Sabrımız Taştı.

Kaşlı Sivil Toplum Kuruluşları Kaş halkının refahı ve Kaş’ta turizmin gelişmesi için yapılan tüm çalışmalara engel olmaya çalışanlara artık sessiz kalmayacaklarını açıkladılar.

Belli bir gurubun Kaş halkının ihtiyaçları için yapılan imar düzenlemelerinden , köy yollarının iyileştirilmesine kadar neredeyse tüm çalışmalara itiraz edip engellemeye çalıştığını ve bununla ilgili aynı kişiler tarafından birçok çalışmanın mahkemeye taşınarak durdurulduğunu belirten Kaş Sivil Toplum Kuruluşları bu olayların artık Kaş’a zarar verir hale geldiğini, bundan sonra sessiz kalmayacaklarını, tüm mahkeme süreçlerine kendilerinin de dahil olup Kaşlıların hakkını savunacaklarını söylediler.

Kaş Ziraat Odasında yapılan basın açıklamasına Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası(KUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Hüdavendigar Günay, KUTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bayram Karagül, Kaş Esnaf Odası Başkanı Ali Çalışkan, Kaş Ziraat Odası Başkanı Ramazan Süer, Kaş Ulaştırma Hizmetleri Esnaf Odası Başkanı Mustafa Demirtepe, Kaş Esnaf Kefalet kooperatifi Başkanı Ramazan Çetin, Kaş Kent Konseyi Temsilcisi İsmail Gökçe, basın mensupları ve Kaşlı vatandaşlar katıldı.

Sivil toplum kuruluşları daha sonra Kaş Kaymakamı Bülent Karacan ve Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş’ı ziyaret ettiler.

Kaş Sivil Toplum Kuruluşlarının yaptığı ortak basın açıklaması şöyle;
 

Planlama

           

            Turizm, tarım ve ticaret faaliyetleri açısından oldukça yüksek potansiyele sahip Kaş ilçemizin son yıllarda artan popülaritesi bölgede butik turizm anlayışını ortaya çıkarmıştır. Bölge halkı tarafından benimsenen ve yüksek talep göz önünde bulundurulduğunda tatilciler tarafından da oldukça sevilen Villa turizmi anlayışının gelişmesi, belirli sorunları beraberinde getirmiştir

            Tüketim kültürünün getirdiği olumsuzlukları en aza indirmek için sürdürülebilir turizm anlayışının benimsenmesi şarttır. Bu da ancak planlı yapılaşmayla mümkündür. Tüm bu görüşlerin aksine, kabul edilmesi beklenen imar planlarının, sivil toplum kuruluşlarınca açılan sayısız toptan plan iptali davalarının sonucu olarak iptal edilmesi bölge turizminin gelişmesindeki en büyük engeldir. Yapılan en son imar planının 1990’lı yıllarda o günün şartlarına göre ve neredeyse turizm şartları öngörülmeden yapılmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, yeni imar planlarının bölge sürdürülebilir gelişimi için ihtiyaç olduğu aşikardır.

            Villa turizminin merkezden mahalle statüsüne geçen köylere doğru yayılması, yeni bir imar planı ihtiyacını doğurmuştur çünkü 2014 yılında yürürlüğe giren “Bütünşehir Yasası” ile köyler statü değişikliğine uğramış ve planlı yapılaşma zorunlu hale gelmiştir.

            Bütün dünya örneklerinde tarihi ve doğal alanların korunması planlı kullanım koşullarıyla garanti altına alınmıştır. Tarihi ve doğal güzelliklerin birlikte bulunduğu Kaş coğrafyasında bu sistemi uygulamak bölgeyi korumanın tek yoludur.

