GAZZE’DEN BİZE NE?

Abone Ol

Bana Dokunmayan Yılan, Sarı Öküz ve Sessizliğin Bedeli

Açlıktan Ölünmez(!)

Hani “Açlıktan ölünmez” denir ya…
Gazze’de bu cümlenin içi boşaldı.
12 kilodan 3 kiloya düşen çocuklar, açlıktan ölüyor.
Gözleri çukurlaşmış, dudakları kurumuş, kolları incecik…
Bir damla su, bir lokma ekmek ulaşmadığı için hayatını kaybediyorlar.

Ve daha da ağır olanı, insani yardım noktalarında yaşananlar…
Bir poşet un, bir kutu süt için sıraya giren sivillerin üzerine ateş açılıyor.
Annesiyle birlikte yardım kamyonunun önünde bekleyen çocuklar, yere yığılıyor.
O kurşunlar sadece bedenleri değil, insanlığın kalan onurunu da delip geçiyor.

Hakikatin Bedeli

Gazze’de yalnızca siviller değil, gerçeği duyurmaya çalışan meslektaşlarım, gazeteciler de hedefte.
Kameralarını kaldırdıkları anda vurulan muhabirler…
Kırılan objektifler, susturulan kalemler, molozlar altında kalan cesur sesler…
Orada hakikati anlatmak, en az yaşamak kadar tehlikeli.

‘Neme Lazım’ Zihniyeti

Ve biz hâlâ burada, sıcak evimizde, telefon elimizde,
“Gazze’den bize ne?” diyebiliyoruz.
Neme lazım… Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın…
Ya da gerçeği söyleyelim: Biz ölünceye kadar yaşasın.

Ama o yılan, sandığımız kadar uzak değil.
Sınır, vize, kilometre tanımaz.
Bugün Gazze, yarın başka bir yer, sonra belki de bizim yaşadığımız şehir…
Bir gün gelir, kapımızı çalar.
Ve işte o gün, “bana ne” diyen herkes çoktan susmuş olur.

Sarı Öküz’ü Vermek

Hepimizin bildiği Sarı Öküz hikâyesini hatırlayın.
İlk öküzü verdiler, “Bir daha istemeyecekler” dediler.
Sonra bir daha geldiler, bir daha aldılar…
En son kalan öküz için direndiklerinde ise çok geçti.
Bugün sessiz kaldığımız her zulüm, yarın kendi kapımıza dayanacak felaketlerin ön sözü.

Ne Yapabiliriz?

Çoğumuzun ağzında aynı cümle var:
— “Ben ne yapabilirim ki?”

Oysa yaparsın…

  • İsrail ürünlerini alma.

  • Aldırma.

  • Raflarda bırak, markette bırak, alışkanlıklarında bırak.

  • Çocuğuna, komşuna, arkadaşına anlat.

  • Sosyal medyada konuş, yaz, paylaş, unutturma.

Bazen bir ürünü almamak, bir kurşunu namluya sürmemektir.
Bazen “benim gücüm yetmez” diye susmak, zalimin ekmeğine yağ sürmektir.

Son Söz

Bugün Gazze’ye “bize ne” dersen, yarın sana da “bana ne” derler.
Ve o gün geldiğinde, bağıracak kimse kalmayabilir.

Mesele “Gazze’den bize ne?” değil…
Mesele, Gazze’den bize ne kaldığı.
Ve biz, geriye ne bıraktığımız ile hatırlanacağız.

Kimin Tarafındayız?
Habil'in mi, Kabil'in mi?
Musa'nın mı, Firavun'un mu?
Tercihin sözde değil, eylemde belli olur.

{ "vars": { "account": "G-D88DGY52YP" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }