Şahin: “Birbirimizle yarışarak değil, birlikte yol alarak bu kardeşlik yolculuğunu tamamlayacağız.” Meclis toplantısına Başkanlık eden Fatma Şahin, TBB’nin 74 yıl önce kurulan, Cumhuriyet tarihinin en köklü ve en eski kurumların biri olduğunu hatırlatarak Cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın 10. büyük ekonomisi olma hedefine ulaşmak için çalıştıklarını kaydetti. Şahin, belediyelerin çok büyük sorumluluklar üstlendiğine dikkat çekerek TBB olarak desteye ihtiyaç duydukları her alanda belediyelerin yanında olduklarının altını çizdi. Başarılı olmak için dünya ile aynı gündemi takip etmek gerektiğini söyleyen Şahin, “Dünya neyi konuşuyorsa bunu konuşmamız gerekiyor. Dünya akıllı şehirleri konuşuyor. Çok hızlı çözmemiz gereken ortak sorunlarımız var. Teknik alt yapımızı kurmamız ve kurumsal kapasitemizi artırmamız lazım.” dedi. Konuşmasında Barış Pınarı Hareketı ile ilgili mesajlara yer veren Şahin, “Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Hareketlarıyla daha güvendeyiz. Belediye başkanları olarak bu harekatın sonuna kadar arkasındayız. Özellikle mültecilerin yoğun olarak yaşadıgı bölgelerde belediyelerin mülteci yükünün hafiflemesi için güvenlik koridoru oluşturmamız ve mültecilerin kendi topraklarına dönmesini sağlamamız kadar doğru bir iş yok. Bu cesaret ve bu liderlikle bütün dünyaya bunu gösterceğiz.” şeklinde konuştu. Başkan Şahin belediyelerin kendi kaynaklarını yaratması gerektiğine vurgu yaparak; “Türkiye’de yerel kalkınmanın mimarı olan Sayın Cumhurbaşkanımız’a anlattığımızda sorunlarımızı çok hızlı bir şekilde çözüyoruz. Her şehrin mali desteği alacağı bir çalışma yapmamız lazım. Dünyadaki projeleri takip etmemiz lazım. Proje nasıl üretilir? Kaynaklar nerede var? Her şeyin başı beşeri sermaye. TBB olarak proje hazırlama ekibimizi kuvvetlendiriyouz. Nerede proje var bulmamız lazım.” dedi. Göç meselesine değinen Şahin, “Göç dünyanın en büyük sorunu ama biz Gaziantep olarak bir model oluşturduk. Bu sorunu kurumsal kapasitemizi güçlendirerek çözmemiz lazım. Tek başına Bakan’dan Cumhurbaşkanı’ndan yardım beklemeden kendi işimizi yapmamız lazım. Taşıma suyla değirmen dönmez. Kendi kaynaklarımızı yerel gücümüzü çoğaltmamız lazım. Bize düşen şikayet ederek değil, çözüm üreterek çalışmak.”dedi. Konuşmasını Bakan Soylu’ya teşekkürlerini ileterek noktalayan Şahin, “Allah sizden razı olsun Bakanım. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bütün partilerimizle memleket bizim. Hepimiz anne ve babayız. Çocuklarımız için çok güzel hayallerimiz var. Birbirimizle yarışarak değil, birlikte yol alarak bu kardeşlik yolculuğunu tamamlayacağız.” dedi. Soylu: “Güçlü devlete sahip olmanın tek şartı, ekonomik ve kültürel açısından gelişmiş şehirlere sahip olmaktır.” Şahin’in ardından kürsüye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Barış Harekatı’ndan göç stratejisine, afete hazırlık çalışmalarından, trafik önlemleri ve uyuşturucuyla mücadeleye dair önemli açıklamalarda bulundu. Doğu medeniyetinin batı medeniyetinin çok önünde olduğunu kaydeden Soylu, belediyelerin önemini şu sözlerle anlattı: “Bizde şehrin bir algısı ve değeri vardır. Farabi, “erdemli şehirler” kavramını dünyaya kazandırmıştır. Erdemli insanlardan oluşan şehirler, erdemli şehirler olabilir. Manevi hayat ve gerçek saadet noktasında insanla şehrin etkileşimi devam eder. Güçlü devlete sahip olmanın tek şartı, ekonomik ve kültürel