İmamoğlu açıklamasında, iş dünyasının mevcut ekonomik ve sosyal baskılar karşısında sessiz kaldığını belirterek, "Biliyorum işinizi, varlığınızı korumak istiyorsunuz. Kimseyle sorun yaşamak istemiyorsunuz. Yatırımlarınızı geleceğe taşımak, ailenizi riske atmamak istiyorsunuz. Haksız ve hukuksuz denetimlerle karşılaşmaktan çekiniyorsunuz," ifadelerini kullandı.
Ancak iş dünyasının sessizliğinin sürdürülebilir olmadığını vurgulayan İmamoğlu, hukuk, adalet ve demokrasi olmazsa hiçbir yatırımın, hiçbir girişimin güvende olamayacağına dikkat çekti. “Kimse bana bir şey olmaz demesin. Olur, hem de hiç beklemediğiniz anda, hiç beklemediğiniz şekilde olur. Bu hukuksuz akıl, ayağınızın altındaki halıyı bir anda çekiverir,” ifadeleriyle, iş dünyasına karşı artan hukuksuzluk tehlikesine işaret etti.
İmamoğlu, sözlerini şu çağrıyla sürdürdü:
“Susmayın, korkmayın, çekinmeyin. Bu ülke bu girdaptan eninde sonunda çıkacak. Millet iradesi sandıkta tecelli edecek ve bu ceberrut akıl tarihin tozlu raflarına kaldırılacak. Gelin, ülkenin umutlarını yeniden yeşertecek bu demokrasi ve adalet devrimini birlikte gerçekleştirelim.”
Bu açıklamalar, özellikle seçim atmosferinin giderek ısındığı Türkiye'de, iş dünyasına yönelik baskı iddialarının daha çok tartışılmasına neden oldu.
İmamoğlu’nun çağrısı, siyasi gözlemciler tarafından mevcut düzenin değişimi için toplumsal dayanışmaya çağrı olan güçlü bir mesaj olarak yorumlandı.
