Antalya denince akla hemen masmavi denizler, yemyeşil ormanlar ve sıcacık güneş gelir. Hele ki yaz yaklaşırken, insanın içi kıpır kıpır olur; tatil hayalleri kurmaya başlar.
Ama birçoğunuzun da bildiği gibi, Antalya'nın popüler plajları yaz aylarında bir hayli kalabalık olabiliyor.
Neyse ki Antalya'nın kalabalıklardan uzak, gizli kalmış harika koyları da var. Bu koylar öyle sıradan değil; bazılarına sadece deniz yoluyla ulaşılabiliyor, bazılarıysa küçük bir yürüyüşün ardından karşınıza bir tablo gibi çıkıyor.
Eğer siz de “kalabalıklardan uzakta, sakin bir yer olsa da gitsem” diyorsanız, doğru yerdesiniz. Antalya’da yaşıyorsanız işiniz zaten kolay. Fakat şehir dışından gelecekseniz İstanbul Antalya uçak bileti gibi aramalar yaparak hemen biletinizi alabilirsiniz. Bu yazıda Antalya’nın az bilinen ama bir o kadar da büyüleyici koylarını keşfedeceğiz. Hazırsanız mayo, havlu ve şnorkelinizi kapın, birlikte yolculuğa çıkıyoruz!
Sazak Koyu
Sazak Koyu, Kumluca ilçesi sınırları içinde, Olympos ve Adrasan arasında yer alıyor. Antalya şehir merkezine yaklaşık 90 kilometre uzaklıkta. Ama bu mesafe gözünüzü korkutmasın; doğanın kucağında geçireceğiniz saatler için değiyor doğrusu.
Bu koya kara yoluyla ulaşmak mümkün değil, yalnızca tekneyle veya oldukça zorlu bir yürüyüş rotasıyla gidebiliyorsunuz. O yüzden Sazak Koyu genellikle sessiz, sakin oluyor. Etraf çam ormanlarıyla çevrili, su ise cam gibi berrak. Burada şezlong ya da büfe aramayın; doğallığıyla büyülüyor zaten. Yanınıza mutlaka su ve atıştırmalık alın çünkü burada her şey sizin getirdiğiniz kadar.
Delik Deniz ve Kral Koyu
Bu iki güzellik, Gazipaşa’ya bağlı, merkeze yaklaşık 35 kilometre uzaklıkta. Antiochia Ad Cragum Antik Kenti içinde yer alan Kral Koyu ve hemen yanındaki Delik Deniz, genellikle birlikte anılıyor çünkü iç içeler. Ama ikisinin de havası bambaşka!
Delik Deniz’in adını aldığı kayadaki doğal delik ve turkuaz suyu gerçekten etkileyici. Kral Koyu ise biraz daha geniş ve daha çok yüzmeye elverişli. Buraya kara yoluyla ulaşım sınırlı olabiliyor, bu nedenle en ideal yol tekne turlarıyla gelmek. Burada herhangi bir tesis yok ama zaten ihtiyaç da duymuyorsunuz; doğanın sundukları yetiyor da artıyor bile. Şnorkelinizi almayı unutmayın çünkü su altı dünyası oldukça zengin.
Finike Mağaralı Koy
Biraz da Finike tarafındayız. Bu kez rotamız, adı üstünde gizemli bir yer: Mağaralı Koy. Burası tam anlamıyla doğayla iç içe kalmak isteyenlere göre. Mağaralı Koy’a ulaşım yalnızca deniz yoluyla mümkün ve zaten bu, burayı özel kılan en büyük nedenlerden biri.
Koyun hemen yanında yer alan doğal mağara, hem görsel açıdan etkileyici hem de serinlemek için harika bir yer. Özellikle dalış ve yüzme meraklıları buraya bayılıyor. Kıyı kısmı taşlık olsa da suya girince o berraklık her şeyi unutturuyor. Tesis yok, kalabalık yok, gürültü yok… Sadece siz ve doğa.
