AK Parti Antalya Milletvekili Sena Nur Çelik, 2019 yılının sonuna kadar ikili eğitimin sona ereceğini ve tam gün eğitime geçileceğini söyledi.

AK Parti Antalya Milletvekili Sena Nur Çelik, Alanya’da 2017 - 2018 Eğitim - Öğretim yıl sonu karne dağıtım töreninde öğrencilerin heyecanına ortak oldu. Öğretmenlerle ve öğrencilerle sohbet etti.

16 yıldır eğitimde yılların ihmallerini telafi etmek için yoğun çaba harcandığını belirten Çelik, “Bütçede en yüksek payı eğitim - öğretime ayırdık. 16 yılda 282 bin yeni derslik yaptık. Sınıfları akıllı tahtalarla, öğrencileri tablet bilgisayarlarla donatarak eğitimin altyapısını modernleştirmenin adımlarını ardı ardına attık. 586 bin yeni öğretmeni eğitim ordusuna dahil ederek 80 yıldan daha fazla atama yaptık. En önemli reformlarımızdan biri 4+4+4 sistemiyle zorunlu eğitimi 12 yıla çıkarmak oldu. İlk ve ortaöğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısını 24’ten 16’ya düşürdük. 284 bin ilave yaparak derslik sayısını 682 bine, laboratuvar sayısını da 2 katına çıkardık. Öğrencilerimiz ücretsiz verdiğimiz ders kitaplarını okullar açıldığında masalarında hazır buluyor. Üniversite sayısını 76’dan 207’ye yükselttik, harçları kaldırdık. 45 TL olan eğitim bursu bugün 470 TL. Hayata geçirdiğimiz projelerle Türkiye yükseköğretim alanında parlak zihinlerin cazibe merkezine dönüşme yoluna girdi. Öğrenci affı ile üniversitelerden kaydı silinen 500 bin gencimize eğitimlerini tamamlayıp diploma alma fırsatı veriyoruz. Eğitim sistemimizin temel yapı taşları öğretmenlerimizin emeklilik ek göstergelerini 3600’a çıkarma müjdesi verdik. 2019 - 2020 eğitim - öğretim yılı sonuna kadar ikili eğitime son verip okullarda tam gün eğitime geçmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

“Hayali olmayanın istikbali olmaz”

Yeni dönemde Eğitimde Kalite Seferberliği startının verileceğini ifade eden Sena Nur Çelik, “Serbest kıyafet uygulamasına geçerek 28 Şubat’ın dayatması olan başörtüsü yasağını kaldırdık. Meslek ve imam hatip liselerine uygulanan katsayı adaletsizliğine son verdik. Bütün öğrencilerimizi internet ile tanıştırdık. Eğitime verdiğimiz desteğin karşılığını her alanda alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Geleceğin Türkiye’sinin rotasını öğretmenlerimizin büyük bir şefkat, özveriyle ve nakkaş titizliğiyle motif gibi işlediği evlatlarımız belirleyecek. 2053 ve 2071 vizyonumuzu emanet ettiğimiz çocuklarımızın birikimli, bilgili ve irfan sahibi bireyler olmasını istiyoruz. Öğretmenlerimiz çocuklarımızın sadece akıllarına değil kalplerine de hitap ediyor. Gönülden gönüle iletişim kurarak rol model olan eğitim neferlerimiz çocuklarımızın hayata bakışına da etki ediyor. Bu yüzden öğretmenlerimizin niteliklerini daha da iyileştireceğiz. ‘Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu çıkaracağız. ‘Profesyonel Okul Yöneticiliği’ uygulamasını başlatacağız. Türkiye’yi daha da ileriye taşıyacak, eğitimli, nitelikli, çalışkan bilginin takipçisi olmayı ilke edinen nitelikli insan gücüne ihtiyacımız var. En büyük hayalimiz evrensel bir eğitim modelini inşa etmektir. ‘Hayali olmayanın istikbali olmaz’ diyoruz. Yeni dönemde daha büyük reformları hayata geçirmek için çalışacağız. Biz ülkemizin geleceğini yoğuran öğretmenlerimize güveniyoruz, çocuklarımızın gözlerindeki ışığa inanıyoruz.”

“Şimdi vakit eğitim vakti, vakit kalite vakti”

Antalya’da eğitim alanında yapılan hizmetlere de değinen Çelik, “Antalya’yı eğitim alanında en üst seviyelere çıkarıyoruz. 2003’te 1 olan üniversite sayımızı 5’e yükselttik. Antalya’yı üniversiteler şehrine dönüştürmeyi istiyoruz. 16 yılda eğitime yaklaşık 2 milyar TL yatırım yaptık. Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okul sayısını 945’ten bin 935’e çıkardık. 18 adet zenginleştirilmiş kütüphane kurduk. Alanya’daki proje imam hatip lisesinin inşaatı sürüyor. 16 yıldır laf değil iş ürettik. Güçlü Türkiye, güçlü Alanya yolculuğumuza güçlü eğitimle devam edeceğiz. Şimdi ‘vakit eğitim vakti’, ‘vakit kalite vakti’” dedi.

Sena Nur Çelik, Kestel, Tosmur ve Dinek Mahalleleri’ndeki ev toplantılarında vatandaşlarla bir araya geldi. Orucunu engelli öğrenciler ve aileleriyle birlikte açan Çelik, engellilere yönelik sosyal politikaların yardım değil hak anlayışı ile gerçekleştirildiğini kaydetti.