ANTALYA (AA) - Asya Parlamenter Asamblesi (APA) 13. Genel Kurulu sonucunda yayınlanan Antalya Deklarasyonu'nda, tüm terör örgütleriyle ortak mücadele yapılması çağrısında bulunuldu.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un ev sahipliğinde, APA 13. Genel Kurulu, "Değişen Uluslararası Dinamiklerde Çok Taraflılığın Teşvik Edilmesi" temasıyla ve APA üyesi 27 ülkeden parlamento heyetlerinin katılımıyla Antalya'da yapıldı.

Kurul sonrası sonuç bildirgesi olarak ilan edilen Antalya Deklarasyonu'nda, uluslararası insancıl hukukun ve kabul görmüş normların, anlaşmaların ve kurumların korunması, muhafaza edilmesi ve ilerletilmesinde çok taraflılığın önemi vurgulandı.

Uluslararası düzeyde daha iyi işleyen karar verme süreçleri ve kapsayıcı, temsili, demokratik, şeffaf, hesap verebilir uluslararası kurumlar için mevcut uluslararası kurumları reform ve modernize etme ihtiyacına değinilen deklarasyonda, şu ifadelere yer verildi:

"Asya'nın zorlukları yenme gücü ve cömertlik ruhunu gösterdiği için savaş, şiddet veya doğal afetlerin mağduru olan mültecilere ve yerinden edilmiş kişilere ev sahipliği yapma konusunda Asya ülkeleri ve toplumlarının oynadığı rolü takdir edildi. Her türlü ön yargıyı, bağnazlığı, peşin yargıyı, ırkçılığı, yabancı düşmanlığı, İslamofobi ya da sosyal statü, ırk, din veya etnik kökene dayalı ayrımcılık reddedildi."

Ayrıca deklarasyonda, uluslararası barış ve güvenliğe yönelik en ciddi tehditlerden biri olmaya devam eden ve toplumların sürdürülebilir kalkınmasını, refahını engelleyen terörizmin finansmanına karşı mücadelenin öneminin altı çizildi. Terörle çok yönlü mücadele edilmesi gerektiği belirtilerek, "Herkes için eğitim ve istihdam başta olmak üzere her alanda fırsat eşitliği sağlayarak, Asya için ekonomi, enerji ve çevre alanlarında işbirliğine dayalı daha iyi bir gelecek inşa etmenin önemi
vurgulandı. Barış ve refah için üye ülkeler arasında ortak saygı, güven, anlayış ve çıkara dayalı karşılıklı yarar sağlayan siyasi, ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel işbirliğinin geliştirilmesi yönünde karar alındı." denildi.

Asya'daki uluslararası anlaşmazlıkları çözmek, barışçıl ve müreffeh bir kıta için zorunlu olan parlamenter diplomasinin, arabuluculuk, uzlaşma ve diğer barışçıl yolların öneminin aktarıldığı deklarasyonda, şunlar kaydedildi:

"Terörizme elverişli olabilecek şiddet içeren aşırıcılığın herhangi bir kültür, medeniyet, din veya etnik kökenle ilişkilendirilmemesi ve hoş görülmemesi veya bu aşırıcılığa göz yumulmaması gerektiğini, sorunların radikalleşme, şiddetli aşırılık, terörizm veya savaş yoluyla çözülmesinin büyük zorluklara neden olduğunu ve daha da fazla şiddet ürettiğini vurgularız. Acımasız faaliyetlerine devam eden PKK/PYD/YPG ve DAEŞ de dahil olmak üzere terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle uluslararası barış ve güvenliğe yönelik en ciddi tehditlerden biri olmaya devam ettiğini tekrar belirtiriz. Terörle mücadelemizde tüm terör örgütleri, uzantıları, şebekeleri ve bağlantılı gruplarla hiçbir çifte standart olmaksızın mücadelede birlik, samimi ve kararlı duruş sergileyerek, aktif olarak mücadele etmeye devam edeceğiz."

- Yemen'de barışın inşa edilmesi çağrısında bulunuldu

Tüm üye parlamentoların halklarına ve hükümetlerine karşı işlenen menfur terör saldırılarının kınandığı bildirilen deklarasyonda, BM'nin amaç ve ilkelerine, özellikle de uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına ilişkin bağlılık teyit edildi.

Basılı, görsel-işitsel, elektronik medya veya başka herhangi bir araç kullanılarak üye parlamentoların meşru hükümetlerinin barışına, istikrarına ve gelişimine zarar veren her türlü nefret savunuculuğunun kınandığı ifade edildi.

Ticaret, yatırım, özel ekonomik bölgeler, ekonomik koridorlar, karayolları, demiryolları ihtiyacının önemi anlatılan deklarasyonda, enerji işbirliğini teşvik ederek, bölgesel ekonomik işbirliğinin barışçıl kalkınmayı teşvik etmenin ve refahı paylaşmanın önemli olduğu vurgulandı.

Zorunlu ve düzensiz göçün önlenmesi amacıyla kaynak ülkelerdeki siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi ve yeterli yaşam koşullarının sağlanması için uluslararası toplumun birlikte hareket etmesinin önemi belirtildi.

Kapsamlı siyasi çözüme ulaşmak için Yemen'de BM öncülüğünde acil bir ateşkesin sağlanarak, barışın inşa edilmesi çağrısında bulunulan deklarasyonda, Yemen vatandaşlarına insani yardımın engellenmeden ulaştırılması gerektiği aktarıldı.

İklim değişikliği, çatışmalar, salgın hastalıklar, ulus ötesi suçlar, terörizm, küresel ekonomik dengesizlikler veya çevresel tehditler gibi ortak sınamaları ele almanın en etkili yolunun çok taraflılık olduğu kaydedildi.