Yazımın başlığından anlaşılacağı üzere bölgemizde birçok narenciye alanı olmasına karşın bu bahçelere ne yapacağımız hakkında bir fikrimiz oluşmamaktadır. Oluşan fikir de komşu ve etrafın eylemleriyle gelişmektedir. Ancak bizim kendi bahçemize gerekli olanı yapmamız gerekir. Bunu yapabilmek içinse tahlil ve kontroller gerekir. Şimdi genel olarak yakın zamanda ne yapmamız gerekiyor ele almaya çalışalım.
Bu günlerde en çok karşılaştığımız zararlı kış döneminde yarı aktif olan fakat şimdilerde faaliyete hız veren kırmızı örümceklerdir. Hava sıcaklığının hızlı artışıyla birlikte faal hale geçen kırmızı örümcekler yeni sürgünlerin de oluşmaya başlamasıyla obur bir şekilde beslenecek ve yeni sürgünlere zarar vererek çiçek gözlerinin oluşmasına engel olacaktır.
Peki ne yapmak gerekir? Öncelikle bahçenin zararlı durumunu gözden geçirmek gerekir. Zararlı hangi dönemde bunu tespit etmek gerekir ki bu mücadele de esas unsurdur. Her ne kadar kırmızı örümceğin yumurtası ile mücadele edilse de esasında mücadele erginlere karşı yapılmalıdır.
İşte bu yumurta ve ergin dengesi bahçelerin bulundukları yere (mikroklimaya), bahçedeki doğal dengeye ve bakımlı-bakımsız olmasına göre değişir.
Mesela bu gün yaptığım sürveyde bu konuyla ilişkili epey farklılık vardı. Bazı bahçelerde mücadeleye hemen başlanacak yoğunluk varken, bazılarında popülasyon Ekonomik Zarar Eşiğinin altında, bazılarında da oldukça iyi doğal düşman varlığı (Phytoseidler, Scymnus spp.) nedeniyle mücadeleye belkide hiç gerek kalmayacak şekildeydi. O yüzden bu konuyu iyi belirlemek gerekir. 
Çünkü genellikle ilaçlamalar ya zarar görüldükten sonra ya da erken dönemde daha yumurtalar açılmadan 1-2 ergin görünce yapılmaktadır. Dolayısıyla zararlı ile mücadele başarısız olmakta ve 1-2 ilaçlama ile atlatabileceğimiz sorun büyümektedir. 
İlaçlama yapılmasına karar verdik peki ilacı nasıl seçeceğiz? Öncelikle seçici yani doğal düşmanlara zarar vermeyen ve bu tür ilaçlardan da dayanıklılık oluşmamış ilacı tayin etmemiz gerekiyor. Çok kere ilaçlama yapıldığı halde ilaca oluşan dayanıklılık nedeniyle hiç ölmemiş kırmızı örümcek erginleriyle karşılaştığım oldu. 
Daha sonra ise suyun Ph sını düzenlememiz gerekiyor ve sonra da silikon bazlı bir yayıcı yapıştırıcı ile karıştırıp ilacı uygulamamız. Önemsenmeyen bir konu olsa da aslında suyun Ph sını ayarlama bölgemizde yüksek su Ph sı nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir konudur. İlaçtan iyi etki alabilmemiz için Ph’ı ayarlamak, ilacı iyi bir şekilde yayabilmek için de yayıcı-yapıştırıcı kullanmak, başarılı ilaçlama yapabilmek adına bence en önemli aşamadır. Çünkü ilaçların etkili maddeleri bizim yüksek Ph lı suyumuzda çok kısa sürede bozuluyor. Yayıcının olmaması noktasında da ilaçla karışınca yüzey gerilimi iyice artan su damlasının büyük bölümü yaprakta tutunacağına toprağa dökülüyor. Yani ilacı yaprağa değil bilmeden toprağa uygulamış oluyoruz.
 
Tüm bunlara dikkat ederek kırmızı örümceklere karşı mücadelede sadece ilaçlama kısmında başarılı olduk.
Ancak dikkat edilmesi gereken diğer bir konu bahçede bulunan yabancı otların imhasıdır. Çünkü narenciyede zaman zaman sebze ve yabani otlarda bulunan iki noktalı kırmızı örümcekle de karşılaşmaktayım. Bu yüzden yabani otların bir herbisitle öldürülmesi faydalı olacaktır.
İlaçlama yapıldıktan bir hafta sonra bahçeye gidilerek ilaçlamanın başarısı değerlendirilmelidir. Yani ölüm oranına bakılmalı, özellikle yoğun populasyonun olduğu bahçelerde ilaç tekrarına gerek var mı belirlenmelidir.
 
Nisan ayı içerisinde yapılacak olan ikinci bir faaliyette yeni gelişen sürgünlerde oluşabilecek antraknoz mücadelesi ve çinko eksikliği takviyesidir.
Bunun için sürgünler 5-10 cm olunca antraknoz ilacı+biliretli üre ve şelatlı çinko karışımını püskürtmek yeterli olacaktır. Antraknozun ikinci ilaçlamasını ise çiçek taç yapraklarının %80’i dökülünce yine şelatlı bir kombi ile ilaç karışımı şeklinde yapabiliriz.
Topraktan uygulamalarda ise özellikle sulama sistemi olmayan yani salma sulama ile sulanan bahçelerde toprağa gübre uygulaması yapılmalıdır. Sulama sistemi olan bahçelerde de maliyeti azaltmak adına 15-15-15 veya 20-20-20 terkipli gübreden fosfora göre baz alınarak sezon boyunca verilecek fosforun yarısı karşılanabilir.
Kullanılacak gübrelerin miktarları ve içerikleri için de yaprak ve toprak analizi yaptırmak gerekir. Yoksa uyguladığımız miktarlar sadece genel bir varsayımdan yola çıkılarak hesaplanmış olacaktır. Yani bizim bahçemizin ihtiyaç duymadığı bir gübreyi fazla, ihtiyaç duyduğu bir gübreyi de eksik verme olasılığımız artmaktadır. Toprak ve yaprak analizi 15 Eylül- 15 Ekim tarihleri arasında usulüne uygun alınan numunelerle yaptırılabilir.
Hayırlı kazanç ve bol ürün dileklermle…
Zir.Yük.Mühendisi Abdurrahman GÜZEL