Antalya’nın Akseki ilçesinde demirci ustası Adem Çetin, güneş enerjisi kullanarak tamamen el işçiliğiyle kandil ve idare lambası üretiyor.

Akseki’de demircilik yapan 56 yaşındaki Adem Çetin, eskiden evlerde elektrik yokken kullanılan ve artık tarihe karışan idare lambası üretiyor. 30 yıldır antikacılık yaptığını belirten Çetin, "30 yıl önce bir gaz ocağı ile başlayan antika merakımı eski antika ürünlerin birebir aynısını yapma merakımla devam ediyorum. Yıllardır bu işle uğraşıyorum. Yani bundan 80-100 yıl önce kullanılan ürünlerin birebir aynısını yaparak yeni nesillere bu ürünleri tanıtmak için uğraşıyorum ve bu işi yaparken de zaman çok çabuk geçiyor. Bu günlerde en son yaptığım ürün, eskilerde yani elektriğin olmadığı dönemlerde kullanılan ve yakıt olarak ta gaz yağı kullanılan kandil yapıyorum. Bu kandiller en son bulunduğum bölgede 60 yıl öncesine kadar yapılıyormuş” dedi.

Yeni nesle geçmişte yaşanan zorlukları tanıtmak amacı ile kandil ve kandilin içinde yanan idare diye bilinen fenerleri yaptığını belirten Çetin, “Günde bir kandil ve fener yapabiliyorum. Bu günlerde çok fazla talep olmasa da ileride bu ürünlerin pazarı olacağından eminim. Emekli olduktan sonra kendime hobi amaçlı küçük bir demirci dükkanı yapmıştım. İsmini ’Son Demirci’ koyduğum dükkanımda topladığım antika ürünlerin deforme olanlarını tamir ediyor ve yenilerini de yapmaya çalışıyorum. Dükkanda elektriği güneşten ve rüzgar enerjisinden temin ediyorum" diye konuştu.

Köyde bir gaz ocağı görerek bu işe başladığını anlatan Çetin, "Köyde bir gaz ocağı görmem aslında hayatımda birçok değişikliği de beraberinde getirdi. Daha sonra fener merakım başladı derken birçok ürün koleksiyonunu bir araya getirdim. Kazancımdan artırdıklarımla bu işe başladım. Antika merakı zamanla ben de bir sevgi ve aşka dönüştü. Kendimi alamadım. Akseki’de antika kültürünü başlatmak için elimden geleni yapıyorum. Akseki aslında derin bir tarih ve kültürü içinde barındırmasına rağmen antikayla ilgili bir çalışması şu ana kadar pek olmadı denebilir. Ben Akseki’de antika kültürünü yaşatmak adına bir hizmet sunmaya çalışıyorum” dedi.

"Antika bir derya"

Çetin, şöyle devam etti:

"Antika aslında bir derya, ne kadar öğrenirseniz, ne kadar bilseniz de hep bir şeyler eksik kalıyor. Her şeyi bilmek mümkün olmuyor. Tabii ki tecrübe burada çok önemli. Ne kadar çok eser görürseniz ya da ne kadar çok müze gezerseniz o kadar çok kıyaslama imkanınız oluyor. Araştırmanın yanında teorik bilginin çok önemi bulunuyor. Çünkü ancak kıyaslamayla sağlık bir fiyat belirlemesi yapabiliyorsunuz. Koleksiyonumda gaz lambaları, eski soba, 1900’lü yıllara ait tarım aletleri, lambalı tahta kasalı radyolar, gramofon, daktilo, film makinesi, fotoğraf makineleri, gaz ocağı, lüks, plak çeşitleri, yöresel kıyafetler, çeşitli müzik aletleri, ve televizyon, kilim gibi daha sayamadığım birçok ürün çeşidi bulunmakta."

İdarenin gaz yağı ile çalıştığını belirten Çetin, “Rüzgarda sönmüyor. İdarenin içerisine 100 gram gaz yağı alır. Bunu yapmak oldukça zahmetli. 33 parçadan oluşuyor. Arz talep olursa yapmaya devam edeceğim" dedi.