BİR İLETİŞİM YANLIŞI

Abone Ol

BİR İLETİŞİM YANLIŞI

Perşembe günü yolum Kumluca Ziraat Odası’na düştü. Orada bir toplantı vardı. Toplantıya konuşmacı olarak katılan kişi İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Kırsal Kalkınmadan sorumlu Müdür Yardımcısı Zeki Kaya idi. Toplantı saat 11.00’de başladı. Soru-Cevap niteliğindeki toplantı iyi geçti. Hükümet tarımda belli projelere 3 milyon TL ile 30 milyon TL arasında kredi veriyor. Bu kredinin bir kısmı hibe.

Ben toplantının içeriğine pek girmeyeceğim. Arazisi olan ve yatırım yapmak isteyen kişi İlçe Tarım Müdürlüğü’nden ayrıntıları öğrenebilir. Zaten ayrıntıları ne biz ne de yurdum insanı bilebilir. Parası olan, danışmanlara danışıp evrakı tamamlayarak başvuru yapabilir.  

Toplantıyı İlçe Tarım Müdürlüğü düzenlemişti. Hem Ziraat Odası Başkanlığı, hem de İlçe Tarım Müdürlüğü kendi üyelerine Whatsapp’tan haber göndermişler. Belediyenin sisteminden de duyurmuşlar. Ama gelen kişi sayısı 30-40 kişi kadardı. Birkaç Ziraat Mühendisi, Sera imalatçısı bir şirketin temsilcisi, Zirai danışmanlık şirketi, bir enerji şirketi, Altın Fide’den birkaç kişi, birkaç muhtar.

Halini ve geleceğini tarımda gören bir beldede KUTSO’dan, KUTBO’dan, Sebze-Meyve Komisyoncular Derneği’nden ve tabii ki belediyeden, Yüksek Okuldan, hatta siyasi partilerden ve öteki STK’lardan temsilciler olması gerekmez miydi? Bence bunlardan bir tanesi eksik ise o toplantı da eksiktir.  

Ben de toplantının nasıl düzenlendiğini sordum. Gerek Ziraat Odası Başkanı, gerekse İlçe Tarım Müdürü arkadaşımız toplantıyı açık kanallardan birçok kişiye duyurduklarını söyledi. Yani onların dediğine göre 3-5 bin kişinin toplantıdan haberi var. Ama gelen, 30-40 kişi.

Bizim burada özellikle değinmek istediğimiz konu, iletişim yanlışı. Aynı yanlışı birçok kişi yapıyor. Bundan 2 yıl kadar önce Belediyenin Halkla ilişkiler birimindeki kişilere “Yahu, gazetecileri bir toplayıp neler yaptığınızı, neler yapmak istediğinizi neleri yapamadığınızı bir anlatın, biz de bilelim” demiştik ve “ Biz halkla ilişkiyi İnstagram üzerinden sağlıyoruz” cevabını almıştık. Ondan sonra yaptığımız yoklamalarda halkın belediyeden ve halkla ilişkiler ekibinden umudunu kestiğini, bırakın iletişim kurmayı, böyle bir şey düşünmenin bile mümkün olmadığını fark etmiştik.

Kendi adıma sosyal medyada, ergenler gibi, çok zaman geçirmediğimi söyleyebilirim. Çünkü orada çok zaman geçirirseniz, eşinize dostunuza ve işinize zaman ayıramazsınız. Nitekim başkasıyla, ya da sizinle, konuşurken bile telefona bakan kişiler böyle kişiler. Bu kişiler dinlemenin bir nezaket göstergesi olduğunun bile farkında değiller. Ve tam bir iletişim özürlüsü.

Epeydir Face’i kullanırım.  Orada arkadaşlarım var. Güzel metinler atarlar, siyasi ve toplumsal konularda tepkilerini ifade ederler. Hem metin hem de fotoğraf paylaşırlar. Ama bazı dostlar Whatsapp’ın ve İnstagram’ın daha etkin olduğunu söylediler. Birkaç Whatsapp grubumuz var. Okul arkadaşlarımız. O alan tam bir geyik alanı. “İyi günler! Doğum günün kutlu olsun! Kutlarım seni!” türünden geyikler. Bir çeşit geçit töreni. Okumuş yazmış insanların bu platformda böyle malayani şeylerle zaman öldürmesi çok yanlış. Belediyenin ve Milli Eğitim Müdürlüğü’nün İnstagram sayfalarına bağlanıyorum. Belediye orada başkan reklamından başka bir şey yapmıyor. “Başkan şurada, başkan burada, başkan şunu dedi…” Ayrıntı? Ayrıntı yok. Bu platforma da pek katılmaz oldum. Neden? Çünkü biz ayrıntı isteriz. Biz soru sormak, verilen cevapları süzgeçten geçirmek isteriz. Bu kurumlar yatmışlar sütre gerisine ateş ediyorlar. Neden, nereye, nasıl ateş ediyor belli değil.

Sözünü ettiğimiz İlçe Ziraat odasındaki toplantıda da böyle bir iletişim yanlışı yapıldığını düşünüyorum. Taraf olan kişi kimse, bu işi dostlar alışverişte görsün diye yapmıyorsa bu alanlarda yatırım yapabilecek konumda olan 100 kişiyi toplantıya çağırsalar yeterdi. Ama öyle Whatsapp ya da instagram’dan değil, bizzat telefon ederek. Çağrılan 100 kişinin 10 tanesi gelse ve beş tanesi ikna olsa o bile yeterdi. Ama bizde işler hep dostlar alışverişte görsün diye yapılır.

Onu da söylemezsek olmaz: “Zaman yetmedi, herkese ulaşamayız, bizim tek işimiz o mu?” gibi mazeret  üretilebilir. Ama böyle bir toplantıyı üstlenen kurumlar, yeterli personeli olan kurumlardır. Zenginleri, girişim potansiyeli olan kişileri, bu konularda gözü kulağı olanları bilirler. Bilmeleri de gerekir.

Siz cep telefonu olan herkesi sosyal medya platformlarında dolaşıyor diye düşünürseniz yanlış yaparsınız. Kimi film izler, kimi hava durumuna bakar, kimi izlediği bir yarışmanın sonucuna bakar. inanmayan haberi aldığını düşündüğü birkaç kişiye sorsun. Öyle mazeretlerle karşılaşır ki aklı hayali durur.

Kredi ile girişimciyi buluşturmak ezbere olmaz. Olursa, “Tutabilirsem tutarım; tutamazsam yutarım” niyetiyle olur. Parayı başkaları kapar, bizler seyrine bakarız.  

SOMSÖZ: AVCI, KARANLIĞA DEĞİL, HEDEFE KURŞUN SIKAR.      

  

{ "vars": { "account": "G-D88DGY52YP" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }