Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, açılış ve temel atma törenleri için Kumluca içesinde bulunuyor. Menderes Türel ilk olarak Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya'yı Makamında ziyaret etti. Ziyarette Kumluca Kaymakamı Dr. Polat Kara ve Akparti Kumluca ilçe başkanı Arif Yavuzer ile bir süre sohbet etti.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kumluca ilçesinde 13 mahallenin içme suyu sorununu çözecek Karaağaç İçme Suyu Projesi'nin temelini attı, Yenicepınar İçme ve Sulama Suyu Projesi'nin açılışını yaptı. Kumluca'da muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile de bir araya gelen Başkan Türel, sorunlarını dinledi, referandum u anlattı.

13 mahallenin su sorunu 50 milyonluk yatırımla çözülüyor

Temel atma ve açılış törenlerine Kumluca Kaymakamı Polat Kara, Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, meclis üyeleri, muhtarlar, belediye bürokratları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Başkan Türel, 50 milyon lira ihale bedelli Karaağaç İçme Suyu Projesi ile Karaağaç, Çaltı, Güzören, İncirlik, Erentepe, Belen, Yazır, Adrasan, Seylemit, Yeşilköy, Karacaören, Yenikışla ve Çayiçi Mahallelerinin yıllardır süregelen içme suyu sorununun tarih olacağını belirtti. Türel, "Proje tamamlandığında 13 mahallemiz 50 sene boyunca Allah'ın izni ile bir daha su problemi yaşamayacak. Bütün derdimiz çocuklarımıza gençlerimize daha iyi bir Türkiye, daha iyi bir Antalya, daha iyi bir Kumluca bırakmak. Bunun için çalışıyoruz" dedi.

Yenicepınar içme suyuna kavuştu

Kumluca'da Mavikent Mahallesi Yenicepınar mevkisinin içme suyu ihtiyacı karşılayan Yenicepınar İçme ve Sulama Suyu Projesi'ni de hizmete açan Başkan Türel, yaklaşık 2 milyon lira maliyetli proje ile 2 metre kotundan alınan suyun inşa edilen çift terfi istasyonu ile 350 metre kotuna çıkarıldığını anlattı. Türel, içme suyundan artan su ile de seraların ve tarım arazilerinin sulama suyu ihtiyacının karşılanacağını kaydetti.

Bu hizmetler Büyükşehir yasası sayesinde

Bu hizmetleri Büyükşehir Belediye Yasası sayesinde yapabildiklerinin altını çizen Başkan Türel, "Eğer bu reformu, bu yönetim sistemimizdeki değişikliği gerçekleştiremeseydik, Karagöl'de Karaağaç'ta, Yenicepınar'da hala su bekliyor olurduk. Hala bu sorunlar çözülmemiş olacaktı. Yaptığımız hizmetin gerçek sahibi sizlersiniz. Çünkü sizlerin birliği, beraberliği, desteği olmasaydı, bu yasaları çıkarabilecek desteğiniz olmasaydı hala bu hizmetler bekliyor olacaktı" diye konuştu.

Bölücülük yasası diyenler toz oldular

Memlekete ne zaman iyi bir şey yapmak isteseler, istemezükçü zihniyetin hemen hayır olmaz diyerek karşılarına çıktığını belirten Başkan Menderes Türel, "Artık alıştık ama milletimiz her şeyin farkında. Büyükşehir Yasası ile hizmet gitmeyen köylerimize, ilçelerimize dağların zirvelerine hizmet taşıyalım dediğimizde bir baktık ki yine birileri ayağa kalktı, Hayır dedi olmaz. Niye? Siz Türkiye'yi 30 tane eyalete bölüyorsunuz bölücülük yasası bu dediler. Aynı zihniyetin Antalya temsilcileri de böyle yasa mı olur? Antalya'dan Kumluca'ya hizmet mi gidermiş? Antalya'ya hizmete zor yetiyoruz demişlerdi. Çalışırsan hizmetin en kralı gider demiştik. Şimdi sizlere soruyorum Antalya'dan Kumluca'ya hizmetin en kralı gidebiliyor muymuş? Evet, en güzeli de gelebiliyormuş. Daha iyilerini yapmak için çalışıyoruz devam edeceğiz. Türkiye nüfusunun yüzde 77'sinin yaşadığı 30 Büyükşehirde Belediyelerimizi bu kanunla idare ediyoruz. Ne oldu bölündük mü? Parçalandık mı? O gün bölüneceğiz parçalanacağız diyenler gelsinler şimdi Kumluca'da bu meydanı görsünler nasıl kenetlendik. O gün bölüneceğiz parçalanacağız diyenler 15 Temmuz destanını iyi hatırlasınlar, bu millet tankların önüne yatarak, kurşunlara göğsünü siper ederek, birliğini bütünlüğünü gösterdi. Bu bölücülük yasası diyenler, Türkiye'yi eyalete bölüyorsunuz diyenler şimdi bu hizmetleri gördükçe neredeler? Bunlar konuşur konuşurlar onlar sonra memleket hizmet gördüğünde ortadan toz olurlar. Adetleri böyle. "

