24 Ocak 2020 Cuma günü Kumluca Tarım Kredi Kooperatifi’ne uğradım. Çok önce Hasyurt Tarım Kredi Kooperatifi’ne uğramıştım. Bir kez de eski Kumluca Kooperatif Müdürü ile Antalya’ya otobüs yolculuğum var.

               Kooperatif konusu bizde epey eskidir. İnsanların bir araya gelip imkânlarını birleştirerek bir iş kotarması ancak kooperatifler yoluyla mümkün oluyor. Bizde 1983 yılından itibaren birçok inşaat kooperatifi kuruldu ve insanlarımızın çoğu kıt imkânlarla ev sahibi oldu. Yöremizde bundan 30 yıl önce bir ilaç kooperatifi kuruldu ve kısa sürede topu dikti. Birçok kişiyi de zarara uğrattı.

               Kooperatif olarak ben bir de okul kooperatiflerini biliyorum. Okul kooperatifleri öğrencilerin dışarıdan alamayacakları şeyleri okulda satmak amacına yönelik bir ticari kuruluştur. Eskiden okullarda Kooperatif Kolu adı altında bir sosyal kol kurulur, kooperatifin işlerini Matematik öğretmeni gözetiminde bu kola mensup öğrenciler yürütürdü. Böylece öğrenciler öncelikle birlikte iş yapma becerisi kazanırlar, ayrıca bir işletmenin nasıl yürütüldüğüne dair düşünce sahibi olurlardı.

               Ürünleri toptan fiyatına satın alan okullar, az bir kâr karşılığında öğrencilere satarlardı. Bir işletme gibi kira, vergi, personel, muhasebeci, bilişim gideri olmayan okul kooperatifindeki ürünlerin fiyatları çarşıdaki işletmelerden çok düşük olurdu. Bazı ürünlerde çok hızlı dönüşüm (ürün sirkülasyonu) olduğu için kooperatifler iyi kâr eder, iyi kâr dağıtırlardı.

               Bu tür işletmelerden bazıları büyük mağazalar biçiminde örgütlenmişler ve halka hizmet götürmüşlerdir. TANSAŞ adlı mağazalar zincirinin adı Tanzim Satış Anonim Şirketi’nin kısaltılmışıdır.  GİMA ise bir başka marketler zinciridir. Adı da Gıda ve ihtiyaç malzemelerinin kısaltılmışıdır.  Tabii bu kooperatif tarzında açılan mağazalar daha sonra evrilerek zincir mağazalara dönüştü. Sonra da başka market zincirleriyle evlenip büyüdüler. Bazıları küresel zincirlerin bir parçası haline geldi.

               Kooperatif adı altında devletin en büyük örgütlenmesi Tarım Kredi Kooperatifleridir. Benim Kumluca Tarım Kredi Kooperatifine uğradığım günlerde kooperatifin hal fiyatının üstünde mal alıp sattığı ile ilgili bir dedikodu vardı. Dedikodu, “Bu şekilde mal alan bir işletmenin kısa sürede topu dikeceği ile devam edip gidiyordu.

               Ben uğradığım zaman bu dedikodular çalışanları da germişti. Çalışanlardan edindiğimiz bilgiye göre, “Ben hesabımı yaptım hocam! Yasalar da beni koruyor. Kaldı ki ben bunu yeni de yapmıyorum. Eskiden beri yapıyorum” imiş. Kooperatifin arka kısmındaki büyük boşluğa yeni bir ardiye yapılmış, her türlü ürün çiftçiden alınıp işleniyor ve gönderiliyordu.

Kooperatifleri tartışmanın içine çeken, onları göze batar hale getiren şey geçen yaz soğandaki fiyat yükselmesi vesilesiyle hükümetin tanzim satışlara yönelmesiydi. Bu sırada muhalefet tarafından “Hükümetin kooperatifler vasıtasıyla üreticiden yok pahasına aldığı ürünleri büyük kentlerde ucuza kapatıp bazı üreticilerin parasını ödemediği” dillendirilmişti.

               Çalışanlar “Hiç kimsenin bizden alacağı yoktur.” dediler.

               Zaman zaman batıdaki ülkelerde çiftçilerin mallarını kooperatifin istekleri doğrultusunda ektiklerini, donanım hizmetlerini ve ihtiyaçlarını kooperatiflerden aldıklarını, mallarını da kooperatif kanalıyla pazarladıklarını duyuyoruz. Tabii o kooperatifler büyük ölçekli işletmeler. Ve üyelerine hem alırken hem de satarken büyük avantajlar sağlıyorlar.

               Bizde ise hükümet bu ileri bir türlü rayına oturtabilmiş değil. En gözü kara hükümet bu olduğu halde bir türlü üreticiyi ve tüketiciyi memnun edecek bir düzenleme yapamadılar.

               Ama Kooperatifler çiftçiye lazım olacak her şeyi satmaya devam ediyor.

               Biz maalesef üretici ya da tüketici olmadığımız için bu işte taraf değiliz.

ÜÇÜNCÜ KİŞİLERE DUYURULUR.