5 Km gidiş 5 Km geliş olmak üzere Gavur deresinin ağzına kadar uzanan bir yürüyüş yolumuzdur. Sanayi kavşağına kadar 2 bin metredir. Kum mahallesi kavşağına kadar da 3 bin metre. Geri kalan yol da iki kilometre.

Bu yolun artısı dümdüz olması ve yorulduğunuz zaman Kumluca-Finike minibüslerine binip dönebilecek olmanız. Yol boydan boya geniş kaldırım döşeli. İster sağ taraftan gidip oto galerilere göz atabilir, isterseniz sol taraftan gidip sanayi kavşağına kadar gene oto galerilere göz atıp üç beş araba satın alabilirsiniz. Bu arada sanayi kavşağından itibaren yol boyunca Gavur deresi gider. Kışın biraz su olursa da yazın pek su olmaz. Ama Kum mahallesi kavşağından itibaren derenin aşağıları yeşilliktir ve çeşitli kuşlar vardır. Adını bilmediğiniz bir kuş çıkarsa karşınıza selam vermeyi ve yüksek sesle ”Benden size zarar gelmez” demeyi unutmayın. Demezseniz kuşlar ve balıklar üzülebilir.

Derenin sol tarafındaki yol da denize kadar iner, ama topraktır. İsterseniz oradan da gidebilirsiniz. Yolu biraz daha uzatmak isterseniz, deniz kenarından ya da obaların içinden geçen yoldan Akmaz deresinin ağzına kadar gidebilirsiniz. Yolun bu bölümü size ekstra güzellikler sunacaktır. Orada yaz kış selamlaşacak birkaç kişi bulabilirsiniz. Yolu sağlı sollu kuşatan obaların bahçesinde her mevsimde mevsim meyvelerini görebilirsiniz. Muşmulalar, erikler, çeşit çeşit üzümler, zeytinler, dutlar, gelin yemişleri, incirler… Hangi birini sayayım. Daha neler neler?... Bunların her biri insanı çağırır. Renkleriyle, güzel kokulu çiçekleriyle ve meyveleriyle. Bu yüzden yolda giderken iki yanınıza bakmak çok tehlikelidir. İnsan baştan çıkabilir.

Buradaki çiçekler aslında bir başka yazıya konu olacak dar renkli ve çoktur. Bazı oturanlar toprakla uğraşmak için yaz kış denizden ayaklarını kesmezler. İçlerinden çoğu meyve ya da sebze dikerler bahçelerine. İçlerinde egzotik meyveler dikenler bile var. Hele çiçek sevenler. Onlara çiçek delisi bile diyebiliriz. Bahçelerinde her mevsim şarkı söyleyen birkaç çiçek görebiliriz. Yaz geldi mi bütün çiçeklerden bulunur ve renkler korosunu oluştururlar.  

Denizyolunun sol yanından giderseniz okaliptüs ve başka ağaçların gölgesinden gidersiniz. Ağaç varsa zaten kuş da vardır. Kumluca’mızın en işlek yürüyüş yolu bu olduğu için günün her saatinde yürüyüş yapan, bisiklet binen kişiler görebilirsiniz. Bunların içinde dostlarınız varsa ne mutlu size! Öyle ya bir merhaba, bir gülümseme, iki kelam laf yorgunluk atmak için birebirdir.

Yolun bitiminde Günay tesislerinin olması bir başka artısıdır. Orada bir çay içip ya da dondurma yiyip yorgunluk atabilirsiniz.

Gavur d eresinin ve Göksu’yun ağız kısmında ikindi vakti su kuşlarının ve balıkların yayılıma çıktığı zamanlardır. Yanınızda ekmeğiniz varsa onları beslemek güzel oluyor. Balıklar hoplayıp zıplayarak gösteri yapıyor.

Denizin kıyısına inip dalgaları da sayabilirsiniz bir süre. O da keyifli bir zaman geçirme yöntemidir. Hele mevsim kışsa dalgaların köpürüp kükremelerini, vakit akşamsa denizdeki yakamozları izlemek de pek hoş olur.  Bazı kişiler kıyıdan çakıl toplayıp onları boyayarak resim yaparlar. Siz de deneyin derim.

Kışın gündüzleri gökyüzündeki bulutları izleyip onların üstüne hayaller kurmak, geceleri de dağlardaki karı izlemek benim en büyük eğlencemdir. Çünkü Günay tesisleri ve deniz kıyısından bütün yönleri ve gökteki yıldızları rahatça izleyebilirsiniz.

Denizde yaz kış, sabahları ve akşamları başkadır. Çünkü güneş ufuklarda doğarken de batarken de muhteşemdir. Kışın batıda Demre’nin üstünde bulutlarla oynaya oynaya, kan kırmızı ışıklarını herkese göstere göstere batar. Yazın da ta Finike’nin yukarısında aynı cümbüş görülür. Bütün canlılar bu cümbüşe ortak olur.

Denizin ve gökyüzünün ihtişamı mehtapta daha da ortaya çıkar. Dalgaların bazen kükreyen bazen fısıldayan sesi, denizin ve gökyüzünün ışıltısı, bir de denizden çağıp duran iyot kokusu insanın aklını başından alır. Hele bir de yanınızda sevdiğiniz birkaç kişi varsa…

Yaz akşamlarının bülbülleri, suda kurbağalar karada çekirgelerdir. Kurbağaların da çekirgelerin de Türkçe konuştuklarını bileniniz var mı? Bazen kurbağalar öfkeyle haykırır. Bazen de şarkı söyler. Çekirgeler ise gece ortaya çıkar ve otların arasında cırcır böceklerinin kaldığı yerden şarkıya devam ederler.

Akşamları cümle yaratığın kendi hal diliyle konuşmaya başladığını düşünürsünüz.  

Yolun tek olumsuz yanı biraz gürültülü olmasıdır.