Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybeden bir kişinin, 3 kadın yakınının, doktor, 2 hemşire ve bir sağlık çalışanını darp ettiği ileri sürüldü.

22 Aralık sabahı meydana gelen olayda yoğun bakım ünitesinde tedavi gören İ.Ç’nin gece yarısı durumu ağırlaştı. Görevli Dahiliye Uzmanı Dr. Fahri Dorukhan Celepoğlu’nun müdahalesine rağmen İ.Ç, saat 05.30 sıralarında öldü. Dr. Celepoğlu, Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Özlem Çakın’ı arayarak durumu bildirdi.

Ölüm haberini alan hasta yakını 3 kadın, iddiaya göre yoğun bakım ünitesinin kapısını açıp Dr. Fahri Dorukhan Celepoğlu ve diğer sağlık çalışanlarına saldırdı. Dr. Celepoğlu, 2 hemşire ve bir sağlık personeline tokat atıp hakaret ettiği iddia edilen hasta yakınları olay yerine gelen güvenlik görevlileri tarafından sakinleştirildi. 3 kadının bir hemşirenin, saçını çekip, başını beton zemine vurduğu, bir diğer hemşirenin ise kolunu ısırdığı ileri sürüldü. Olayın ardından darp raporu alan Dr. Celepoğlu ve hemşireler, hasta yakınlarından şikayetçi oldu. 8 aylık uzman doktor olan Celepoğlu, yaşadığı olayın ardından Antalya Tabip Odası’nda avukatı Onur Bilge Özdemir’in katılımıyla basın toplantısı düzenledi.

"Başını yere vurmuşlar"

Toplantıda konuşan Antalya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Nursel Şahin, hasta yakınlarının yoğun bakımda doktor ve diğer sağlık çalışanlarına saldırdığını, şiddet uyguladığını söyledi.

Vefat eden hastaya hekimlerin gerekli olan tüm müdahaleyi yaptığını dile getiren Prof. Dr. Şahin, "Fiziksel ve sözsel şiddete rağmen sağlık görevlileri karşılık vermemiştir. Şiddet uygulanan hemşirelerden biri saçından tutulup, başı yere vurulmuş ve şiddetin etkisiyle bayılmış acil müdahale gerekmiştir. Bu şiddet güvenlik görevlileri gelinceye kadar artarak devam etmiştir" diye konuştu.

"Saldırıyı kınıyoruz"

Sağlık kurumlarında sağlık çalışanlarının ölüme kadar varabilen saldırılara maruz kaldığını dile getiren Prof. Dr. Şahin, "Orada saldırıya uğrayan sadece o hekim ve sağlık çalışanları değildi. Ülkedeki tüm hekimler ve sağlık çalışanları saldırıya uğramıştır. Saldırıyı kınıyoruz. Sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalı ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır" dedi.

"Tokat atıp ısırdılar "

Dr. Celepoğlu’nun olayın etkisinde olması nedeniyle açıklamayı avukatı Onur Bilge Özdemir yaptı.

Yoğun bakım ünitesi kapısında başlayan ve içeride devam eden olayın ise yaklaşık yarım saat sürdüğünü ileri süren Özdemir, "Olay yoğun bakım ünitesinde gerçekleşti. Orada 10 hasta vardı. O hastaların durumu kötüleşse müdahale edilecek bir durum yoktu. Hemşire arkadaşlar hasta yakınlarını girdiklerinde uyarıyor. Müvekkilim hemşireden güvenliği aramasını istiyor. Güvenliği aramaya çalışan hemşirenin saçından tutulup başı yere vuruluyor. Hasta yakınları, ’Babamızı ellerinizle öldürdünüz, ellerinizi kıracağız’ diye tehdit ediyorlar. Mağdurların parmakları kırılmaya çalışılıyor. Tokatlanıyorlar. Hemşire arkadaşımızın birinin kolu ısırılıyor. Güvenlikler güçlükle yoğun bakımdan çıkarıyorlar" ifadelerine yer verdi. Özdemir, şüpheliler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını sözlerine ekledi.

Aileden açıklama

Doktor ve hemşireleri darp ettikleri ileri sürülen aile fertleri ise yaşananlardan dolayı son derece üzgün olduklarını, ancak babalarını kanlar içinde gördükleri anda kendilerini kaybettiklerini söyledi. Aile tarafından yapılan açıklamada hastanede tedavi gören babalarını kaybettikleri günün gecesinde yoğun bakıma alındığı belirtilerek sabaha karşı yoğun bakım görevlileri tarafından babalarına kahvaltısını yaptırabileceklerinin iletildiği ve o sırada kapı önünde bekleyen kardeşlerden birinin yoğun bakımdan içeri girdiğinde kanlar içinde babalarının cansız bedeni ile karşılaştığı iddia edildi.

"Biz de yasal haklarımızı kullanacağız"

İçeri giren kardeşlerden birinin gördüğü manzara karşısında bağırmaya başlamasıyla birlikte diğer kardeşlerin de içeri girdiği ifade edilen açıklamada "Kapı kırma şifreyi bozma gibi bir şey asla söz konusu değildir. Kapıyı bize görevliler kendileri açmışlardır. Kapı otomatiği zaten dokunduğunuzda kendisi açılıyor. Babamızı bu halde gören kardeşlerimiz maalesef istem dışı acıya dayalı söz konusu tatsızlığın yaşanmasına sebep olmuştur. Biz babamızı kaybettik acımız büyüktür. Şiddeti her kime yapılırsa yapılsın aile olarak her türlüsünü kabul etmemiz mümkün değildir, reddeder kınarız. Babamızın ölümünde ihmal olduğu kanaatine varan merhumun kız evlatları ki şu anda ilaç ve sakinleştirici ile ayakta durmaktadır" denildi.

"Bir hastanın ölüm haberi böyle verilmez"

Aile fertlerinin olay gecesi ölüm haberi ile bilinçsizce ne yaptıklarının bile farkında olmadan acı karşında sorunun yaşanmasına sebep olduğunu ifade eden hasta yakınları "Şikayetçi olan doktor ve bazı hasta bakıcıları vefat eden babamızın yakınlarını tahrik eden bir tutum sergileyerek bu olayın büyümesine sebep olmuş, acımıza, üzüntümüze üzüntü katan olaylara sebep olacak tutum içine girmiş, babamızın ölüm haberinin yakınlarına hangi şartlarda nerede vereceğini hesabını yapamayacak kadar sorumsuzca davranışlar içine girerek adeta bir provakasyonun fitilini ateşlemişlerdir. Biz de şikayetçi olanlar ile ilgili elbette yasal haklarımızı kullanacağız" açıklamasında bulundu.