KUMLUCADA TRAFİK SORUNU

            Kumluca Belediyesi İlçe Trafik Komisyonu’nun aldığı kararlar doğrultusunda Kavaklıkuyu Caddesi, Çarşıiçi Caddesi, Özdemir Sokak ve Küstür Sokak’ta trafik düzenlemesi yaptı.  Bu sokaklarda trafiğin sıkıştığını düşünen belediye, yol kenarlarına bariyerler koyarak yolları daralttı. Böylece yol kenarını boş görüp aracını parkeden kişiler park edemez oldu.

            Trafik konusu daha önce de defalarca deyindiğimiz bir konu. Çünkü büyük kentlerde ticareti ve seyahati yavaşlatan, böylece kentlerin ve kentlilerin en önemli özelliği olan yaşam kalitesini düşüren bir sorun. Büyük kentlerde insanlar serbestçe dolaşıp ürünü ve hizmeti görebilecekler ki alışveriş yapsınlar, yesin içsin eğlensinler. Ama trafik sıkışıklığı bunu yapmamızı engellemektedir. Kaldırımlar esnafın, sokaklar ve caddeler araçların işgalinde olunca vatandaş sokaklarda rahatça dolaşıp alışverişini, bilgisini ve görgüsünü arttırma işini beceremiyor.

            Bizde de trafik, önemli bir sorun. Doğuda Karasin Sokak’tan Kasapçayırı Caddesi, Kuzeyde Hükümet Konağı’nın önünden geçen Kiremithane Sokak, batıda Ahmet Yesevi Sokak ve Mimar Sinan Caddesi, güneyde de Düğün Salonu’nun kuzeyinden geçen üniversite Sokak arasında kalan alan içinde trafik sorunu çok büyük. Yolların sağı solu, önü ardı işgal altında.  Araç sayısı fazla, yurdum insanı da neredeyse arabayı kapının önüne koyup öyle alışveriş yapacak. Bir de aracını aklına geldiği gibi park edip kahveye oyun oynamaya giden kişileri ya da dükkânına girip müşteri bekleyen esnafı göz önüne alırsanız trafiğin nasıl arapsaçı olduğunu fark edersiniz.

2 Şubat tarihli gazetenin yazdığına göre Kavaklıkuyu Caddesi’ndeki esnaf önce protesto etmiş sonra da imza toplayıp belediyeye vermişler. 10 Şubat’taki haberde ise Belediye başkanımızın “Sorun çıkarsa tekrar görüşür düzeltiriz” dediği, CHP ilçe Başkanının da oradaki esnafın sıkıntılarını anlattığı haberi vardı.

            Tabii bekleyip sonucunu hep birlikte göreceğiz. Ama benim sorduğum kişilerden biri, “Hiç olmazsa vatandaşa sorsaydılar” derken, bir başkası “Çok iyi oldu Hocam! Çarşıiçi Caddesi’nin giriş kısmında en lüks arabalar sabahtan akşama kadar duruyordu. Esnaf komşularımızdan biri bu cadde hareketli olduğu için üç tane aracın üstüne satılık yazıp caddenin kıyısına park ediyor sabahtan akşama kadar bekletiyordu” dedi.  

Benim düşüncemi sorarsanız, esnaf dereyi görmeden paçayı sıvıyor ve eski yöntemin sürüp gitmesini bekliyor. Halk kesimi yeniliklere ve değişikliklere karşı muhafazakârdır. Sonunu göremediğimiz işin hayır mı şer mi olduğunu bilemeyiz. Herkese “Hayırlı olsun!” demek düşer. Ben baktım ve sokaklardaki işgalin kalkmış olmasına sevindim. Sözü edilen bölgede Belediye Sarayı’nın altında, Avcıoğlu İşhanı’nın arkasında, Eskicami’nin güney kısmında ve Kavaklıkuyu Caddesi’nin doğu kısmında olmak üzere dört tane park yeri var. Belediyenin altındaki otoparkın biraz dağınık ve izbe olduğunu biliyoruz. Ama vatandaşımızın başka türlü, yani yasaklar olmadan kendiliğinden otoparklara yönelmesi için de en azından bir yüz sene var. “Nereden biliyorsun hocam?” derseniz, Maliye İşhanı’nın yanındaki dört katlı otoparkın sadece bir katı kullanılıyor. Yurdum insanı günde (1) bir lira verip hem arabasını kışın yağmurdan, yazın güneşten korumak yerine evinin ve dükkânının yanı başına park ediyor. Hâlbuki otoparka park etse ve 50-100 metre yürüse hem bacakları açılacak hem de gezmenin, keşfetmenin tadına varacak. Hem de trafiğin rahatlamasına katkıda bulunacak.

Vatandaş sahaya inmeden ilçemizde trafik sorunu çözülemez. Yanlış park edilmiş araçları uyarmak, trafiği tıkayan davranışlara izin vermemek bir yurttaşlık görevi. Ama bu görevi vicdan rahatlığıyla yerine getirmek için de kendimiz bu kötü davranışlardan kaçınmalıyız.

Geçende esnaftan birine Hasan Tuna Caddesi’ndeki kaldırım işgalinden rahatsız olup olmadığını sormak istedim. “Bana göre hava hoş!” dedi.

Belediye kentte düzeni sağlamakla yükümlüdür. Başkan 18 yıldır vatandaşı karşısına almamak için kaldırım ve sokak işgaline göz yumdu. Ama artık bıçak kemiğe dayandı. Bu sorun ya çözülmeli, ya da çözülmelidir. Tabii sorunun eğitim ve iletişim ayağı ihmal edilirse sorun çözülmez.

SOMSÖZ: BEN BELEDİYENİN YANIDAYIM.