6,7,8 Mayıs tarihlerinde Kumluca güreşleri vardı. Güzel yurdumuzun dört bir yanından yüzlerce güreşçi minderde kozlarını paylaşmak için gelmişlerdi Kumluca’ya. 8 Mayıs Pazar günkü final güreşlerine gittim. 1 Gün önce stadyumdaki güreşleri de şöyle bir dolaşmıştım.

Güreşlere ilgi büyüktü. Trakya’dan, Balıkesir’den, İzmit’ten, Samsun’dan ve Antalya’nın öteki ilçelerinden bolca izleyici gelmişti.

Güreşlerin tadını kaçıran en önemli şey anlaşmalı güreşlerdir. Meraklılar bu konuda çok şikayetçi. Ben Kumluca güreşlerinin kıran kırana geçtiğini düşünüyorum. Kumluca güreşleri Türkiye’nin dördüncü büyük güreşleriymiş. Elmalı, Kırkpınar ve Balıkesir’in Kurtdere’sinden sonra dördüncü. Sağolsun başkan geçen yıl da güreşleri aksatmadı.

Türkiye’nin dördüncü büyük güreşleri demekle dördüncü büyük olunmuyor. Demekle olsaydı Türkiye ekonomisi de düzlükte at koşturuyor olacaktı. Çünkü devletimizin tüm yöneticileri öyle diyor, ama yurdum insanları bütçenin iki yakasını bir araya getirmek için kıvranıyor.

Beni güreş meydanından uzakta tutan şey oradaki cıvık siyasettir. Önce AKP’liler cıvık siyaset yapıyorlardı, şimdi CHP’liler yapıyor. Her iki yönetim de insanları kucaklamaktan, sarıp sarmalamaktan değil, ötekileştirmekten, itip kakmaktan medet umuyor.

Güreşlere Antalya’nın birçok yerinden ve güreşçisi olan illerden birçok yönetici de katıldı.

İyi bir karşılaşma oldu.

Bizde olumsuzlukları söyleme adeti pek yoktur ama söylemezsek olmaz: Güreşler boyunca Mustafa Köleoğlu’nun adı çok geçti. En az 98 bin 376 kez. Güreş meydanlarında olsun, kent merkezlerinde olsun Köleoğlu’nun 58 bin 779 tane resmi vardı.

Sebebi kimdir bilmiyoruz. Ama kendi adıma güreş mi seyredeyim, yoksa Köleoğlu’nun reklamını mı dinleyeyim bir karar veremedim.

Basın zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tek adamlığından şikayetçidir. Her şeyi bilen, her konuya karışan bir Cumhurbaşkanımız zaten yeterince canımızdan bezdiriyor bizleri. Kumluca’da da her yer Köleoğlu, her anonsun sonunda Köleoğlu. Cuma günü yapılan duada bile Köleoğlu var. Artık kabak tadı veriyor. Birileri sayın başkana bu kadar çok görünmenin körlük yaratabileceğini hatırlatmalıdır.

Nasıl çok konuşmak iyi konuşmak değilse ortada çok dolaşmak da iyi tanınmak anlamına gelmez. Vakt u zamanında İncirağacı’nda eski Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in resmini görmüş ve pek yadırgamıştım. Birşeyi milletin gözüne gözüne sokmak antipati yaratır. “Reklamın kötüsü olmaz” diyenlere bakmamak gerekir. Bal gibi olur. Her şey gibi reklamın da azı karar, çoğu zarardır.

SOMSÖZ: REKLAMIN KÖTÜSÜ, REKLAMDIR.