            Çevre yararını gözetmesi gereken bazı sivil toplum kuruluşlarının imar planlarına karşı açtığı toptan iptal davaları şu sonuçları ortaya çıkarmaktadır:

            a) İmar planı hazırlama ve onay süreci uzun yıllar sürmektedir ve iptal edilen planların tekrar onaylanma süreçleri uzun zaman almaktadır.

            b) İmarsız hale gelen arazilerde, yapılaşma oranının olmaması kontrolsüz yapılaşmayı arttırmıştır ve görüntü kirliliği oluşturmaktadır. Unutulmamalıdır ki bozulan doğal yapı uzun yıllar boyunca geri gelmemektedir.

            c) Kaçak yapıların bulunduğu alanların yasal yapı statüsünde olmamasından dolayı altyapı yatırımları ( elektrik, su, telefon, kanalizasyon vb.) ve hizmetleri devlet tarafından planlanamamaktadır.

            d) Kaş bölgesinin koruma statülerinin farklılığından kaynaklı (ÖÇK, Doğal Sit, Arkeolojik Sit, Turizm Alanı vb.) planlar farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yapılıp onaylanmaktadır. Bu nedenle bozulan her imar planı, değişen bakanlıklar ve değişen kurumlardan etkilenmekte ve onama süreçleri uzamaktadır. Dolayısıyla en kötü plan plansızlıktan iyidir.

            e) Pandemi sürecinde Turizm Bakanlığı’nın yayınladığı tedbirler ve sertifikasyon şartları gereğince Turizm tesislerinde belirli şartlara uyulmak zorundadır. Ancak yasal statüsü olmayan birçok villa yasal turizm tesisi olarak da nitelendirilememekte ve kontrol edilememektedir. Bu durum hem hukuki hem de idari sorunlarla karşılaşılmasına neden olacaktır.

            Özetle planlama konusu bölgedeki faaliyetlerin geliştirilebilmesi ve sürdürülebilir nitelik kazanması için; bölge ihtiyaçlarını ve gelecekteki ihtiyaçları da öngören, bölgenin çevre değerlerini göz ardı etmeyen, kapsamlı imar planları sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınarak yapılmalıdır. Bazı sivil toplum kuruluşlarının imar planlarını çevre katliamı olarak yorumlaması ve içerik gözetmeden her planın iptali için dava yoluna gitmesi kaçak yapılaşmanın önünü açmış ve belirtilen sorunları tetiklemiştir. İmar planları her ne kadar nitelikli turizm tesislerinin yapılması için önemli olsa da, 1990 yılından bu yana gerçekleşen nüfus artışı da göz önünde bulundurulduğunda insanın en temel haklarından olan barınma hakkının karşılanması bir zorunluluktur. Yasal yollarla yani yapılması gereken imar planlarıyla bu ihtiyacını karşılayamayan yerel halk ve bölgenin çekiciliğinden kaynaklanan yurtdışı ve yurtiçinden yerleşmek için gelenler kaçak yapılaşma yoluna başvurmak zorunda kalmıştır. Unutulmamalıdır ki bölgemizi ancak ve ancak planlayarak koruyabiliriz.

           

TURİZM

            Kaş ilçe sınırlarındaki tüm mahalle ve mezralar bir şekilde butik turizmin uğrak yerleridir. Bu alanların dokuları bozulmadan görsel kirliliklerden temizlenmeli ve gelecekleri için detaylı bir planlama çalışması yapılmalı.

  • Kırsal ve butik turizmin hangi alanlarda geliştirileceği (pansiyon, yerel değerlerin öne çıktığı günübirlik faaliyetler vb.) tanımlanmalı.
  • Mahalle ve mezraların doğal yaşam alanları korunarak turizme adapte edilmeli, bozulmanın önlenmesi için örnek yerleşke (Opet Üçağız Örnek Köyü gibi) düzenlenip sürdürülebilir yaşam alanları oluşturulmalı.
  • Butik otel yerine son dönemde yükselişe geçen villa turizminin mevcut haliyle ilgili bir düzenleme (pazarlama, sürdürülebilirlik, ekolojik denge) gerekli, otel veya konaklama sayılmayan bu işletmelerin statüleri kanuni düzenleme ile yapılandırılmalı.
  • Düzensiz gelişen kendiliğinden oluşan bu turizm şekli, mahalle ve mezralarda kaçak yapıyı tetikledi. İmar barışı ile kontrolsüz hale geldi, kısacası köylerde çarpık kentleşmenin daha da ilerlememesi için planlı ve kontrollü bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.
     

