EĞİTİM VE KIYIM

Cihan namındaki bir maktel-i âma yolum düştü Hükümet derler anda bir nice salhaneler gördüm. ZİYA PAŞA

Abone Ol

Köylü milletin Efendisi midir” adlı yazımızda “Devletimiz eğitim, kıyım gibi yöntemlerle insan kaynaklarımızı biçerken, başka ülkeler insana yatırım yapmaya devam ediyor.” cümlesini kullandık. Bu cümlenin biraz açılması gerektiği kanısındayız.

Eğitimde insanlar nasıl biçilir? İnsanlara istemedikleri veya çalışma imkanı olmayan bir alanda eğitim verirseniz o kişi biçilmiş olur. Çünkü onun yeteneklerini ve zekasını işleyip parlatmaz, köreltirsiniz. O kişi verilen eğitimi ya unutacak ya da işine yaramayacaktır.

Kıyım nasıl olur? Kişiyi aldığı eğitimle ilgili bir işte değil de hiç ilgisi olmayan bir işte kullanırsanız bu kıyım olur. Onun düşüncelerine saygı göstermez, elini kolunu bağlarsanız, susmazsa sürgün eder mahpus yatırırsanız bu da kıyımdır. Hele hele sıradan birinin yapabileceği bir iş için eğitimli ve donanımlı kişileri kullanırsanız bu büyük kıyımdır.

Bu ülke şu ya da bu yolla en değerli insanlarına kıymıştır. İnsanları bir birine düşman ederek kıymıştır, bir birine kırdırarak kıymıştır, yanlış eğitim vererek kıymıştır. İstihdam edip elini kolunu bağlayarak da kıymıştır.

1977-1979 yıllarında bu ülkenin hükümetleri sokaktan adam toplayıp öğretmen olarak çıkarmış, apar topar atamalarını yapmış, bu öğretmenlerin ve öğrencilerinin verdiği eğitimle ülkenin otuz kırk yılı heba olmuştur. Hâlâ da o yanlışların ceremesini çekiyoruz. Ondan 20 yıl sonra Çiller-Erbakan hükümeti deyim yerindeyse sokaktan adam toplayıp öğretmen yaptı. Bugün o öğretmenlerin sıkıntısın çekiyoruz. 2000’li yıllarda AKP hükumeti kendi sendikasına kayıtlı, yandaş öğretmen modelini getirdi. Eğitimin kalitesi gene artmadı. Her ile her ilçeye yüksek okul açıldı. Özel üniversiteler reşit olacak çağa geldi, gene eğitimde nal topluyoruz.

Ülkede sabahın erken saatlerinde evinden alınan, yıllarca mahkemelerde sürünen kişilerden söz etmedik. Hapse atılan ve korkutulan, mansıp verilerek bizden yapılan gazetecilerden hiç söz etmedik.

İnsan kaynaklarımız da eskisi kadar bol değil. Çünkü doğum oranı düşük. Ama biz hâlâ insan kıyımına devam ediyoruz.

SOMSÖZ: YOKSA... BİZ BAHTSIZ BEDEVİ MİYİZ?

25 Aralık 2025

{ "vars": { "account": "G-D88DGY52YP" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }