“40 bin kişinin ölümünden sorumlu tutulan Abdullah Öcalan, artık ‘kurucu önder’ olarak anılıyor. Dün ‘bölücü t*rör örgütünün siyasi uzantısı’ diyerek kapatılmak istenen DEM Parti ise bugün iktidarın resmi ortağı haline geldi,” diyen Turan, çelişkili tutumların halkın akıl sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yarattığını dile getirdi.
Turan yazısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “AK Parti, MHP ve DEM, biz üçlü olarak bu yolda beraber yürümeye karar verdik” açıklamasını hatırlatarak, geçmişte PKK’yla en küçük yakınlaşmanın bile soruşturmalara konu olduğunu, bugün ise bu tür ilişkilerin meşrulaştırıldığını belirtti.
Ayrıca CHP’li belediyelerin DEM Parti ile kurduğu "Kent İttifakı" nedeniyle tutuklanan belediye başkanlarına değinen Turan, “İktidar yapınca suç değil, muhalefet yapınca hapis!” sözleriyle çifte standarda dikkat çekti.
Son olarak Turan, DEM Parti'nin Anayasa’da “Türk milleti” tanımının kaldırılması ve “demokratik özerklik” gibi taleplerini hatırlatarak, bu taleplerin Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısını tehdit ettiğini ifade etti. Yazısını ise “Bu gidişle sadık yurttaşlar olarak akıl sağlığımızı koruyamaz hale geleceğiz!” sözleriyle noktaladı.