Milletimiz bölücülere Osmanlı şamarı vuracak

Türkiye'nin daha hızlı kalkınması, koşarak ilerlemesi, omzundaki yüklerin hafifletip, ayağındaki zincirleri çözerek yoluna daha güçlü ilerlemesi için bir yönetim sistemi değişikliğinin gündemde olduğunu anlatan Başkan Türel, "Aynı zihniyet yine Türkiye'yi bölüyorsunuz, Türkiye'ye eyalet sistemi getiriyorsunuz diyor. Bu 18 maddenin içinde bunların hiçbiri yok ama yalanın da sınırı yok. Türkiye'yi bölüp parçalamak isteyenler belli. Türkiye'nin gelişmesini istemeyenler belli. Elinde silahıyla, molotofuyla, canlı bombasıyla ülkemizin bölünmesini parçalanmasını isteyen terör örgütü bugün hayır mesajları veriyor, hayır çalışmaları yapıyor. Ülkemizin gelişmesini, güçlenmesini istemeyen, Türkiye'yi geçmişte olduğu gibi uzaktan kumanda ile idare etmek isteyen Avrupa hayır propagandası yapıyor. Ama artık yeni Türkiye'de millet direksiyona hakim.15 Temmuz'da tankların altına yatarak bu ülkeyi tekrar arkadan idare edebilir miyiz hevesinde olanlara çok güzel bir mesaj verdi. Milletimiz, Türkiye'nin kalkınmasını istemeyen bu bölücülere, bu ülkeyi parçalamak isteyenlere Osmanlı şamarı vurarak çok güzel şekilde gösterecek ben buna kalpten inanıyorum" ifadesini kullandı.

Cumhuriyet ve Atatürk'ü malzeme yapıyorlar

Referandumu teknik ve hukuki olarak anlatmanın kolay olduğunu vurgulayan Türel, "Ama bunu anlatamayanlar yalanların arkasına sığınarak her zaman olduğu gibi milletin kafasını karıştırmaya çalışıyor. Ancak bilgiye ulaşmanın bu kadar kolay olduğu bir dönemde bunların yalanları yatsıya kadar beklemiyor öğle saatinde sönüyor. Ne diyorlar muhtarlıkları kapatacakmışız. Neymiş Antalya'da yaşayan Rus uyruklu vatandaşların evet çıkarsa başlarını örtecekmişiz, Müslüman olmaları için kanun çıkartacakmışız. Hepsi yalan. Rahmetli Özal'ın güzel bir sözü var; yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diye. Yaptıklarımız belli. Yaptıklarımız yapacaklarımızla ilgili ne olduğunu gösteriyor. Cumhuriyet ve Atatürk'ü siyasete malzeme yapıyorlar. Acaba kendine hiç sordun mu, Atatürk'ün bize hedef gösterdiği muasır medeniyet çizgisi için bu kadar senedir siyaset yapıyorsun, ne yaptın? Atatürk'ün çizdiği muasır medeniyet çizgisine bu ülkeyi biz taşıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan taşıyor. Ama bakıyorsun, Cumhuriyet elden gidiyor yalanları. Bakanımız güzel söyledi. Cumhuriyet gidiyor dedi. 100. Yılında en güçlü 10. devleti olmaya, Avrupa'nın en güçlü 3. devleti gidiyor dedi. Cumhuriyeti biz işte bu hedefe taşıyoruz. Siyaset fakiri zihniyet maalesef hep aynı argümanlarla siyaset yapmaya çalışıyor. Referandumla ilgili 18 maddenin içerisindeki her satırı açık, çok net savunabileceğimiz bir durumdayız. Konuşulanların hepsi külliyen yalan. Hayır tarafında bunu teknik olarak savunamadıkları için ya siyasallaştırıyorlar ya da yalanlara sulandırmaya çalışıyorlar."

