Kumluca’nın sorunları saymakla bitmiyor. Tarımdan altyapıya, ulaşımdan çevreye kadar pek çok başlıkta yıllardır biriken problemler var. Bu köşede zaman zaman bu sorunlara değineceğiz. Ancak bugün, hepsinin üzerinde ve hepsinden daha hayati bir konuyu konuşmak zorundayız: kentsel dönüşüm.
Kumluca’da özellikle 2000 yılı öncesinde yapılan binaların çok büyük bir bölümü, günümüz deprem yönetmeliklerine uygun değil. Bu bir iddia değil, acı bir gerçek. Beton kalitesi, demir donatı sistemi, zemin etütleri… O yıllarda yapılan yapıların çoğunda bu unsurlar ya hiç yoktu ya da son derece yetersizdi. Bugün ise Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği, artık tartışma konusu bile olmaktan çıktı.
Sorun sadece eski binaların varlığı değil; bu binalarda binlerce insanın yaşamaya devam ediyor olması. Her gün okula giden çocuklar, evinde yaşlı bakan aileler, esnaf, kiracılar… Olası bir depremde kaybedecek zamanımız, “sonra bakarız” deme lüksümüz yok.
Kentsel dönüşüm, Kumluca için bir tercih değil; zorunluluktur.
Ama plansız, parça parça, “yap-sat” mantığıyla da olmaz.
Acilen yapılması gerekenler çok net:
-
Riskli yapı envanteri çıkarılmalı
-
Mahalle bazlı dönüşüm planları hazırlanmalı
-
Vatandaş mağdur edilmeden, sosyal konut destekli modeller geliştirilmelidir
Aksi halde her deprem haberinde içimizde büyüyen o korku, bir gün gerçeğe dönüşebilir. Ve o gün geldiğinde “neden önlem almadık?” sorusunun cevabı kimseyi hayatta tutmayacak.
Unutmayalım:
Deprem öldürmez, ihmal öldürür.
Kumluca’nın beka sorunu tam da budur. Bugün atılmayan adımların bedelini yarın çok daha ağır ödememek için, yetkilileri ve tüm Kumluca halkını bu konuda duyarlılığa davet ediyorum.