İSTANBUL (AA) - YEŞİM YÜKSEL - İsrail saldırıları altında hayatta kalma mücadelesi veren Filistinli çiftçiler güneş panellerinden yararlanarak tarım ve hayvancılık faaliyetlerini sürdürmeye çalışırken bazı çiftçilerin panelleri saldırılarda kullanılamaz hale geldi.

İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'yi bombalarken, Filistin'in bazı bölgelerinde elektrik bağlantısını keserek Filistin halkını hem açlığa hem de karanlığa mahkum ediyor. Kendi topraklarında tarım yapmak isteyen Filistinlilerin üretimleri de bu durumdan etkileniyor.

Filistin'deki en büyük zirai kalkınma kurumlarından biri olan Filistin Tarımsal Çalışma Komiteleri Birliği (UAWC), Gazze ve Batı Şeria'da başta güneş panelleri olmak üzere Filistinlilerin yenilenebilir enerjiden yararlanmalarını sağlayan projeleri hayata geçiriyor. Özellikle, İsrail kısıtlamaları nedeniyle elektrik bulunmayan noktalarda güneş panelleri kuran UAWC, bu sayede Filistinlilerin gıda ve temiz su ihtiyacını karşılamalarına destek oluyor.

Filistin'de yenilenebilir enerji alanında hayata geçirdikleri projelere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtlayan UAWC Lobicilik Direktörü Moayyad Bsharat, güneş panelleri sayesinde Filistinli çiftçilerin üzerindeki mali yükün azaldığını söyledi.

Isparta'da maskeli iki kişinin iş yerindeki imitasyon bilezikleri çalma anı kamerada Isparta'da maskeli iki kişinin iş yerindeki imitasyon bilezikleri çalma anı kamerada

Gazze Şeridi'nde tarım sektörünü desteklemek için 50'den fazla güneş paneli kurulduğunu kaydeden Bsharat, "Ne yazık ki bu soykırım amaçlı savaşta, Refah bölgesi dışında, Gazze'deki tüm güneş panelleri İsrail işgal güçleri tarafından yok edildi. Çiftçilerimize destek olmak ve topraklarımızı korumak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gazze'deki halkımızı korumak için 18 Ekim'de 'Gazze'de açlığı durdurun' kampanyamızı duyurduk. Gıda kolisi, sıcak yemek ve diğer yardımlar da dahil yerinden edilmiş 90 bin kişiye ulaşıyoruz." dedi.

- "Topraklarımızı gece değil gündüz suluyoruz"

Batı Şeria'da yaşayan çiftçi Khadir Hmaidat, yer altı su kuyusundan elektrik kullanarak su çıkarmanın maliyetli olması nedeniyle UAWC'nin desteğiyle güneş paneli sahibi olduğunu ve 2020'den beri güneş paneli kullanarak çalıştırdığı su kuyusu sayesinde işletme maliyetlerinde yüzde 50 tasarruf ettiğini belirtti.

Su kuyusundan saatte 80 metreküp su çıktığı, bunun da çiftçilikle uğraşan 10 aileye ait 15 hektarlık alanı sulamak için yeterli olduğu bilgisini veren Hmaidat, şöyle devam etti:

"Burada domates, salatalık, patlıcan, mısır, kavun, karpuz ve hurma gibi ürünler üretiyoruz. Güneş panelleri saldırılarda zarar görmedi ancak İsrail işgal güçleri, 7 Ekim'den bu yana benim ve C bölgesindeki diğer çiftçilerin topraklarımıza ulaşmamızı kısıtladı. Bu durum da verimliliği ve ürün kayıplarımızı etkiledi. Topraklarımızı işlemememizi engelliyorlar. İsrail'in toprak kısıtlamalarını önlemek için topraklarımızı gece değil gündüz suluyoruz."

Hmaidat, bulunduğu bölgenin yılın büyük kısmında güneşli olması nedeniyle güneş enerjisinden rahatlıkla yararlanabildiğini vurguladı.

