“Okul Kıyafetleri: Miras mı, İhale mi?”

Abone Ol

“Okul Kıyafeti mi? Kayıt Ücreti mi? Yoksa Hayat Pahalılığı Dersi mi?”

Eskiden çocuk okula yazıldığında, en büyük masraf defter–kitap olurdu. Kitapları artık Devlet veriyor. Üstüne de abinin önlüğü küçük kardeşe miras kalır, mesele kapanırdı. Yamalı da olsa “okul önlüğü” dediğin dayanıklıydı; bir önlük üç kardeşi mezun ederdi. Aileler “önlüğümüz var, diğerlerinee bakalım” derdi.

Şimdi? Önce kayıt ücreti… Onu yatırmadan okula adım atamıyorsunuz. Sonra sıra kıyafete geliyor. Ama öyle öyle basit kıyafet değil! Okul yönetimi diyor ki:
Okul kıyafetlerimiz şu firmadan alınacaktır.”
Sebep? Çünkü o firma okulun bir ihtiyacını karşılayacak. Veliden gelen para ile bir yandan öğrencinin gömleği dikiliyor, öte yandan okulun perdeleri değişiyor. Yani veli, çocuğuna forma alırken aslında sınıfın ampulünü de sponsorluyor.

Bir de serbest kıyafet uygulaması vardı ya… Sözde özgürlük, gerçekte markaların sahası. Çocuk, “arkadaşım şu marka giymiş, ben de istiyorum” diyor. Veli ise “oğlum senin ayağındaki dağ pazarı markası da aynı işlevi görüyor” diye teselli etmeye çalışıyor. Eşitlik dedikleri şey, vitrinde asılı.

Sonuç mu? Kayıt ücreti ayrı, kıyafet ayrı, forma ihalesi ayrı… Çocuğu okula yazdırmak, neredeyse üniversiteye kayıt yaptırmaktan daha masraflı hale geldi. Eğitim sistemi ders veremese bile, hayat bize çok pahalı bir ders veriyor: Okul artık sadece bilgi değil, aynı zamanda ticaret merkezi.

{ "vars": { "account": "G-D88DGY52YP" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }