Bakan Koca'nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Koronavirüs küresel salgını beraberinde birçok zorluğu getirdi. Bu durumu 4 bölüm halinde ele alabiliriz. Salgın hastalık ülkemize ulaşmada önce ilk dönemi, yani salgına hazırlık, karantina ve önlemlerin neler olabileceğiyle ilgili dönemdi. Bu aşamada aldığımız tedbirler 3 ay kazandırdı bize.

bölüm ise tanımadığımız bu düşmandan nasıl korunacağımızı öğrenmekle uğraşma dönemiydi.

Bu dönemde salgın yönetimi ve çalışma rehberleriyle salgın döneminde kontrollü sosyal hayatın nasıl olabileceğine odaklandık. Bu dönemde dijital altyapımız çok hızlı sonuç almamızı sağladı.

Üçüncü dönem ise hastalıkla mücadele dönemiydi. Salgın ilerledikçe bu sefer hastaları nasıl tedavi edebileceğimizi öğrenmeye başladık ve bu bölümde çok canımız yandı.

Güçlü sağlık altyapımız dünyada görünen koridorlarda hastaların entübe edildiği manzaralardan bizi korudu. Ülkemizde salgın boyunca hiç altyapı eksikliği yaşamadık. Bir de en büyük gururumuz sağlık çalışanlarımız var. Salgın yönetiminin en zorlu günleri bu günlerdi. Birazdan bu dönemin açtığı hasarla ilgili bazı bilgileri paylaşacağım.

Dördüncü bölüm ise aşılama programımızın başladığı, salgının gerileyip insanlığın ve bilimin kazanmaya başladığı aşama. Şu an bu aşamadayız ve salgının kısa sürede biteceğine inancım tam.

Sizlere üçüncü bölümde yaşadıklarımızın sonuçlarında bazı örnekler vereceğim. Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Örneğin, kalp krizi teşhisleri salgın döneminde yüzde 56 azalmasına rağmen kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10'dan fazla artış gösterdi.

Bu durumun temel sebebi salgın döneminde sağlı hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina edilmesidir.

Dördüncü bölüm ise aşılama programımızın başladığı, salgının gerileyip insanlığın ve bilimin kazanmaya başladığı aşama. Şu an bu aşamadayız ve salgının kısa sürede biteceğine inancım tam.

SALGINDAN 50 BİN İNSANIMIZI KAYBETTİK

Sizlere üçüncü bölümde yaşadıklarımızın sonuçlarında bazı örnekler vereceğim. Salgın süresince salgından yaklaşık 50 bin insanımızı kaybettik. Salgın sebebiyle ertelenen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşadığımız kayıp ise bundan çok daha büyük. Örneğin, kalp krizi teşhisleri salgın döneminde yüzde 56 azalmasına rağmen kalp krizine bağlı ölümler yüzde 10'dan fazla artış gösterdi.

Bu durumun temel sebebi salgın döneminde sağlı hizmetine ulaşımın yavaşlaması ya da salgın dışındaki sebeplerden hastanelere gitmekten imtina edilmesidir.

COVID-19 ölümlerini DSÖ'nün belirlediği kriterlere göre tespit edip 50 bin kaybımız var derken en az bir bu kadar vatandaşımızı daha kaybettik. Bugün küresel ölçekte en az 3.9 milyon insan Kovid-19 sebebiyle hayatını kaybetti ancak doğrulanmamış vakalar ve dolaylı nedenlerle 10 milyonun üzerinde ölüm de Kovid-19 ve onun yıkıcı etkisi olduğu değerlendiriliyor.

Gelecek 3 yıl boyunca hastalığı geçirmiş kişilerde ne tür yan rahatsızlıklar çıkacağı tespit edilemese de mevcut ölümlerin 3-4 katı kadar daha kayıp beklendiği belirtilmektedir. Hastalığı geçirdikten ve tamamen iyileştikten 45 gün sonrasında yaşanan ölüm olaylarını incelediğimizde özellikle 65 yaş üzeri grupta vefat sayılarının 2 kattan fazla arttığını tespit ettik.

Tüm bu vahim tabloya rağmen umudumuzu diri tutacak güzel gelişmeler de var. Örneğin aşılarımızın hastalık sebebiyle gerçekleşen ölümleri çok önemli sayıda sınırladığına şahit oluyoruz. Aşılanarak salgın günlerini aşacağımız görünüyor. Dünyanın en hızlı aşılama programlarından birini yürütüyoruz. Aşı olsun yeter, günde 1.5 milyon aşı yapabiliriz dediğimde inanmayanlar vardı, canları sağ olsun.

AŞININ YAN ETKİLERİ

Aşının yan etkilerini açıklayan Bilim Kurulu Üyesi Ateş Kara'nın konuşması şöyle;

Ülkemizde aşının yan etkileri çok yakın takip ediliyor. Aşı sonrası istenmeyen etki izlem sistemi sayesinde bu bilgiler toplanarak değerlendiriliyor. Aşılardan sonra gördüğümüz yan etkileri şöyle söylememiz lazım; bir tanesi aşının yapıldığı yerdeki yan etkiler, şişlik, kızarıklık, ağrı gibi.

Her iki türdeki aşının yan etkisi de 24 saatten çok uzun sürmüyor. 100 kişiden 8'inde 2 gün kadar kolda ağrının devam ettiğini görüyoruz. Tüm vücudu etkileyen yorgunluk, halsizlik gibi etkiler de görülebiliyor. Aşı olanların yüzde 10 ila 15'inde görülen etkiler bunlar. Bunların hiçbiri kalıcı değil. Bu etkiler arasında baş ağrısı, çok nadiren 3 gün kadar sürüyor.