Antalya Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) ve Bahar Tavukçuluk Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, hindi eti tüketiminin sadece yılbaşında gündeme geldiğinden yakınarak, "Aslında bu durumla hiç alakası yok. Hindi eti daha çok sosla yenen bir ürün ve Türkiye’de sos kültürü geride kaldığı için hindi eti beğeni konusunda birazcık şanssızlık yaşıyor" dedi.

Türkiye’nin en büyük 5 hindi üretim tesisinden birinin sahibi olan Ali Bahar, 6 yıldır entregre tesis olarak Türkiye’nin hindi ihtiyacına yönelik üretim yaptıklarını söyledi.

Her sene yüzde 10-15 arasında bir büyüme gerçekleştirdiklerinin altını çizen Bahar, Türkiye’de sektörün yavaş yavaş beklenen ilgiyi görmeye başladığını dile getirdi. Türkiye’de kişi başı hindi eti tüketim miktarının 600 gram gibi düşük seviyelerde olduğundan yakınan Ali Bahar, "Bu Avrupa ülkelerinde kişi başı 8, ABD’de 12 kilogram civarındadır. Hindi eti Türkiye’de şu an çok geride. Hindi bu kadar geride olmayı hak eden bir et değildir. Tam tersi balık etine en yakın ettir. Protein olarak kırmızı etten yüksek, balığa en yakın et hindi etidir" dedi.

Yılbaşı eleştirisi

Hindi etinin sadece yılbaşı dönemlerinde gündeme geldiğini eleştiren Bahar, "Hindi eti genelde yılbaşı günü yenen bir et olarak değerlendiriliyor. Aslında bu durumla hiç alakası yok. Hindi eti daha çok sosla yenen bir ürün ve Türkiye’de de sos kültürü geride kaldığı için hindi etki beğeni konusunda birazcık şanssızlık yaşıyor. Sos kültürümüz geliştikçe hindi eti tüketimi artacaktır" diye konuştu.

"Hindi eti soframıza girmeyi hak ediyor"

Avrupa’da kuzu, dana, hindi, balık bir de domuz eti tüketimi olduğunu aktaran Ali Bahar, "Bizde domuz eti olmadığı için burada bir protein kaynağını dışarı çıkarıyoruz. Hindi eti de kişi başı 600 gram olduğu için oda dışarıda kalıyor. Böylelikle dana, kuzu ve balık etine kalıyoruz. Balıkta düşük. O zaman ülkemizde dana ve kuzu eti üzerinde baskı oluşuyor. Dana ve kuzu eti bu baskıyı kaldıramıyor, hem de fiyat anlamında sorunlar yaşıyoruz. Burada hindi eti önemli bir protein kaynağı olarak sofralarımıza girmesi gerekiyor. Girmeyi de gerek sağlık, gerekse fiyat olarak hak eden bir üründür" dedi.

"Türkiye’de 600 gram, Avrupa’da 6 kilogram"

Sos kültürünün gelişmesinin hindi eti tüketiminin artışında katkısı olacağını vurgulayan Bahar, "Hindi eti içermiş olduğu lifle, proteinle, düşük kalori oranlarıyla, balık etine en yakın üründür. Halkımızın güvenle tüketebileceği, ülkemizde şu an bulunduğu yeri hak etmeyen 600 gram değil, 6 kilogram olarak çıkması gereken bir üründür" dedi.

Türkiye’de sektörün her yıl yüzde 5 ile 10 arasında bir büyüme gerçekleştirdiğini kaydeden Ali Bahar, "Bunun çok daha fazla hızlı bir artışa geçebilecek kapasitesi var. Bunun için kümes de var. Ülkemizde hindi alanında çalışan 5 firma var. Bunların iki, üç katına çıkabilecek üretim kapasiteleri mevcut" ifadelerine yer verdi.

"60-70 bin hindi kesim hazır"

Yılbaşında 60-70 bin civarında hindi keseceklerini kaydeden Ali Bahar, "Hindi etinin yoğun şekilde gündeme gelmesi için yılbaşı bir şans ama bir yandan da şansızlık. Çünkü yılbaşında 5-6 kilogramlık özel üretim hindiler oluyor. Bu ürünleri kişiler soslayarak tüketirlerse yıl boyunca hindi yemeye devam edecek, çok sevecekler. Eğer hindiyi doğal halde pişirip yerlerse ‘biraz sert miydi’ gibi haksız eleştiriler olacak. Yılbaşı o nedenle hindi için hem şans, hem şanssızlık" ifadelerine yer verdi.

"500-600 bin kesim"

Yılbaşında ülke geneli 500-600 bin civarında hindi kesimi olacağını kaydeden Bahar, yurt dışına ihraç da edileceğini belirtti. Orta Doğu, Türki Cumhuriyetler ve bazı Afrika ülkelerine ihracat yaptıklarını ifade eden Bahar, "Ana hedefimiz soslanmış kültürü kendi fabrikalarımızda imal ederek tüketicinin beğenisine sunmak. Fleto üst butunu doğal olarak sunmaktansa, vatandaşın hemen alıp, soslu şekilde pişirebileceği ortamı hazırlamak hedefimiz" diye konuştu.

Bahar, hindi etinin tavuktan biraz pahalı ama dana etinden iki kat ucuz olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: iha