Sonuç olarak, kırsal turizm Avrupa ülkelerindekine benzemeyen bir yapıda gelişiyor. Bu durumun iyi bir rehberlik ile doğru noktalara gelebileceğine inanıyoruz.
 

ULAŞIM

            Kaş bölgesinin il merkezine olan sahil ve yayla yollarının ıslah edilip Antalyaya günübirlik ulaşımın kolaylaştırılması gerekmektedir.

  • Kalkan – Gömbe – Elmalı arası kara yolu hızla ıslah edilmeli.
  •  Kınık– Kalkan– Kaş sahil yoluna alternatif olarak transit yol güzergahı geliştirilmelidir (özellikle tarım, ticaret de kullanılan ağır tonajlı araçlar için
    gereklidir)
  • Şehirler arası yol güzergahında Kaş ve Kalkan dışında anayol güzergahı
    üzerinde otogar yoktur bunun için yolcu iniş ve biniş ceplerinin planlanması
    gerekmektedir
  • Dalaman Havalimanı bölge turizmi için en önemli aktör konumundadır. Buna karşın Kaş’a tarifeli havalimanı otobüs seferleri bulunmamaktadır. Muğla Büyükşehir Belediyesinin araçları Fethiyeye kadar gelmektedir Her iki belediyenin (Muğla Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Büyükşehir Belediyesi) arasında yapılacak bir anlaşma ile belediyelerin uygun otobüs seferlerini planlayıp acilen uygulamaya koymaları gerekmektedir.
  • Kaş, Kalkan ve Pataraya özel araçlarıyla gelen tatilcilerin yoğunluk anında merkeze araç girişi yasaklandığında bu araçlar için bir toplanma alanı oluşturulmalı. Şehir merkezine devamlı sefer yapan ring araçları ile ulaşım sağlanmalı bu şehir içi trafik sorununa da bir alternatif olacaktır.
  • Kültür turizmi için gelen tur otobüslerine park ve mola yerleri ulaşıma uygun olacak şekilde planlanmalı.
  • Kaş’ın, denize kıyısı olan komşu ilçeleri ile deniz ulaşım ağının planlanıp geliştirilmesi gerekmektedir.
  • Kaş’ın deniz turizminde kullanılan günübirlik teknelere plaka sınırlaması getirilmeli, ayrıca kışın tekne çekek yerlerinin belirlenmesi gerekmektedir.    

Tarım

Bölgemizin tarımda ciddi pazarlama ve üretim planlaması sorunları bulunmaktadır. Bunların başında:

           

            1) Ürün planlaması yapılmalıdır. Pazar araştırmalarının yaptırılıp iç tüketim ve ihracatta geçerli ürünün, ürün ekim esnasında planlaması yapılmalıdır.

            2) Ürün pazarlaması konusunda yapılsal sorunlar bulunmaktadır. Ürünlerin değerinde pazarlanabilmesi için üreticilerin kooperatifleşmeye gitmeleri ve üretici birlikleri kurmaları gerekmektedir. Mevcut bulunan komisyoncu tüccar ve ihracatçı gibi meslek sahiplerinin görevlerini yapmaları sağlanmalıdır.

            3) Ürünlerin depolaması ve transferleri sırasında fire oranını düşürmek için soğuk zincir araçları ve soğuk hava depolarının yapılması sağlanmalı.

            4) Ürün girdileri (sera naylonu, fide, tarım ilacı, gübre vb.) üreticilere büyük yük getirmektedir bunun için ürün girdileri uygun fiyatla üreticinin yararına uygun olarak temin edilmelidir

            5) Üreticilerin gelirinin artabilmesi için ürün çeşitliliğinin sağlanması ve üretim pazar ağının 12 aya yayılması yönünde çalışılması gerekmektedir.
           

