ManpowerGroup tarafından yapılan “Belirsizlik Dönemlerinde İstihdam Planları” raporuna göre, siyasal ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde rekabet gücünü korumak isteyen şirketlerin, elindeki iş gücünü geliştirerek beklenmedik değişim ve dönüşümlere hazır hale getirmesi gerekiyor. Ancak çalışanlar tarafında Türkiye'de durum farklı. Poltio tarafından yapılan ve 6.000 kişinin yanıtladığı ankete göre çalışanların % 68'i yeni nesil ve gelecekteki gelişmeler nedeniyle işini kaybetmekten korkmuyor ve %55'i tecrübelerine güvenerek kendini geliştirmek adına bir şey yapmaya ihtiyaç duymuyor. 
 
Robotların yükselişi, küreselleşme, kitlesel göçler, sürpriz siyasi değişimler ve jeopolitik belirsizlikler derken, ManpowerGroup'un yaklaşık 10 yıl önce tanımladığı makroekonomik güçler (değişen nüfus dengeleri, bireyselliğin yükselişi, daha sofistike müşteriler, teknolojik devrim, siyasi çalkantılar) ve onların sonuçları iş dünyasında tahmin edildiği kadar etkili olmaya başladı. Bu güçlerin etkisi sürdükçe ve politik değişimler durmadıkça, kurumların geleceğe dair emin olabildikleri tek beklentileri “belirsizlik” olmaya devam edecek.
 
Değişime ayak uydurmak şart!
Teknolojinin hızlı dönüşümü iş dünyasındaki geçerli ve ihtiyaç duyulan becerileri de aynı şekilde değiştirirken, dijital dönüşüm çağında bu değişim gelmiş geçmiş en yüksek hıza ulaşmış durumda. Dönüşüme ayak uydurmak için şirketlerin ellerindeki mevcut iş gücünü geliştirmeyi ve güncel ihtiyaçlara uyumlu hale getirmeyi hedefleyen bir plan yapmaları gerekiyor. Çünkü şirketler gelecekteki jeopolitik değişimler konusunda tahmin yürütemese de, iş gücü stratejilerini onları bekleyen belirsizliğe hazır hale getirebilir.
 
Çalışanlar değişimleri görmezden geliyor
ManpowerGroup raporuna göre işletmelerin belirsizlikler karşısında güçlü bir iş gücü planı yapabilmek için çalışanlarının yeni beceriler kazanmaya ve eğitime açık olması gerektiği belirtiliyor. Nitekim değişen koşullar karşısında işverenler, kendi çalışanlarını eğiterek ve geliştirerek çağa ayak uydurmaya çalışıyor. Ancak Türkiye'de Poltio sosyal anket platformunun yaptığı ve 6.000'den fazla kişinin yanıtladığı anket sonuçlarına göre çalışanlar tarafında durum çok farklı. Anket sonuçları gösteriyor ki, şu anda bir yerde çalışan kişilerin %68'i, yeni nesil ve gelecekteki gelişmeler nedeniyle işini kaybetmekten korkmuyor ve %55'i tecrübelerine güvenerek kendini geliştirmek adına bir şey yapmaya ihtiyaç duymuyor. Bu gibi nedenlerle işini kaybetmekten korkan %32'lik kesim ise eğitimler alarak (%22), daha çok çalışarak (%16) ve yabancı dil öğrenerek (%7) işveren gözündeki değerini korumaya çalışıyor. Bu nedenle şirketlerin İK stratejilerini ve kurumsal eğitim planlarını şekillendirirken, çalışanlarını “kendini geliştirmenin gerekliliği” konusunda da teşvik etmesi gerekecek gibi görünüyor.
 
Manpower Türkiye Genel Müdürü Reha Hatipoğlu'nun konuya yönelik görüşleri ise şöyle;“Önümüzdeki ekonomik görüntü pozitif olsa bile teknoloji her şeyi hızla değiştirmeye devam ediyor ve beklenmedik politik gelişmeler uzun vadeli planları geçersiz kılabiliyor. Dünyanın farklı yerlerinde (BK Brexit oylaması, ABD seçimleri, Türkiye referandumu gibi) her ülkeye özgü jeopolitik gelişmeler yaşansa da, işverenlerin bu gelişmeler sonucunda yaşadığı sorunlar birbirine benziyor. Şirketlerin istihdam planları bilinmeyenleri değil, bilinenleri temel alır ve bu planlar belirli bir süre işleyebilir. Ancak plan dahilindeki bir değişken bile farklılık gösterirse, istihdam planlarının bir gecede tamamen değişmesi gerekebilir. Bu nedenle şirketlerin artık, iş gücü planlamaları yaparken bu beklenmedik değişimler karşısında da esneklik gösterebilecek planları tercih etmeleri gerekmektedir. Gelecekteki beklenmedik değişimlerden etkilenmeyen, güçlü ve doğru bir iş gücü yaratmanın tek yolu budur.”