SENİN KESEN BENİM KESEM

               Çoktan beri yazmak istiyordum, ama nasip bugüneymiş. Antalya’da olsun Kumluca’da olsun (bizzat gördüğüm için söylüyorum) sokak lambaları erken yanıp geç sönüyor. Bütün sokaklarda böyle.

               Elektrik enerjisi elde etmek için etek dolusu para ödediğimizi, akan çeşmelerin önüne bile santral kurmaya kalktığımız düşünülünce bu hovardalığın anlaşılması zor. Öte yandan bu hovardalığı anlamak da mümkün. Elektrik dağıtım şirketi olarak birine bu işi vermişsiniz. Ama adama bir dakikada milletin kesesinden en değerli meta olan enerjiden ne kadar çıktığını anlatmamışsınız. Adamımız da düğmeye basmak için bekleyip duracak değil ya. Kendine giren çıkan bir şey de yok. Üstelik bu meta milletin kesesinden çıkıyor ve milletten tık yok. Tüm sokak lambaları kırk gün kırk gece yansa gene tık yok. Tabii ki aklına geldiği zaman, keyfi çattığı zaman söndürecek.

               Halbuki biz gençliğimizde bir yudum elektrik enerjisi için dellenmiştik. Olmadık zamanlarda elektrik kesilir, kısıntı vardır. İşler bekler sen beklersin. Elektrik olmadan bir civatayı sökemezsin. Bir delik açamazsın, bir matkap çalıştıramazsın. Çamaşır yıkayamazsın, radyo dinleyemez, televizyon izleyemezsin. Asansörde kalırsın; ne inebilir ne de çıkabilirsin.

               Şimdi hükümet dişinden tırnağından (aslında bizim kesemizden) arttırıp kesintileri azalttı diye enerjinin yokluğu pek önemsiz hale geldi sanmayın. Şimdi daha da bağımlı haldeyiz.

               Daha nesini anlatayım. Elektrik kesildi mi hayat durur. Ama öte yandan bir yandan kaçak elektrik kullanmak yakar keselerlimizi, öte yandan böyle bilinçsiz kullanım boşaltır. Biz geri kalmış toplumlar da bel bel bakarız. İtiraz etmeyiz. Birilerinin çıkıp bizim adımıza sesini yükseltmesini bekleriz.

               Aslına bakarsanız evinizde yanık halde bıraktığınız ampul de bizim kesemize bir yük. Bazıları “Hoca parasını ben ödüyorum, nasıl senin kesene yük olabilir” diye düşünebilir. Ama bir şey yoksa sende de yok, bende de yok. “Parası benden çıkıyor” görgüsüzlüğü ile “Parası senden mi çıkıyor?” aymazlığı aynı kapıya çıkar.

               SOMSÖZ: VARIN DEĞERİNİ BİLMEYEN, YOKLUĞA MAHKUMDUR.