BURSA (İGFA) - Gölcük depremi, Van depremi, Elazığ depremi, Düzce depremi ve İzmir depremi derken Türkiye, geçtiğimiz Şubat ayının altıncı gününde, tarihte eşine benzerine çok az rastlanır iki büyük depremle büyük bir yıkıma uğradı. 11 ilin yoğun olarak etkilendiği ve “Asrın Felaketi” olarak tanımlanan depremde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti, on binlerce vatandaşımız da yaralandı. Şimdi ise bölgedeki yüz binlerce depremzede, konteyner kentlerde hayatlarını sürdürmeye devam ediyorlar. 6 Şubat Kahramanmaraş depreminin ardından yeniden ve her zamankinden daha güçlü bir şekilde gündeme gelen olası “Büyük Marmara Depremi” aylardır tazeliğini koruyor ve gündemi birçok tartışmaya gebe bırakıyor. Peki olası bir Marmara depremi Bursa’yı ve bölgeyi nasıl etkiler? Bursa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er, konu ile ilgili Herkes Duysun’a açıklamalarda bulundu.
BURSA OLASI BİR DEPREMDEN NASIL ETKİLENECEK? Bursa’nın olası bir depremden nasıl etkileyeceğini anlamak için geçmişe bakmak gerektiğini belirten Bursa Jeoloji Mühendisleri odası Başkanı Engin Er, “Geçmişe baktığımızda Bursa’da, 1855 yılında yaşanan ve ‘küçük kıyamet’ olarak adlandırılan bir depremimiz var. Bursa’nın 1855 yılındaki yerleşim yerlerini düşündüğümüz zaman ki o dönemde Tophane, Bursa’nın üst kısımları yani sur bölgesi dediğimiz bölgelerde yerleşim yerleri var. Ovada domatesin, şeftalinin yetiştiği tarım alanları var. Oralar şimdi yerleşim yerleri ve sanayi bölgeleri oldu. Dolayısıyla o zaman ‘küçük kıyamet’ olarak adlandırılan depremi bugün yaşamış olsak ki muhtemelen 7’nin üzerinde bir depremdi. Daha kötü bir senaryoyla karşılaşmamamız mümkün değil.” ifadelerini kullandı.
1855 DEPREMİNDE YIKIM NE BOYUTTAYDI?
Heykel bölgesinin fay hattına uzak olması sebebiyle depremden daha az etkileneceği iddialarına da yanıt veren Başkan Er, “Bu iddia doğru değil çünkü Heykel tarafı bir defa kayalık değil. Üst kısımlarında traverten dediğimiz kayaçlar var ama o bölgeler aslında 1855 depreminde en çok hasarın görüldüğü yerler. O depremde, Ulucami’nin 20 kubbesinden 16’sı yıkıldı. Kapalıçarşı yıkıldı, surlar yıkıldı, Osman Gazi Hazretleri’nin türbesi var tek katlı, o bina bile hasar gördü.” dedi.
“KENTSEL DÖNÜŞÜM BÖLGESİNİN JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ ÇOK ÖNEMLİ”
Bursa’da devam eden kentsel dönüşüm projeleriyle de alakalı değerlendirmelerde bulunan Bursa Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Engin Er, “Kentsel dönüşüm düşüncesinin Bursa’da yedi yerde başlaması önemli bir şey, güzel bir şey ama Bursa ölçeğinde düşündüğümüz zaman yüzde ikisini, yüzde üçünü, yüzde beşini kaplayan bir alan olarak göremeyiz. Çünkü üç milyonluk bir Bursa’dan bahsediyoruz. Küçük ölçekte yerler ama doğru bir yaklaşım. Bu yaklaşımda kentsel dönüşüm alanı ilan edilen yerler, örnek yerler. Mesela Altıparmak-Ankara Yolu arasının, Fomara-eski stadyum arasının kentsel dönüşüme tâbi tutulması güzel bir olay fakat bir kentsel dönüşüm yapmak için öncelikle o bölgenin jeolojik ve jeoteknik özelliklerinin bilinmesi lazım.” şeklinde konuştu.
OLASI BİR DEPREMDE BURSA’NIN EN ÇOK HASAR ALACAK BÖLGELERİ HANGİLERİ?
Olası bir büyük depremde Bursa’nın en çok hasar alacak bölgelerinin hangileri olduğuna da değinen Başkan Er şöyle konuştu:
“Bursa’nın merkezinden ve ilçelerinden de geçen aktif fay hatları var. Hatta Marmara Denizi içerisinden geçen ve 7.6 büyüklüğüne kadar deprem yaratma potansiyeline sahip olan fay hattından da etkilenecek Bursa… Aktif fay hatlarının üzerine yerleşmiş bir şehirden bahsediyoruz ve burada oluşacak depremden de şehrimizin etkileneceğini net bir şekilde söyleyebiliriz. 6 Şubat depreminde en çok hasar gören yer Hatay oldu. Zeminin depremin etkisini büyütme özelliği vardır. Bursa’da da tıpkı Hatay zemini gibi davranan zeminler var ve Bursa’daki birçok yerleşim yeri maalesef bu zemin üzerinde.”