Antalya

Zerk’te İsyan ! ” İnsanca Yaşam İstiyoruz ”

Abone Ol

Geçmişi yaklaşık olarak 1200 yıl öncesine dayalı olan Altınyaka ( Zerk) köyünün sit alanında olmasından dolayı evlerine tuvalet, banyo bile yapamayan köy halkı isyan etti. Köylüler diğer insanlar gibi insanca yaşamak istediklerini belirterek yaşanan sıkıntıların bir an önce çözülmesini istediler. Köyde yaşayan gençler ise ev yapamadıkları için evlenemediklerini ifade ederlerken Başbakan’ın en az üç çocuk istemesine de evimiz olsa yaparız diyerek sitem ettiler.

CHP İl Genel Meclisi Üyeleri Mehmet Özen, Halil Kula ve Gülsüm Özer’in ziyaret ettiği 120 yıllık geçmişi olan ve Selge Antik kenti çevresinde kulu olan Altınkaya diğer adıyla Zerk’te köylüler köyün sit alanı içerisinde olduğu için kendilerine tuvalet bile yaptırmayan yetkililere sitem ederek insanca yamak istediklerini söylediler.

Köylüler yetkililerin kendilerine köyde bir tek çivi bile çaktırmadıklarını bu nedenle evrenin akan damlarını yenileyemediklerini iddia ettiler. Köylüler ayrıca yine yetkililerin izin vermemesinden dolayı evlerine tuvalet yapamadıklarını bahçelerine yaptıkları derme çatma tuvaletlerde kadınların ihtiyaçlarını gördüklerini kendilerinin ise ormanlık alanda ihtiyaçlarını gidermek zorunda kaldıklarını iddia ederek insanca yaşamak istediklerini ve ilkel koşullardan kurtulmak istediklerini söylediler.

Altınkaya köyü muhtarı Yaşar Bahar:” Altınkaya köyümüz yıllardır milli parlar ve arkeolojik sit alanı değerlerinden dolayı gerçek anlamda güzel ve yaşanabilecek bir yer. Ancak,Devletimizin kurumlar arasındaki anlaşmazlığından hiç bir çözüme ulaşılamıyor. Çok mücadele verdik ve bir çok proje hazırlandı ancak hepsi soyut olarak kaldı. Somut bir sonuç elde edilemedi. Bugünün şartlarında da köy halkı huzursuz ve tedirgin. Kurumlarda da bir tedirginlik var. Muhtar olarak ben dahada çok tedirginim. Bu milletin birlik ve beraberliğini sağlayamaz bir pozisyona geldik. Bununda nedeni Milli Parklar genel müdürlüğünün somut bir proje ile halkı refaha kavuşturamamasıdır. Doğa koruma ve Milli Parklar aynı çatı altında ama bir koordinasyonsuzluk olduğundan dolayı hiç bir çözüm yok. Geçici bir hayvan ahırı kursan bile hemen mahkemeye veriliyoruz. Bizler gariban ve yoksul insanlarız. Mahkemeye bile yol parası olmadığı için gidemeyenler var. Ahır yüzünden şuanda 30-40 kişi mahkemelik. Barındığımız evlerimizde aynı şekilde. Evlerimizin tuvaleti ve banyosu yok. yani yaşanıla bilir bir ortam yok. Bunun üstüne birde mahkeme korkusu var herkeste. Köyümüz 170 haneli ve 700 nüfusludur. Elimiz kolumuz bağlandı” dedi.

Şevket Bal isimli köylü ise:” 1978′de Orman sınırlaması oldu burada. Atatürk bu ülkeyi kurtarırken bizim atalarımız gidip buranın taşı toprağı için canını feda etti. Biz nerden geldik, Yunanistan mı geldik, Rusyadan mı indik. Buraları ölçtüler bir tapu vereceklerse versin vermeyeceklerse bizlere bir yer göstersinler. Ne yapacağız biz, odun alma, tarla sürme, davar bakma, evini onarma, tuvalet yapma nereye gideceğiz biz . Bizler ayrı bir ırkmıyız. Bizde bu Devletin insanıyız” şeklinde konuştu.