            6) Yaylalarda yaz dönemi seracılığının yapımı hızlanmış olup, bu tarım şekli dikili tarımın yerine geçmeye başlamıştır. Sera alanı olarak dikili tarım alanlarının kullanılması yerine boş alanların sera alanı olarak kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle dikili alanların korunması için bir çalışma yapılmalı ve teşvik edilmelidir. Dikili tarım bahçeleri uzun zamanda yetişmektedir sera gibi ihtiyaç duyulduğu anda bahçe oluşturulamaz bu nedenle korunması gerekmektedir.

            7) Bölgesel zenginliklerimizin öne çıkarılması ve turizme katkı sağlanması amacıyla coğrafi işaretli ürün çalışmaları hızlandırılmalıdır.

            8)Tarımdaki tüm paydaşların ortak çalışması ile dağınık coğrafyadaki tarımsal altyapı ve pazarlama konularında koordinasyon sağlanmalı.
            9) Kırsal turizmin planlı hale gelmesiyle birlikte küçük tarım üretim alanlarının üretime katılmasının tarım sektörüne olumlu etkisi olacağını düşünüyoruz.

            10) Kaş’ın mahalle ve mezralarında yöresel ürün satış yerleri oluşturulmalı ve tarladan tezgâha aracısız satış sağlanmalı, bu durum yöre insanına ekonomik getiri sağlamasının yanında yöresel ve endemik ürünlerin değerinin artmasını sağlayacaktır.

            11) Bölgede balıkçılık geride kalmıştır bu durumun çözümü için bir planlama gereklidir.
 

            Tarım ve tarım sanayisinin daha iyi noktalara gelmesi için Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılmakta olan Kınık bölgesel halinin yanında bulunan arsayı Kumluca Ticaret ve Sanayi Odası olarak, gıda ihtisas organize sanayi alanı olarak planladık ve bu çalışmalar için bölgedeki sivil toplum kuruluşlarının ve odaların katkısıyla izin aşamalarını tamamlamış bulunmaktayız. Covid-19 nedeniyle zorunlu bir aradan sonra, kalan iş ve işlemlere devam ediyoruz.

            Ancak bölgede açılan çeşitli iptal davalarının bir benzerinin bu proje için yaşanma ihtimali bizleri tedirgin etmektedir. Bu proje yerel seçimler sonucu yaşanan değişikliklerden dolayı uzun yıllar almıştır. Bu tarz kamu yararı gözeten projelerin basit nedenlerle iptal edilme girişimleri, bu tarz projelerin süresiz bir şekilde ertelenmesine bile sebep olabilecektir.

            Değinilen yatırımların yapılması ve sorunların aşılmasıyla tarımda hak ettiğimiz gelir seviyesine ulaşacağımıza inanıyoruz.

Ticaret

            Bölgemizdeki ticaret turizmin ve tarımın ihtiyaç duyduğu hizmetlerden ibarettir. Yani herhangi bir sanayi üretim alanı bulunmamaktadır ki. Ticaret faaliyetlerinin gelişimi tarım ve turizmin gelişimine paralel olarak ilerlemektedir. Bu durumda bölgede tarım ve turizm sektörünün gelişmesine yönelik atılan her adım ticaret faaliyetlerinin de gelişmesine neden olacaktır.

            Ticari faaliyetlerin bölgede daha etkin kılınması ve daha nitelikli hale getirilmesi için önerilerimiz şunlardır:       

    1. Turizmde her yıl olan iş yeri tür değişiklikleri bir plan altında durdurulmalı. (Yani bu yıl berber olan işletme sonraki yıl kuyumcu sonra köfteci olmamalı.)
    2. Sokaktaki iş yerleri tanımlanmalı ve tescillenmeli.
    3. Butik ve kırsal turizmin birlikte etkin olduğu Kaş ilçesinin sınırları
      içerisinde bölgenin geleceği ile ilgili çalışmalar yapılmalı.
    4. Yerel esnaf ticaret erbabı işyerlerinin ulusal ve uluslararası ticaret zincirlerine karşı korunması gerekir.