FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) Komisyonu üyesi Dr. Steven Hahn, yaptığı açıklamada klinik deneylerin son aşamasından önce tamamlanan Covid-19 aşılarının insanları koruduğuna dair kanıtlar ve veriler güçlüyse acil durumda kullanma izninin göz önünde bulundurulabileceğini söyledi.

Komisyonca atanan görevlileri yeterli veya onaylanmış alternatifleri bulunmadığı zaman onaylanlanmamış tıbbi ürünlerin kullanılmasına izin verme yetkisi bulunuyor.
Acil durumda kullanım yetkisi (EUA) tam bir onay anlamına gelmiyor ve geri çekilebiliyor. Tıpkı hidroksiklorokin ve klorokin tedavisinde olduğu gibi. FDA tarafından bu ilaçlara 28 Mart’ta EUA verildi. Daha sonra yapılan çalışmalar ilaçların etkili olmadığını ve ölümcül kalp sorunlarına yol açabileceğini ortaya koyduktan sonra Haziran ayında bu ilaçlar için verilen EUA iptal edildi.

"Aşı çalışmalarında aceleci olunmamalı"

Alman basınında bugün koronayla ilgili devam eden aşı ve ilaç araştırmaları ile NATO savunma bakanları toplantısına ilişkin yorumlar öne çıkıyor.

Alman basınından özetler

Passauer Neue Presse gazetesi, ağır hastalarda ölüm oranlarını azalttığı belirtilen deksametazon ilacı için daha fazla araştırmaya gerek duyulduğuna işaret ediyor:

"İlaca şüpheyle bakanlar, deksametazon araştırmasından elde edilen sonuçların henüz bilimsel bir yayında yayımlanmadığını ve henüz başka  uzmanlar tarafından değerlendirmediğini görmezden gelmiyor. Söz konusu olan akademik hiyerarşi değil, mesele araştırmanın bilimsel değerler sistemi içinde bir kimlik kazanması, acele edilerek yanıltıcı umutlar uyandırmaması. COVID-19'a karşı çare olabilecek tüm ilaç ve aşı arayışı gerilimli bir alanda gerçekleşiyor. İnsanların sabırsızlığı anlaşılabilir bir durum. Ancak nihayetinde sabırlı olmak, yararlı ve iyi bir davranış."

Straubinger Tagblatt/Landshuter Zeitung'da yer alan yorumda da koronaya karşı devam eden aşı çalışmalarında aceleci olunmamasına dikkat çekiliyor:

"Yeteri kadar test edilmemiş bir aşı, çok sayıdaki yan etkisiyle bir felakete yol açabilir. Böyle bir durumda halkın aşı beklentisi de hayal kırıklığıyla sonuçlanacak, büyük bir güven kaybı oluşacaktır. Bu aceleciliğin ardından geliştirilecek ve belki de işe yarayacak aşılara olan güveni de zedeleyecektir. Bu zor zamanlara rağmen korona aşısı için titiz bilimsel çalışmalardan başka yol yok."

Frankfurter Allgemeine Zeitung'da yer alan yorumda ise Almanya'da geniş katılımlı organizasyonların yasaklanmasının doğru bir karar olduğu belirtiliyor:

"En büyük zorluk, okulların ve kreşlerin durumunu öngörebilmek. Ancak tüm itirazlarına rağmen eyalet başbakanlarının üzerinde anlaştığı gibi yaz tatilinden sonra okulların normale dönmesi bir gereklilik. Üniversitelerin de tekrar normal işleyişine başlaması gerekiyor. Ancak geniş katılımlı organizasyonlar için durum tam tersi. Büyük organizasyonların uzun bir süre daha, sonbahara kadar yasaklanması doğru bir karar. Bu tür organizasyonlar, pandemide kontrolün kaybedilmesine ve koronaya karşı sert önlemler alınmasına yol açmıştı. Tatil sezonundan sonra bu tür büyük organizasyonlara izin verilseydi, sağlık çalışanlarının üzerinde büyük bir yüke yol açabilirdi. İkinci dalga, birinci dalgada olduğu gibi ağır tabloya yol açmamalı"

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesinde de iki günlük NATO savunma bakanları toplantısından çıkan sonuçlar değerlendiriliyor:

"NATO içindeki güvensizlik, videokonferans yoluyla yapılan iki günlük savunma bakanları toplantısında da gizlenemedi. Ama bununla birlikte bakanlar, Rusya'nın Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması'ndan (INF) çekilmesine yanıt olarak karadan destekli bir hava savunma sisteminin konuşlandırılması konusunda anlaştı. Ayrıca birbirlerini de savunma harcamalarını artırdıkları için övdüler. Ancak tank alım satımları ya da harcanan paralar, NATO'nun hareket kabiliyetinin yeterli bir kanıtı değil. Bunun için ortak bir vizyon ve güven gerekli."