Fırnaz Koyu
Kaş ilçesine bağlı Fırnaz Koyu, şehir merkezine yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta, Kalkan’a çok yakın. Burası da karadan ulaşımı oldukça zor olan koylardan biri. Ama Kaş’tan veya Kalkan’dan kalkan tekne turlarıyla buraya kolayca gelebiliyorsunuz.
Fırnaz Koyu'nun suyu turkuaz ve akvaryum gibi. Hatta bazı yerlerde denizin dibinde beyaz kilden oluşan doğal bir “çamur” var. Bu çamuru cildinize sürüp güneşte kuruttuktan sonra durulamak, yerel halk arasında doğal bir spa terapisi olarak biliniyor. Koyda herhangi bir tesis yok ama tekneler belli saatlerde gelip gittiği için çok fazla yalnız da kalmıyorsunuz. Tam denge!
Porto Ceneviz Koyu
Adrasan yakınlarında yer alan Porto Ceneviz Koyu, Kumluca ilçesi sınırları içinde. Antalya merkeze yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta. Karadan ulaşım mümkün değil, o yüzden buraya gelmek biraz macera gibi. Ama o maceranın sonunda göreceğiniz manzara her şeye değer.
Porto Ceneviz’in suyu o kadar berrak ki tekneden baktığınızda balıkları sayabiliyorsunuz. Etrafını saran sarp kayalıklar ve çam ormanları, burayı adeta bir doğa koruma alanı gibi gösteriyor. Sessizlik, huzur ve sonsuz mavilik… Ne bir şezlong ne bir büfe, sadece doğanın sundukları var. Yüzmeyi, güneşlenmeyi ve kitap okumayı sevenler için harika bir yer.
Korsan Koyu
Adrasan ve Olympos arasında yer alan Korsan Koyu, adını geçmişte burada saklanan korsanlardan alıyor. Koy, durgun bir denize sahip olduğu için geçmişte korsanlar tarafından sık sık kullanılırmış. Antalya merkeze yaklaşık 95 kilometre uzaklıkta. Kara yoluyla ulaşmak mümkün ama son kısımda biraz yürümek gerekiyor.
Koy oldukça geniş, bu da kalabalık olsa bile size alan kalmasını sağlıyor. Özellikle kampçılar ve karavancılar buraya bayılıyor. Hatta bazı dönemlerde koyda çadır kuran küçük gruplarla karşılaşmak mümkün. Denizi sığ ve berrak, çocuklu aileler için de ideal. Yanınıza kamp sandalyesi alırsanız, gün boyu manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.
Tersane Koyu
Tersane Koyu, Demre ilçesi sınırlarında, Kekova Adası çevresinde yer alıyor. Antalya merkezden yaklaşık 160 kilometre uzaklıkta ama Demre üzerinden ulaşmak oldukça kolay. Kekova tekne turlarının vazgeçilmez duraklarından biri.
Koyun hemen yanında tarihi kalıntılar yer alıyor. Antik çağda burası bir tersane olarak kullanılmış ve adı da oradan geliyor. Yani hem denize girip hem de tarih içinde yüzmek mümkün! Su yine cam gibi, etrafta sadece tekneyle gelen ziyaretçiler oluyor. Koyun bu sakin hali, özellikle sabah saatlerinde bambaşka bir atmosfer sunuyor.
Antalya’yı sadece Lara Plajı ya da Konyaaltı’ndan ibaret sanıyorsanız, bu koyları gördükten sonra fikriniz tamamen değişecek. Sazak’tan Porto Ceneviz’e, Kral Koyu’ndan Tersane’ye kadar her biri kendine has atmosferiyle sizi bambaşka bir dünyaya götürecek. Kalabalıklardan uzak, doğanın sesini dinleyebileceğiniz, masmavi sulara doyabileceğiniz bu koylar, size iyi gelecek.
Şehir stresinden uzaklaşmak, telefonunuzu bir kenara bırakıp sadece denizin sesiyle baş başa kalmak istiyorsanız, bir sonraki tatil planınızı bu saklı cennetlerden birine yapın. Şnorkeliniz, güneş kreminiz ve biraz da macera ruhunuz varsa, siz de bu keşfe hazırsınız demektir!