GELİN ANLAŞALIM

               Gazeteci, özellikle köşe yazarı olmak netameli bir iştir. Kimseyi memnun edemezsiniz. Birini eleştirmeye gelmez. Öncelikle kendisi, sonra da eşi dostu, ahbabı size karşı cephe alıverir. Birini övmeye de gelmez. Nereden nasıl öğrenirler bilmem bu sefer de onu kıskananlar çıkar ortaya. Sanki onun başarısı ötekilerin yetersizliğiymiş gibi lüzumsuz bir sürü alınganlıkla gene size düşman oluverirler. Sadece size değil sizinle ilgili her şeye… Alışveriş yaptığınız bakkala, selam verdiğiniz kişilere, çalıştığınız kuruma…

               Halbuki suya sabuna dokunmadan gazeteci olunmuyor. Muktedirlerin her yaptığına aferin vererek, yanında saf tutarak gazetecilik yapmak gazeteciliğin mantığına aykırı. Memurların bir sözü vardır: Müfettiş sürekli eksik arar ve bulur. Gazetecinin mantığı da ters giden şeyleri arayıp bulmak ve gözler önüne sermektir. Aslında gazeteci dedikoducuların kapı arkalarında söylediklerini çıkıp yüksek sesle dile getiren kişidir. Eğer karşıdaki kişi doğruyu arıyor, işin doğrusunu yapmak istiyorsa “Her şikayet bir hediyedir” diye düşünmeli ve gazeteciye teşekkür etmelidir. Bu, sadece muktedir (yöneticiler) için değil, sokaktaki vatandaş için de böyledir. Çünkü sağlık da, bereket de, kalkınma da, ancak doğru şeyler düşünüldüğü, doğru şeyler yapıldığı zaman ortaya çıkar.

               Ama nedense bizde kraldan çok kralcı olanlar çoktur. Kardeşimiz kendi partilisine, kendi akrabasına, kendi meslektaşına laf söylenmesine tahammül edemez. Hemen karşı hücuma geçer.

               Bizim mezhebimiz de meşrebimiz de geniştir.  Vatandaşa söylenecek sözü olan herkese hem sayfalarımız hem de kafamız ve kalbimiz açıktır. Yazarız veya yazmayız, ama sonuna kadar dinleriz. Bizim görevimiz sormak, dinlemek ve gerekirse yazmaktır.

               Beni her toplantıda görebilirsiniz. Davet edildiğim her toplantıya katılmak isterim. Bu şeriatçı bir partinin toplantısı da olabilir, komünist bir partinin toplantısı da. Feminist bir grubun toplantısı da olabilir, bir okul veli toplantısı da. Hiç kimse bizi CHP toplantısına katıldığımız için CHP’li, AKP toplantısına katıldığımız için AKP’li sanmasın. Biz iyiyi ve güzeli isteyen, gerçeği arayan herkesin yanındayız. Bu topluma zerre kadar faydalı gördüğümüz her davranışı her düşünceyi her kişiyi başımızın tacı ederiz. Bu topluma zararı olacağını düşündüğümüz her şeye karşı da tutum alırız. Bu konuda ne karşımıza dikilenleri ciddiye alırız, ne de bizi alkışlayanlara karşı kendimizi borçlu hissederiz.

               Amacımız sadece bireylerin değil her şeyin hakkına ve hukukuna riayet edilmesidir. Domuzdan böceğe tüm hayvanların, çınardan ota bütün bitkilerin, pınarların, derelerin, kumsalların… Amacımız yasaların uygulanması ve hakim kılınmasıdır.

               Bilmem anlatabildim mi?

               SOMSÖZ: HAK, ANCAK HAKKA SAYGI GÖSTERENLERİN, HAKKINI ARAYANLARIN, HAKLININ YANINDA OLANLARIN HAKKIDIR.

Hüseyin Deniz (iletişim; 0536 570 75 53)