Katolik Kilisesi'nde yeni bir dönem başladı. Mayıs ayında yapılan seçimin ardından 267. papa olarak göreve gelen Kardinal Robert Francis Prevost, ABD doğumlu ilk papa unvanına sahip oldu.
Arjantinli Papa Francesco’dan sonra Amerika kıtasından çıkan ikinci ruhani lider olan Prevost’un seçimi, kilise tarihinde sembolik bir kırılma noktası olarak görülüyor.
Robert Francis Prevost, 14 Eylül 1955’te ABD’nin Chicago kentinde dünyaya geldi.
Fransa ve İtalya kökenli Louis Marius Prevost ile İspanya kökenli Mildred Martínez’in üç çocuğundan biri olan Prevost, gençlik yıllarını ABD’de geçirdi.
Aziz Augustinus tarikatına bağlı bir ruhban okulunda eğitim aldı ve ardından Villanova Üniversitesi’nde matematik ve felsefe eğitimi gördü.
Papalık seçiminde Prevost’un öne çıkmasında Latin Amerika’daki uzun yıllara dayanan hizmeti, Peru vatandaşlığı, Vatikan’daki üst düzey görev tecrübesi ve çok uluslu aile geçmişi önemli rol oynadı.
Özellikle Katolik nüfusun yoğun olduğu Latin Amerika’yı iyi tanıması, seçimde etkili oldu.
ABD’li bir ismin papa seçilmemesi, uzun yıllardır Katolik dünyasında süregelen jeopolitik çekincelere bağlanıyordu.
Washington’un dünya siyaseti üzerindeki etkisi nedeniyle, bu ülkenin bir mensubunun ruhani liderliğe getirilmesinin 'siyasi risk' taşıdığı düşünülüyordu. Ancak Prevost'un seçilmesiyle bu algı tarihe karıştı.
Yeni Papa Robert Francis Prevost’un nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor.