Türkiye’de Müzik Kitapları Okunmuyor

Türkiye’de müzik kitapları okunmuyor. Okunmadığı için para kazanılmıyor. Para öne geçiyor maalesef. Sanatçıların oturup yazma gibi bir düşünceleri de olmamış bugüne kadar. Hocalarıma derdim “O kadar bilgilisiniz, o kadar göreviniz olmuş neden yazmıyorsunuz?” diye. “Amaan kim yazacak” derlerdi. Fakat anıları kitaba dökmek çok başka bir şey. Bir tek anılar yeter.

Piyasada 200den Fazla Popçu Bizden Çıktı

Şu an İ.T.Ü. Devlet Konservatuvarı olarak sektörde 200’ü aşkın popçumuz var bizim. Ama sadece söyleyen değil, aranjör de var. Hepsi de popüler kültüre bir yön verdiler, kalite getirdiler. Hepsi müzisyendiler. Bizim bu arkadaşlarımızın hepsi başarılı oldu; Gökhan Tepe’den tutun da Çelik ve Funda Arar’a kadar. TRT’nin zaten yüzde doksanı bizim mezunlarımız. Devlet korolarının da yüzde sekseni bizim mezunlarımız. İ.T.Ü. Devlet Konservatuvarının müzik sektörüne çok katkısı oldu.

Türk Müziği Sanatçıları Gece Hayatına Çıkmadıkları İçin Adları Medyada Duyulmuyor

Türk müziği ölüyor, bitiyor lafları tamamen yanlış. Ölmüş olsa, binlerce kişi her akşam haftanın iki günü kendi zamanını ayırarak orada burada türkü söylemez. Yaşıyor ama bunun sunumunda sorunumuz var. Türk müziği şarkıcılarının sağlam aile yapıları oldukları için, gece hayatına çıkmadıkları için çok isimleri duyulmuyor. Mesela bir sanat programı olmalı, bir de magazin programı olmalı; ama biz sadece magazine boğuluyoruz. Kimin eli kimin cebinde, kim ne yapmış bize ne!

Popüler kültürün, medyanın işleyişinde sıkıntı var. Türk müziğine katkı sağlayan hiçbir televizyon ve radyo programı yok. Yapsalar ne olur ki? Hiçbir özel televizyon kanalında Türk müziği yok. Medya Türk müziğini göstermediği için “Türk müziği unutuluyor mu?” gibi sorular çıkıyor. Aslında Türk müziğinde üretim devam ediyor, sadece medya Türk müziğini göstermiyor!

Yeni Nesil Öğrenciler Adlarını Bile Googgle’dan Soruyorlar

Yeni nesil öğrencilerin genel profili olumsuz. Üniversitelere gelen yeni kitle dağılmış vaziyette. Derste serbest bıraksanız telefonla konuşacak durumdalar. “Adın ne?” diye sorsam, adını öğrenmek için Google’a bakacak. O durumdalar. Beyin çalışmayınca tembelleşiyor, paslaşıyor.

Dikkatimi çeken bir şey de şu, çok fazla ayrılmış ailelerin çocukları gelmeye başlamış. Ayrılmış ailelerin çocukları demek problem demek. Çünkü bir yanı eksik kalıyor. O insanın mutlaka; ya kalma sorunu oluyor, ya bunalımda oluyor, ya da kafası başka yerlerde oluyor. Çocuklar şu anda dağınık vaziyette. Gazete, kitap okunmuyor. Müzik yayınevlerinden haberleri bile yok. Ben bu konuya çok hızlı el atılması gerektiğini düşünüyorum.

Türkiye’de Dil Eğitiminde Sorun Var

Türkiye’nin dil problemi bu mantıkta çözemez. Yabancı dili ezberci sistem yaparsanız, çocuğa yabancı dil bilmenin çok önemli olduğunu, yabancı dil bilmenin ikinci bir insan demek olduğunu, hayatlarında mutlaka yabancı dilin lazım olduğunu anlatmazsanız, Türkiye bu dil sorununu çözemez zaten. Bunun zorunlu olduğu söylenmeli. Bir de sınav şekilleri yanlış. Tamamen ezberci bir sınav sistemi var.

O Ses Türkiye’de Bir Müzik İnsanı Yer Almaz

Zamanında TRT’nin yaptığı güzel yarışmalar oldu, ama popüler olarak mesela şu an “O Ses Türkiye” var mesela, “O Ses Türkiye”den bu zamana kadar hiç star çıkmadı, çıkmaz da! Bazen jüriler orada öyle bir sese oy veriyorlar ki, biz müzik insanı olarak şaşırıyoruz. Jüriler zaten popüler isimler. Orada bir akademisyen, bir müzik insanı yer almaz. O yarışma zaten tartışmalarla, esprilerle yürüyor. Ben bu tarz yarışmaları pek tutmuyorum, yanlış buluyorum.

Bugün Üretilen Şarkı Sözleri Çok Kötü

Günümüzde üretilen şarkıların sözleri o kadar kötü ki… Her şey tutarsız. Öyle bir kelime kullanıyorlar ki tarihte yok. Kelime icat ediyorlar resmen. Şarkıların şiirlerinde sözlerinde bir anlam bütünlüğü yok. Solist arkadaşların “Ben yazdım” merakı var. Sözü herkes yazamıyor, şiir yazmak başka bir şey. Her şiir de şarkı olmaz.