ortak paydamız, umudumuz ve en büyük iddiamızdır. 15 Temmuz salaları, milletin Allah ve Rasulü’nün çağrısına, hayata çağıran sadasına nasıl koştuklarının şahididir. Şehit oğlunun tabutuna sarılan babanın yüreğinden kopan da ne çığlık, ne bir şikâyettir, yine o saladır, yine o saladır. 15 Temmuz’da yükselen tekbir ve salalarla düşmanın üzerine yürüyen gençler, salalarının şehit olmadan verildiğinin farkındaydılar. Onlar o gece o kadar büyüdüler ki hiçbir sesin, sözün ve beşeri kurgunun kapsayamayacağı bir irtifaa yükseldiler. Allah nasip ederse, ceddimizin salih niyetleri ve amelleri vesilesiyle bu toprakların hamuruna işlemiş olan “İslam, iman, infak, isâr, şecaat, tevekkül, teslimiyet, rıza, sabır, sevgi, adalet, merhamet, şefkat” gibi sonsuz hazinelerin yeniden inkişaf zamanıdır, zalimlerin kabusu, mazlumların ümidi olacak izzetli bir neslin daha da yükselme vaktidir.”

Konuşmaların ardından kapanışta Muratpaşa ilçe Müftüsü Celil Karaca tarafından milletimizin selameti, şehitlerimiz için dua okundu.