Kaç gündür ortalık, “altı yaşında çocuk” diye başlayan kınama yazılarıyla dolu. Sanki böyle bir durumu ilk kez duyuyorlarmış gibi, herkes kendini aklama, olaya bir yerinden dalma peşinde.
Küçücük çocukların gönüllerini kirletmekten çekinmeyen yozlaşmış masal kitaplarının yayınlamasına ise kimse ses çıkarmadı bunca yıldır…
Sevgi yerine çıkarın konulduğu masallar. Küçücük çocukların, “küçük kız küçük kız" diye masalda adı geçen kız çocuklarının masallarda şehzadeyle karşılaşıp o yaşta büyümeden evlenmelerini kimse dert etmedi.
“Çok evlilikli, birliktelikli sözde sevgiler”… Açın bakın yeni yazılmış masallara, eski masallara, böyle konular ne de çok. Üvey anaların neyse de, ya öz babaların kötülendiği, canavar gibi gösterildiği masallar… Çocuk kime güvenecek?
Anasını kazanda haşlayan, yolda giden birini keyfinden öldüren Keloğlan masalları…
Hangisini eleştirdik, yayından toplattık, Türk kültürüne yapılan bu tür saldırıları dile getirdik?
İşte 2020 yılında yayınlanan, masallarımıza sonradan sokulan bu tür yozlaşmış anlatıları değiştirerek, düzelterek yazdığım masal kitabım: "Türk Masalları - Elma Attım Pınara"
“Bir varmış bir yokmuş” dercesine, boynu bükük bilgi ağı ortamında çocuklarımızı bekliyor… Geliri okul kitaplıklarına kitap olarak aktarılacak bir masal kitabı.
Bu günlerde, bu masal kitabım, çocuklarımıza nasıl bir armağan sunduğum umarım daha iyi anlaşılacaktır. Orada “Sunuş” bölümünde yazılanlar:
“Kitap, normal boyutlu, iki yüz iki sayfa, ön arka kapağı özel tasarım, her masalın başında, anlatılan masalı simgeleyen birer resim çizili.
Derlenmiş, yüzlerce yıldır anlatıla gelen geleneksel Türk masallarını, masalın özünü sözünü koruyarak, çocuklar için uygun olmayan, olumsuz bazı yerlerini değiştirerek, aileyi koruyup kollayarak yeniden anlatmak istedim çocuklarımıza. Geleneksel anlatım diliyle, Türkçemizin eşsiz güzelliğiyle, masala tekerlemelerle başlayarak, masal aralarına tekerlemeler, maniler, yinelemeler katarak, masalın sonunda kötüleri cezasız bırakmayarak…
Bu, çok iyi bilinen, derleme masallarımıza bir renk katmış mıyım, masallar dilden dile dolaşırken masallarımıza giren olumsuzlukları bulup çıkarmış mıyım, çocukların tertemiz dünyasını koruyabilmiş miyim, siz okuyanlar diyeceksiniz bunun yanıtını...
Yetişkinler için - eminim sizler de severek okuyacaksınız- açıklamalar yazdım kitabın sonuna; hangi masalı kim, kimler derlemiş, nereleri nasıldı, nasıl, neden değiştirdim...
Hepsi on dört masal. İkisi destan bunların. “Ergenekon Destanı, Deli Dumrul Destanı. Diğerleri; Keloğlan masalları, Beyoğlu - sultan kızlı - padişahlı masallar, kocakarı masalları, hayvanlarla ilgili masallar…"
*
Çocuklarımızın algılarını koruyalım.
Masallarımızı anlatmaya başlayalım:
"Bir varmış bir yokmuş... Allahın kulu çokmuş... Çok söylemesi günahmış.
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde
Devler cirit oynarken eski hamam içinde..."
Feza Tiryaki, 9 Aralık 2022