Devlet işlerinin iki başlı sistemle yürümediğini ifade eden Başkan Türel, "12 Eylül Anayasasında vesayet demokrasinin mirası olarak Kenan Evren, acaba bu halk yanlış yaparsa diye bu halka güvenmediği için birçok yetkiyi Cumhurbaşkanında toplamış. Eski Türkiye'de halka güven yoktu ama Yeni Türkiye'de var. Ben dört seçime girdim, birini kaybettim üçünü kazandım. Kaybettiğim seçimin ertesi günü bu millet ne söylerse güzel söyler ne eyler güzel eyler demişim. Milletin kararına boynumuz kıldan ince şimdi sandıktan aldığımız kararla yolumuza devam edeceğiz demişim. Seçim kaybettim diye kimseye bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam demedim, kimseye dağdaki çobanla benim oyum bir mi diye sormadım. Dağdaki çoban seni suya götürür susuz getirir ayrıca. Seni dağa bıraksak yolu bulamazsın suyu nasıl bulacaksın. Bu vesayet demokrasisi hep halka güvensizlik esasına dayalı olduğu için hep uzaktan kumanda mekanizması olmuş. ve Cumhurbaşkanın yetkileri yarısı Başbakan da olunca kavga kaçınılmaz olmuş. Özal Cumhurbaşkanı olmuş, Rahmetli Demirel Başbakan, eski arkadaşlar ama Demirel, Özal'a bir günden bir güne Sayın Cumhurbaşkanım dememiş, Çankaya köşkünün yanından geçmemiş ve Çankaya'daki zat diye hitap etmiştir. Sonra Rahmetli Demirel Cumhurbaşkanı oldu ve "Partimi kızıma emanet ediyorum" dedi. ve Tansu Çiller Hanımefendi'ye partisini emanet etti. Sonra ne oldu, "Kızım beni öyle sinirlendirdi ki geçen gün Çankaya'dan aşağıya atacaktım" dedi. Bu sistem baba ile kızını oğlunu kavga ettirir. Bu kavgaların bedelini millet halk ödüyor. Merhum Ecevit Başbakan oldu, Ahmet Necdet Sezer'i Cumhurbaşkanı seçtirdi, o dönem banka kredileri yüzde 130 civarıydı şu dönem yüzde 20'nin altında. Yüzde 130 faizle yattık sabah gözümü bir açtık faiz olmuş 7 bin 500. Ne oldu? Ahmet Necdet Sezer, kendisini seçtiren Ecevit'in kafasına anayasa kitapçığı fırlattı. Türkiye'nin kara günüdür, ekonomisinin bir günde en fakirleştiği gündür. Neden Sezer ile Ecevit kavga etti diye. Bu kavga sistemden kaynaklanıyor. O yüzden bu yetkileri kurumsal bir yapının altında toplamamız lazım."

"Bunun neresi tek adamlık"

Tek adamlık, diktatörlük mü geliyor söylemlerine tepki gösteren Türel "Allah aşkına bu sistemin içinde bir tek adamlıkla ilgili bir harf bir cümle varsa biri bana göstersin. Bu sistemin içinde uzlaşma var ama koalisyon yok. Koalisyon dönemleri artık tarihte kaldı. Niye Cumhurbaşkanı artık yüzde 50 artı 1 ile seçilecek ekibi ile gelecek 4 sene 5 sene ülkeyi idare edecek. 93 senede 65 hükümet kurmuşuz, 210 senelik ABD 40 küsur hükümet kurmuş. Bir hükümetin ortalama ömrü 15 ay. Türkiye'nin tek partili iktidarlarında büyüme hızı koalisyonlara göre 2 misli fazla. Büyüme ne demek halkın daha zengin olması demek" dedi.

