İnternet Gazetecileri Federasyonu (İGF) Genel Başkan Yardımcısı, Denizli İletişim Derneği Başkanı Serkan Urgancı, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in İyi Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamaları ve siyasal nefret dilini eleştirdi.

İnternet Gazetecileri Federasyonu (İGF) Genel Başkan Yardımcısı, Denizli İletişim Derneği Başkanı Serkan Urgancı, kaleme aldığı makalesinde Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’in İyi Parti’nin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı açıklamalarına tepki gösterdi.

SERKAN URGANCI’NIN KÖŞE YAZISI…

Muğlak maddelere de bunları bahane edip hamaset yapanlara da karşıyız

Türkiye'de resmi olmayan rakamlara göre 80 bine yakın internet haber sitesi var. Bu sitelerin yaklaşık 20 bini şirketi olan, gazeteci istihdam eden, vergi ödeyen haber siteleri.

Bir haber sitesi sahibi olmak "2 bin liraya site kuruyorlar" demek kadar kolay değildir. Bir gazete sahibi olmaktan daha zordur internet haber sitesi işletmek.

Ne gecen olur ne gündüzün. Zamanla yarıştığın yetmezmiş gibi hiç anlamadığın binlerce siber saldırıya da göğüs gerersin. Sadece haberci olmak yetmez internet gazeteciliği için, photoshop kullanmayı da bileceksin, video montajlamayı da... Sosyal medyayı, canlı yayın basmayı, envai çeşit Google uygulamasını vs vs...

Ve bugüne kadar gazeteci bile sayılmıyorduk.

O nedenle 15 yıldır çıkması için uğraştığımız bu yasa bizim için çok önemli.

Kimi gazeteci büyüklerimizin(!) mecliste görüşülen basın yasasına karşı açıklamalar yaptıklarını görüyorum. Muğlak maddelerin arkasına sığınarak yasanın geri çekilmesini isteyen bu gazeteci büyüklerimizin(!) asıl derdi, resmi ilan payını biz internet haber gazeteleri ile paylaşmak istememeleridir. Biz de elbette ki muğlak maddelerin düzeltilmesini ve mesleğimizi özgürce yapabilmek istiyoruz. Yaptığımız haberden ötürü yargılanacaksak da hakim karşısına sosyal medya cinconları gibi değil gazeteci olarak çıkmak istiyoruz.

15 yıldır beklediğimiz bu yasanın çıkmasını, hamaset yaparak geciktirmeye çalışanlara asla izin vermeyeceğiz.

Az önce işini hakkıyla yapan 20 bin haber sitesi olduğunu söyledim. Buna karşın yaklaşık bin adet de yerel gazete yayın yapıyor Türkiye'de. Çoğunun günlük tirajı, kağıda yapılan son zamlardan sonra 500'ü geçmiyor. Haber okuma alışkanlığının dijital mecralara kaymasıyla eski popülaritelerini de haliyle sürdüremiyorlar. Tüm bunları söylerken, 27 yıldır gazetecilik yaptığımı, gazeteciliğe daktiloda haber yazarak başladığımı, henüz 21 yaşımdayken yazı işleri müdürü olduğumu, binlerce sayı gazete sayfası dizgileyip, o sayfaları aydınger ile montajladığımı bilmenizi isterim.

Nasıl ki gazeteler teknolojinin gelişmesiyle tipo baskıdan ofset baskıya, hatta oradan da web ofsete geçmek zorunda kaldıysa, dijital yayıncılık da gazeteciliğin ayak uydurması gereken yeni boyutudur.

Bu arada yeni düzenlenen yasayla gazete çıkarmak yasaklanmayacak ki; Sadece gazetelere artık resmi ilan verilmeyecek. Madem gazetecilik denince mangalda kül bırakmıyorsun, o zaman gazeteni basmaya devam edersin kardeşim. Elinden alan mı var! Ama senin derdin gazetecilik yapmak değil, miadını doldurmuş sistemi devam ettirip bizi oyun dışında bırakmak.