Rhodiopolis’e giderken kente sulama suyu dağıtan kanalın yanıbaşından hem Sarıcasu yönüne (sağa) hem de Salur yönüne (sola) giden iki yol vardır. Bu yollardan sağa, Sarıcasu yönüne gidenini anlatmak istiyoruz.

Her iki yöne giden parkur da dümdüz gider. İster gidiş dönüş yapar, isterseniz gittiğiniz yerlerden anayollara çıkıp oradan dönebilirsiniz. Tabi dönüş yolunu da trafiğin az olduğu, mümkünse kaldırımın bulunduğu tenha bir parkurdan seçmelisiniz.

Ben ikindi yürüyüşlerini bu yoldan yaparım. Çünkü ikindi vakti tepenin gölgesi bu yola düşer ve serin serin yürüyebilirsiniz. İsterseniz ta Baysı’ya kadar uzanırsınız, isterseniz Körmenli denen yerden kente geri dönersiniz. 

Kanal boyunca gittiğiniz her yerde çevrenizi izleme imkanınız vardır. Doğuda Belen, Erentepe, Ovacık, Güzören ve İncircik köylerini, kuzeyde de Ömer Beleni, Karagöl, Göllü ve Savrun’u görebiliriniz. Yürüdüğünüz parkurda hem seralar, hem de her çeşidinden meyve ağaçları vardır. Bahar geldi mi de bolca kuş sesi. Yazın kurbağalar ve cırcır böceklerinin sesi sizi şenlendirir.

Bu parkurdan bisiklet veya motosikletle de gidebilirsiniz. Ben birkaç kez motosikletle tepelerin öteki yüzüne Alakır barajı tarafına dolaşıp oradan Salur’a ya da Dallas denen barajın altındaki cennet yeşili yerden Hasyurt’a indim. Paşa keyfiniz isterse barajın kıyısına varınca sağa sapar baraj boyunca yukarı doğru bir Çaybaşı, Soğucaksu, Ömer beleni yapıp dönebilirsiniz.   

SÜRECEK