TÜRKÇE ADINA TEŞEKKÜRLER SAYIN BAŞKAN!

2 Ocak Pazartesi günü Batı Antalya gazetesinde çıkan “İşyeri İsimleri Türkçe Olacak”  başlıklı habere göre ilçede yeni açılacak işyerlerinin adının Türkçe olması ve tanıtımlarında Türkçe kullanılması zorunlu hale gelmiş.

            Belediye aslında bu kararı 2 Aralık 2010 tarihinde almış. Ama şimdiye kadar uygulanması konusunda pek hassas davranılmamış. Haberin devamında Belediye Meclisi tarafından görüşülüp karara bağlanan bu konuda Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü tarafından çalışmalar başlatılmış. Çalışma kapsamında ilçede faaliyet gösteren muhasebeci ve mali müşavirlere durum bildirilmiş. Çünkü önceden karar alınmış olmasına rağmen vatandaş bütün evraklarını hazırlayıp ondan sonra ruhsat için başvurduğundan iş işten geçmiş oluyor ve vatandaş mağdur olmasın diye iş geri döndürülmüyormuş. Şimdi ise vatandaş daha işe başlarken muhasebeci tarafından uyarılacak ve bu tür oldubittilerin önüne geçilecekmiş.

Habere göre Belediye Başkanı Çetinkaya da, “Ruhsat için bize başvuran işyeri sahiplerinin işyeri adları Türkçe olmadığı takdirde ruhsat verilmeyecektir” demiş.

Konu başkan yardımcısı Mustafa Songur tarafından gündeme getirilmiş. Zincir mağazaların ve markaların adı korunacak, ama öteki işyerlerinin adı muhakkak Türkçe olacakmış.

Çeşitli vesilelerle dile getiriyoruz ama bir kez daha dile getirmekte yarar var: Bir zamanlar Türk Dil ve Tarih Kurumu, işyerlerinin adının Türkçe olması için gayret gösteren belediyeleri teşvik etmek için bir şeyler yapmıştı. Bunlardan bazıları belediyeye plaket vermek ve belediyenin adını kendi sitesinde yayınlamaktı. Kumluca Belediyesi de bu çerçevede “Türkçe Dostu Belediyeler” arasında sayılıyordu.

Biz kendi adımıza yerleşim yerlerindeki işyeri adlarının Türkçe olmasını candan istemiş ve kentimizde bu konuda yapılan keyfi davranışları sık sık eleştirmiştik. Ama belediyemiz efendimiz birçok konuda basının sesine kulak vermediği için tüm sözlerimiz kör kuyuya atılır gibi olmuştu.

Geçenlerde bir caddede bir dükkân gördüm. Dükkânın cephesinde birçok yazı var, fakat sözcüklerin hiçbiri Türkçe değil. Bu yüzden ne iş yaptığını yabancı dil bilmeyenlerin anlaması zor. Bunun adı, Müslüman mahallesinde salyangoz satmaktır. Müşterisi yabancı olan turizm şirketlerinin yabancı dil kullanmasını anlamak mümkün. Ama bu ülkenin asıl sahipleri olan ve has Türkçe konuşan Yörüklere satış yapan bir işyerinin yabancı sözcük kullanması saygısızlıktan öte bize hakarettir.

Karar alındıktan 6 yıl sonra da olsa uygulamaya geçilmesini takdir ediyoruz. Aslında hem muhafazakâr bir partiden belediye başkanı, hem öğretmen olup, hem de ulusal kültürün temel taşı olan dil konusunda hassas davranmamak önemli bir çelişki idi. Ama bizde böyle çelişkiler çoktur. Dildeki kirlenmeye en çok göz yumanlar ve Atatürk’ün dil devrimini en çok budamak isteyenler milliyetçi muhafazakâr konumda olanlardır.

Türkçe ve edebiyat öğretmenleri meslekleri gereği çok politize olmuşlar ve Türkçenin sadeleşmesine akılcı yaklaşmak yerine ya koyu Osmanlıca taraftarı olmuşlar ya da Uydurukçanın dümen suyuna yatmışlardır.

Türkçenin en sade olduğu yöremizde başka dillere tapınmanın, müstemleke kafasının bir ürünü olduğuna inanıyoruz. Türkçe, Ezan, Kur’an, Bayrak ve vatan gibi bizim ortak değerlerimizdendir. Biz ulus olarak kanunların korunmasını savcılara, yasakların korunmasını zabıtalara, vatandaşın korunmasını askere ve polise bıraktığımız gibi dilin korunmasını da Türkçe öğretmenlerine bıraktık. Halbuki kanunlar da, dil de, vatan da, asayiş de hepimiz içindir.

Türkçeyi bilmek ve gelişmesi için gereken desteği göstermek sadece Türkçe ve edebiyat öğretmenlerinin değil, aydınım diyen herkesin işidir. Bu dil için vatandaş olarak hiçbir şey yapamıyorsanız en azından “Bu kadar da olmaz diyerek sitem edebilirsiniz.

Devletimiz içki ve sigara yasağını gün geçtikçe sıkılaştırmakta, böylece insanımızın sağlığına büyük katkı yapmaktadır. Dilimize gösterilen özen de hem neslimizin iletişim sağlığına hem de insanımızın kafa ve ruh sağlığına gösterilmiş demektir.

Gecikerek de olsa böyle bir karar aldığı için belediyemizi kutluyorum. Asıl olan karar almak değil, uygulamaktır.

Darısı Kumluca trafiğinin ve trafikten çekenlerin başına!

SOMSÖZ: DİLİMİZE SAYGI, ULUSUMUZA SAYGIDIR.