Demokrasimiz güçlendi. Kucaklamanın ifade edildiği cümle hep söylenirdi. Başbakanlık koltuğunda oturan zat, açıkça, hukuku, demokrasiyi tehdit etti. Kimsin sen tehdit ediyorsun. açıkca demokrasi tehdit ediliyor.

Hiç karşılaşmadığımız bir durum. Açıkca şunu söyleyeyim, CHP olduğu sürece hiç bir yurttaşı tehdit edemezsin. Hani demokrasiden bahsediyordun. Senin tehdidin sana söker bize sökmez.


Muhalefeti dizayn etmeye çalışıyor. Bu zat. Kimsin sen muhalefeti dizayn ediyorsun. Her dediğine evet diyen bir muhalefet istiyor. Muhalefete tahammül edemiyor. Bizi dizayn edemezsin. Senin gücün yetmez buna. 3 kez arka arkaya geldin. Senin gücün buna yetmez.


Halkın büyük oranında katılımı bizim açımızdan büyük önceliktir. Her oya saygımız var. Hiç bir ayırım yapmıyorum. Tek şey istemiştim. Vicdanınızın sesini dinileyin diye. Bizim sen neden a partisine oy verdiğin diye cümle kullanmaya hakkımız yoktur. Balkon konuşmasında şu vardı. Sıra sıra dizilmişler. Kirli siyasetin içinde bulunan insanlar halka umut veren konuşma yapamazlar. Kuran-ı Kerim'e hakaret edenler de oradaydı. Televizyon ekranlarından izledim. Yorumcuları izledim. Değerlendirmenin daha farklı yapılması gerekli. Balkon konuşmasının bir diğer özelliği daha var. Balkon konuşmasında açıkca demokrasiye meydan okundu. Demokrasi benim kafamdaki gibi şekillenir diye söyledi. Haramzadelerin iktidarı var zaten. O yüzden biz güçlüyüz. Helalden yana olanlar neden kaybedecekler. Dünyanın hiç bir ülkesinde bir diktatör kazanamamıştır, Onlar kazandıklarını zannederler. Süreç göreceksiniz farklı bir şekilde yürüyecektir. Medyaya, STK'ya baskı uygulanacaktır.


Bu daha başlangıç. Eğer önünde boyun eğeyecek kişi arıyorsan, balkon konuşmasında yanında olanlara bak. Bize bakma. Kendi yandaşları benim istifa edeceğimi yayıyorlar. İstifa edecek biri varsa ülkeyi soyan kişidir. Bu daha başlangıç. Güçlenerek geliyoruz. Tamam beklediğimiz oanda oy alamadık. Kararlılıkla gidiyoruz. Halka daha fazla gideceğiz. Son seçimde yine mağdurları oynadı. Hem malı götürdü, hem mağduru oynuyor. 31 Mart'tan sonra Türkiye'de baskının artacağını göreceksiniz. 


Cemaat ile işbirliği. Tamamen onların cümlesi. İspatlasınlar. "Ne istediniz de yapmadık"  diyen o. AKP'nin taktiğini gazeteci arkadaşlar anlamadı sanırım kusura bakmayın. AKP önce havuz medyasında haber hazırlar. Havuz medyasında çıktı bu haberler. Haberler üzerine, orayı gerekçe gösterip orduyu oraya sokamasın dedim. 4 kişinin ses kaydı yayınlandı. İki gazeteci arkadaşla birlikteydik. İnanmadık. AKP'nin rededeceğni düşündük. Dışişleri bakanı bunu kabullenince, konuştuk. Bize savaş açtı dedi Davutoğlu. Sordum kim savaş açtı. Şu ana kadar tık yok. İkinci kritik nokta, kendi ülkesini savaşa sokmak için, kendi ülkesine kumpas kuran bir devletle karşı karşıya olduğumuzu gördüm. Bizim şehitliğe operasyon düzünlenecek. Sonra bizim ordumuz oraya girecek. Bunun hesabını vermek zorundalar.


Her seçim sonrası elbette öz eleştiri yapılacaktır. Bütün bunları değerlendireceğiz. Koşullar olursa kurultay yaparız. Niye yaptın suçlamayız. Niye korkalım kurultaydan. Anadolu Ajansı güven duymadığımız bir kurum. Diğer kurumlara duymadağımız ibi A.A'ya da güven duymuyoruz. Havuz medyasının devlet ayağıdır.