- "Her şey tamamen yok oldu, her şeyimi kaybettim"

İsrail'in saldırıları öncesinde 250 metrekarelik tavuk çiftliğinde güneş panellerinden yararlanarak hayvancılık yaptığından bahseden Majdi Ahmad Arafat, Gazze'deki elektrik kesintisinin günde 16 saati bulmasının ardından tavuk yetiştiriciliğinin zorlaşması nedeniyle UAWC'nin desteğiyle güneş paneli kurduğunu bildirdi.

İsrail'in aralık ayında düzenlediği saldırılarda tek geçim kaynağı olan tavuk çiftliğinin de hedef alındığını anlatan Arafat, "Etlik piliç üretip satıyordum. Bu benim tek gelir kaynağımdı. Ben ve ailem tavukların beslenmesinden satışına kadarki süreçlerde çalışıyorduk. Evimi, tavukların bulunduğu çiftliği ve güneş panellerini her şeyi yok ettiler, her şeyimi kaybettim. Daha sonra Der Al Balah'taki başka bir bölgeye taşındık." diye konuştu.

Ailesiyle birlikte taşınmalarının ardından tüm gelir kaynağını da kaybettiğini aktaran Arafat, bazen birkaç günü yiyecek bulamadan geçirdiklerini söyledi.

- "Güneş panelleri, hayatımızı burada devam ettirebilmemiz için umut veriyor"

Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde A, B ve C bölgelerine ayrılan Batı Şeria'nın C bölgesinde yaşayan ve 150 koyun ve keçisi bulunan çoban Abd Rabu Bani Odeh, İsrail'in kısıtlamaları sonrasında bölgede elektrik bulunmadığını ve bu nedenle kaldığı sığınağı ısıtmak, soğuk su elde etmek ve yaz aylarında süt ürünlerini muhafaza etmek için sivil toplum örgütlerinin de desteğiyle fiyatı 4 bin 500 dolar olan güneş panelleri taktırdığını anlattı.

İsrailli yerleşimciler tarafından geçen yıl düzenlenen saldırılarda bazı güneş panellerinin ve su tanklarının zarar gördüğüne değinen Odeh, hayvanlarını otlattıkları alanlara girmelerinin İsrailli yerleşimciler tarafından engellendiğini dile getirdi.

Bölgede yaz aylarında hava sıcaklığının 45 dereceye ulaşabildiğine dikkati çeken Odeh, "Tüm bu zor şartlara rağmen güneş panelleri hayatımızı burada devam ettirebilmemiz için umut veriyor. Süt, yoğurt ve geleneksel beyaz peynir üretiyorum. Ailem ve ben bu süreçte hayvanları otlatmaya götürüyoruz ve her sabah koyunları sağıyoruz. Eşim de yoğurt ve süt hazırlama süreçlerinde çalışıyor." şeklinde konuştu.

Hayvanları otlatma fırsatı bulamadığı zaman hayvan yemi satın aldığını, bunun maliyetleri artırmasına rağmen üretime devam ettiklerini ifade eden Odeh, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu, ailem ve benim için geleneksel bir meslek olduğundan, tüm zorlu şartlara rağmen kendi gıdamızı üretmeye devam ediyoruz. Bulunduğum bölgede kış mevsimi çok uzun sürmüyor, aralık ortasında başlıyor ve ocak sonuna kadar devam ediyor. Bazı günler yağmurlu, bazı günler güneşli oluyor. Genellikle kış mevsiminde havalar soğuk oluyor ve süt ürünlerinin üretimini buna göre ayarlıyoruz. Bu da yaz aylarına kıyasla üretimimize zarar vermiyor. Ayrıca güneşli günlerde elektrik tasarrufu sağlayan, yağmurlu ve bulutlu günlerde de faydalanabileceğimiz akülerimiz var."

Kaynak: aa