Sistemin uzlaşmayı zorunlu kıldığını anlatan Türel şunları söyledi: "Uzlaşma zorunlu. Neymiş Cumhurbaşkanı yargıyı ele geçirecekmiş. Nasıl ele geçirebilir arkadaşlar. Hakim Savcılar Yüksek Kurulu 13 kişiden oluşuyor. Biri Adalet Bakanı biri müsteşar. Geri kalan 7 üyeyi meclis, 4'nü Cumhurbaşkanı seçecek. Cumhurbaşkanı kim halkın seçtiği Cumhurbaşkanı. Meclis kim milletvekili, o da halkı seçtiği milletvekili. Peki halkın seçtiği milletvekilleri 7 tane HSYK üyesini nasıl seçecek, saf çoğunlukla mı? Hayır. Diyorlar ya Cumhurbaşkanı kazanırsa partisi çoğunluk elde eder. Yok öyle bir şey. Çünkü o 7 üyeyi meclis 3'te 2 çoğunlukla seçecek. 3'te 2 çoğunluk benim bildiğim mecliste 40-50 senedir de olmamış. 3'te 2 çoğunlukta seçeceksin diyorsa gelip uzlaşacaksın. Uzlaşmaya zorluyor sistem. Bugün mecliste RTÜK böyle seçiliyor. Ben de meclisteyken birlikte seçim yaptık 3'te 2 seçimle oyluyorduk. Gidiyorduk MHP'ye CHP'ye uzlaşıyorduk. 7 HSYK üyesini bütün partiler uzlaşarak seçiyor iken bunun neresinde tek adamlık var. Uzlaşamadılar uzlaşamadılarsa da Cumhurbaşkanı seçmiyor, kura ile seçiliyor. Bunun neresinde tek adamlık, hangi diktatörü halk seçmiş Allah aşkına. Biz de Cumhurbaşkanını halk seçiyor, halkın seçtiği Cumhurbaşkanına diktatör diyecek kadar artık ahlak sınırları içinden çıkmışlardır. Hangi diktatör beni 2 dönem seçin fazla seçmeyin der. Sistem tamamen toplumsal ve siyasal uzlaşmaya dayanıyor."

Kimin ne tarafta olduğu belli

Avrupa'nın, PKK'nın hayır dediğine dikkat çeken, Almanya, Hollanda, bütün Avrupa hayır propagandası yaptığını söyleyen Türel, "Almanya Hollanda biz çok güçlü olalım aman Türkiye çok gelişmiş olsun çok zenginleşsin diye mi hayır aklı vermeye kalkıyor bize. Benim milletim sizin hepinizden akıllı. Sizin aklınıza falan da ihtiyacımız yok. Senelerdir bu ülkeyi arkadan yönetmek istemişsiniz, çekin elinizi bizim üstümüzden. Öbür tarafta Kandil hayır diye yırtınıyor. Türkiye çok güçlü olsun, bölünmesin, parçalanmasın diye mi uğraşıyor dağdaki terörist 40 senedir. Avrupa'da Cumhurbaşkanımızın fotoğrafının yanına şakağına dayanmış bir silahla iki gün önce İsviçre'de propaganda yapıyorlar. Ama bizim bir bakanımız oraya gidip konuşma yapmak istediğinde oraya sokulmuyor. Batsın sizin demokrasiniz. Devletin bakanına evet propagandası yapacak diye ülkene sokmamaya çalış. Dışişleri Bakanımıza uçuş izni verme. Kimin ne tarafta olduğu belli. Kimin ne için evet, kimin ne için hayır diyeceği belli. Evet diyene de hayır diyene de saygımız sonsuzdur hiç problem yok. Ama hayır diyecek vatandaşlarımıza şunu hatırlatıyorum bunun vicdanı muhasebesini lütfen yapın. Hayır dediğinizde siz kimlerle aynı safta duruyorsunuz bunun bir vicdani muhasebesini yapın."

Sigara içen doktor gibiler

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin amacının ülkenin geleceğini, bütünlüğünü, birliğini sağlamak, daha çabuk gelişmesini sağlamak olduğunu kaydeden Başkan Menderes Türel, "Bunu başardığımızda biz çok iyi biliyoruz ki Cumhuriyetimizin 100. yılında 2023'de Türkiye dünyanın 10'uncu büyük devleti olacak. Bugün bize akıl veren G20 üyesi içinde olan ülkelerin 7 tanesi başkanlık veya yarı başbakanlık sistemi içerisinde yönetiliyorlar. Bunlar aynı sigara içen doktor gibi diyorum. Doktorların ilk söylediği şey sigarayı bırakın ama kendisi içiyor diyorsunuz, sen benim dediğimi yap yaptığımı yapma diyor. Onların yaptığını yapmayacağız ama dediğini yapacağız. Bu ülkenin gerçek doktoru sizlersiniz. Biz milletimize güveniyoruz. O yüzden 2023'te güçlü bir Türkiye için, tek vatan için, tek bayrak için, tek devlet için, tek millet için kararımız evet diyoruz" dedi.