İslam dünyasında birçok önemli hadisenin gerçekleştiğine inanılan Aşure Günü, Hazreti Musa’nın Firavun’dan kurtulması, Hazreti Nuh’un gemisinin karaya oturması ve Hazreti Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesi gibi olaylarla anılıyor.
Bu nedenle, Aşure Günü İslam kültüründe hem matem hem de ibadet günü olarak kabul ediliyor.
Tek Gün Oruç Tutmak Doğru mu?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ve ilahiyatçıların yaptığı açıklamalara göre, yalnızca Muharrem’in 10. günü oruç tutmak mekruh kabul ediliyor.
Çünkü bu gün Yahudiler tarafından da oruçla ihya edilmekteydi. Hz. Muhammed (SAV), Müslümanların bu ibadette onlara benzememesi için ya bir gün öncesiyle (9. gün) ya da bir gün sonrasıyla (11. gün) birlikte tutulmasını tavsiye etti.
Bu kapsamda, en uygun oruç günleri 4–5 Temmuz (9–10 Muharrem) veya 5–6 Temmuz (10–11 Muharrem) tarihleri olarak belirtiliyor. Bazı alimler, 9–10–11. günleri kapsayacak şekilde üç gün oruç tutulmasının daha faziletli olduğunu vurguluyor.
Aşure Orucunun Faziletleri
Peygamber Efendimiz (SAV), Aşure orucu için, “Aşure günü tutulan oruç, bir önceki yılın günahlarına kefarettir.” (Müslim, Sıyam: 196) buyurmuştur. Bu nedenle bu gün oruç tutmak, Ramazan’dan sonra en faziletli oruçlardan biri olarak kabul ediliyor.
Diyanet kaynaklarında da belirtildiği üzere, Aşure Günü orucu hem bireysel arınma hem de toplumsal dayanışma açısından büyük önem taşıyor.
Ek İbadetler Tavsiye Ediliyor
Aşure günü oruç dışında, namaz, dua, sadaka verme, ihtiyaç sahiplerini gözetme ve akraba ziyareti gibi ibadetlerin de sevabı büyüktür. Özellikle bu günlerde yapılan iyiliklerin ve duaların daha fazla karşılık bulacağına inanılıyor.
Sonuç olarak, Aşure Günü’nde oruç tutmak isteyen vatandaşların, yalnızca 10. günle sınırlı kalmaması; 9 ve/veya 11. günü de ekleyerek bu ibadeti yerine getirmesi öneriliyor. Bu uygulama hem sünnete uygunluk açısından önem taşıyor hem de fazileti artırıyor.
