Antalya’nın Manavgat ilçesinden Akseki’nin bin 900 metre rakımlı Çimi Yaylasına yaz aylarında hayvanlarını otlatmak için çıkan Yörükler, keçilerinden elde ettikleri sütten yine keçi derisinden yapılar tuluk içinde ayran dövme ve yağ çıkarma geleneğini asırlardır sürdürüyor. Tuluk içine koydukları 15-20 kilogram yoğurdu saatlerce sopayla döverek yağını çıkarıp kilogramını daha önce siparişini aldıkları müşterilerine 80 liradan satıyorlar. Suyunu da kaynatıp çökelek yapan kadınlar pazarlama problemi yaşamazken müşterileri de siparişlerini yaylaya kadar gelip teslim alıyorlar.

Antalya’nın Akseki ilçesinde yaz aylarında yaylalara çıkan Yörükler, kesilen keçinin bütün halinde çıkarılan derisinin işlenmesiyle yapılan "tuluk" içinde yayık ayran yapmaya devam ediyor. Anadolu’nun artık yok olmaya yüz tutmuş bu geleneğini yaşatan Yörükler, tuluk içine koydukları yoğurdu dönüşümlü olarak 2-3 saat kadar dövüyor. Oldukça yorucu olan dövme işleminin ardından tereyağı ve çökelek elde ediliyor.

“Atalarından kalan asırlık gelenek”

Akseki ilçesine bağlı bin 900 rakımlı Çimi Yaylası’nda yaşayan 39 yaşındaki Feyza Arıcı, atalarından kalma tulukta tereyağı çıkarma geleneğini sürdürdüklerini, çocukluğundan beri yoğurttan ayran, tereyağı ve çökelek elde ettiklerini anlattı. Tuluğu keçilerinin en büyüğünden çıkarttıklarını belirten Arıcı, deriyi sumak ve tuzla hazırladıklarını ifade etti.

“20 kilo yoğurttan 2 kilo tereyağı çıkıyor”

Tuluğun büyüklüğüne göre 15-20 kilo yoğurt aldığını aktaran Arıcı, "Tuluğun içine koyduğumuz yoğurda göre ortalama 1,5-2 kilogram tereyağı alıyoruz. Aldıktan sonra yağımızı karıştırıyoruz. Yağımızı aldıktan sonra ayranını kazanlara koyup ateşte kaynatarak çökelek yapıyoruz. Yani hayvanlardan elde ettiğimiz sütten tereyağı, çökelek, ayran, yoğurt gibi birçok ürün elde ediyoruz. Hayvanlarımızdan almış olduğumuz sütün her şeyini değerlendiriyoruz. Ailemizin geçim kaynağı budur. Ben bununla emeklilik primlerini ödüyorum. Kazancımı bundan sağlıyorum. 3 çocuğum var, çocuklarımı bunlarla büyüttüm. Onları bu meslekten kazandığım kazançla okutuyorum" diye konuştu.

"Teknolojiye uymadık"

Tuluktan elde ettiği yağda hiçbir katkı maddesi olmadığını vurgulayan Arıcı, şöyle devam etti:

"Hayvanlarımız doğal olarak dağda yayılıp geliyor, sütünü sağıyorum. Tüm ürünler doğal. Herkes beğenip memnun kalıyor. Ürettiğim tereyağını vatandaşlar yaylaya gelip alıyorlar. Haftada bir iki kez tulukta yağ çıkarma işini yapıyorum. Bu meslek atalarımızdan kalan bir meslektir. Biz mesleği annemizden, babamızdan, ninelerimizden öğrendik. Bugüne kadar teknolojiye uymadık. Geleneklerimizi göreneklerimizi takip ettik. Tulukta yayık yaymak oldukça zor ve zahmetli bir iş. Yapmış olduğumuz tereyağının kilogramını 70-80 lira arasında veriyoruz. Pazarlama sorunumuz yok."

Yörük kadınlardan 77 yaşındaki Ayşe Arıcı da çocukluğundan beri yaylaya çıktığını anlattı. Yayık ayran geleneğini sürdürdüklerini belirten Arıcı, "Yaymış olduğumuz yoğurttan yağ çıkarıyoruz. Elde ettiğimiz yağı yemeklerde kullanıyoruz. Fazlasını ise satıyoruz. Ayranından ise kaynatarak çökelek yapıyoruz. Çimi Yaylası’nda keçilerimiz, koyunlarımız doğal ortamda besleniyorlar. Burada sütten elde edilen ürünlerin hepsi doğaldır" dedi.