RADYO DİNLEMEK

               Her alanda üretilen yepyeni teknoloji ürünleri gözlerimizi kamaştırıyor. Bunlara hayranlık duymamak, hatta gücü yetip de bunları kullanmaktan kaçınmak insanı ilkel ve bağnaz yapıyor başkalarının gözünde.  Öyle ya! Akıllı telefon varken tuşlu telefon ya da hatlı telefon, çeşit çeşit elektrikli ev aletleri varken geleneksel doğrama ve karıştırma yöntemleri, en iyisinden televizyonlar varken radyo kullanmak…. Ne kadar ilkel, ne kadar yanlış bir yaklaşım?.. Üstelik teknoloji bu kadar gelişmiş, bizim için her şeyi düşünmüş, bulmuş, üretmişken…

               Ama bir dakika… Bir yerde yanlış yapıyoruz sanırım. Teknolojinin bizi çepeçevre kuşatmasına ve bizim için nefes alacak küçücük bir delik bile bırakmamasına izin vermiş oluyoruz böylece. Gazetemizi en çok bir saat okuyup sonra bırakacak ve işimize bakarız. Ama televizyon öyle mi? O kanaldan bu kanala zıplayıp duruyoruz. Asansörün azat kabul etmez kölesiyiz sanki… İkinci kata çıkacak olsak bile üşenmeyip bekliyoruz. Öyle ya altıncı kata çıkan da birinci kata çıkan da aynı ödentiyi ödemiyor mu? Hâlbuki asansör, yaşlılar ya da elinde yükü olanlar için üretilmiş güzel bir teknoloji. Gençler yakın yerlere, aceleleri de yoksa yayan çıkacaklar. Çıkacaklar ki formlarını koruyabilsinler.

Ya iki adımlık yere arabayla gidenleri ne yapmalı? Onlar zaten belalarını bulmuşlar: Arabayı açacaklar, çalıştıracaklar, ısıtacaklar, iki adım yere varacaklar, park yeri arayıp bulacaklar, arabayı park edecekler, işlerini görecekler ve aynı şeyleri tekrar yapacaklar. Üstelik bir de sağlıklarından olacaklar.

               Bunca lafı elbette teknolojiye tapanlar, ondan başka bir şeyi gözü görmeyenler için ettik. Sık sık cep telefonu değiştirenler, sonra da o telefonun yeteneklerinden hiçbirini doğru dürüst kullanamayanlar için. İşlerini tuşlu telefon bile görecekken binlerce lira verip akıllı telefon alanlar için… 

               Bisiklet motosikletten daha iyi bir buluştur bize göre. Çünkü belge sorulmuyor, tekeri patladığında bile seni yolda bırakmaz. Sıfır masraf. Üstelik kışın üşüyenler için sobası da var.

               Bu yazıda size radyodan söz etmek istiyoruz. Belki telefona televizyonun işlevlerini yaptıramazsınız. Ama tuşlu telefonlarda bile radyo kanallarını dinleme imkanınız var. Böylece dağda bayırda hangi işi yaparsanız yapın radyo ile çoğalmanız mümkündür. İster kültür ağırlıklı, isterseniz de müzik ağırlıklı programları dinleyebilirsiniz radyoda. İşinizi de aksatmazsınız. Şükürler olsun ki yöremizde müziğin her çeşidinden yayın yapan TRT radyoları olduğu gibi kültürün her çeşidini ayağımıza getiren radyo kanalları da var. Gerçi büyük kentlerde radyo yayınları daha yoğun ve doyurucu. Ama kentimizde de insanı doyuracak yayın kanalları mevcut.

               Bazı kişiler görüyorum ve kendilerine hayran oluyorum: Bu kişiler hem bir şey dinliyorlar hem de işlerini yapıyorlar güzel güzel. Genelde büroda yapılıyorsa da niçin evde de yapılmasın? Pekâlâ yapılabilir.

               Ben evinde, işyerinde ya da doğada iş yaparken radyo dinlemeyen, hayatında müzik olmayan insanları anlamakta zorlanıyorum. Çünkü güzeli gören gözümüzün, güzel kokuları ve yediklerimizin aromasını alan burnumuzun olduğu gibi güzel sesler duymak isteyen kulaklarımızın da hakkı vardır. Onu ancak ve ancak güzel ezgilerle doyuma ulaştırabiliriz. Hem de farklı türden ezgiler, her kulağın hakkıdır. Sadece zevk aldığımız müzik değil farklı müziklerle doyuma ulaştırmak lazımdır kulaklarımızı. Hem de gün boyu. Çünkü gözlerimizi doyurmak için zihinsel bir güç (efor) sarf etmemiz gerekirken müzik dinlemek için hiçbir güç sarf etmemiz gerekmez.

               Üstelik radyo hayal kurmamıza da fırsat veriyor. Şarkıların notalarıyla bazen pirimize selam gönderiyoruz, bazen de “İstanbul’un bütün meyhanelerini dolaşıyoruz.”

               Ne dersiniz? Akşama kadar televizyon kanallarının abuk subuk dizileri arasında koşuşturmaktansa radyonuzu açıp bir kanalda karar kılıp aşınıza, işinize, eşinize dostunuza zaman ayıramaz mısınız?

Pekâlâ ayırabilirsiniz.

SOMSÖZ: AYIRIN ÖYLEYSE!

 Whatsapp'tan Yaz