açıdan gelişmiş şehirlere sahip olmaktır. Sizlerin görevlerinizdeki başarısı ve devletimizin gücü şehirlerimiz ve şehirlerimizin yönetimi ile dogrudan tesirlidir. Belediyelerimiz güçlü olmazsa, insanlara refah noktasında yetersiz kalırsa ülkemizin topallayacağı aşikardı.” Konuşmasında terörle mücadeleye de değinen Soylu, terörle mücadele konusunda önemli bir ivme kazanıldığını ifade ederek bu başarıda, doğu ve güneydoğu bölgelerinde belediyelerin hizmet üretir hale gelmesinin payının büyük olduğuna dikkat çekti. Soylu sözlerine şöyle devam etti: “Bizim çocukluğumuzda bir kavram vardı; ‘Doğunun makus talihi’. Türkiye birçok alanda çok önemli gelişmeler kaydetti. En temel problem bölgeler arası gelişmişlik farkıydı. Sağlık ,ulaşım, eğitim… Bu birliğimize etki eden sonuçlar üretiyordu. Bugün doğu ile batı arasında gelişmişlik farkı yoktur. Her ilde üniversiteler, hasteneler, doktorlar, yurdun en ücra köşesinde öğretmenler var. Türkiye, Cumhurbaşkanımızın ısrarlı ve kararlı tutumuyla en önemli sorununu geride bırakmıştır. Bu temel açığımızın kapanması ve bu ülkeyi bu fay hatlarından yıllarca zedelemek isteyenlerin önünü kapatmak lazımdı. Bu başarıldı. Bugün geldiğimiz nokta; hem moral veren hem de orada yaşayan insanların özgüvenini, devlete bağlılığını ve ülke anlayışını bir noktaya oturtan bir sürece gelmiştir.” Terörizmin önünün kesilmesi ve belediyecilik hizmetlerinin gelişmesiyle bölgeye giden turist sayısında büyük bir artış sağladıklarını kaydeden Bakan Soylu, Mardin’in geçen yıl 3,5 milyon bu yıl ise 5 milyon turisti ağırlardığını kaydetti. Zeytin Dalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı Harekatları ile bölgenin tam huzura kavuştuğu andan itibaren inanç, kültür, enerji kaynakları ve hayvancılık açısından Türkiye’ye katma değer sağlanacağından bahsederek “Coğrafyamızın avantajı da dezavantajı da var. Avantajlarını yönetmeye calısacağız. Bugün Doğu Ekpresi’nde yer bulmak için aylar öncesinde rezervasyon yaptırmak gerekiyor. On yıl önce bu mümkün müydü? Tüm bunları yerel yönetimler eliyle gerçekleştirdik.” dedi. 2014 yılında yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası’nı Türkiye’de atılmış tarihi bir reform olarak nitelendiren Soylu, yasadaki aksaklıkların giderilmesi için çalıştıklarını söyledi. Özellikle pay dağıtım modelleri konusunda eksiklikler olduğuna dikkat çeken Soylu, belediyecilik ve kamu kurum hizmetlerinde hayata geçirilen dijital projelerin önemine dikkat çekti. Türkiye’nin en önemli üç sorununu terör, göç ve uyuşturucu olarak sıralayan Soylu, bunun ikisi yerel yönetimlerle doğrudan temas halindedir. Kaçak göçmen konusunda rakamlar veren Bakan Soylu yapılan çalışmalara değinerek “Kaçak göçü önlemeliyiz. Bu mesele bitmeyecek. Bu göç tesadüfi değildir. Bölgede ateş var, istikrarsızlık var, güvensizlik var ve adaletten eğitime, sağlığa, suya ulaşımda eksiklikler var.” dedi. Uyuşturucu konusunda en güçlü mücadeleyi veren ülkenin Türkiye olduğunun altını çizen Soylu, Avrupa ülkelerinin ortak bir adım atmamasını eleştirerek “Destek olmazlar sadece sırtımızı sıvazlarlar. Göç konusunda da böyle. Bu göçü azaltalım diye çaba ortaya koymazlar.” dedi. Barış Pınarı Harekatı ile Güvenli Bölge tesis edildiğinde geri dönüşlerin hızlanacağını belirten Soylu, bölgesinde göçmen sayısı fazla olan belediyelerin, bu konuda kabiliyet geliştirmesi ve bilgi sahibi olmasının sürece katkı sağlayacağını ifade etti.