Hissedilenlerle cümleler kurulmuyor biliyor musun? Unuttun mu beni? Kalbim yine yüzsüz, ümidini hala kaybetmiyor.
Bazı şeyleri çok özlediğimi, daha da çok özleyeceğimi, daha da özlesem de hiç bir şey değişmeyeceğini anlıyorum.
Nasıl bir durumdayım biliyor musun? Oda çok geniş mesela sığamıyorum. Kapı açık ama çıkamıyorum. Pencere açık nefes alamıyorum. Ölmek istiyorum ama zaten yaşamıyorum. Yollar var önümde, sana giden ama gidemiyorum. Up uzun yollar ve sokağında bitmek istiyorum. Bir bilet alıyorum sana doğru. Kalsam fazlalığım ama duramıyorum.
Nasıl hissediyorum biliyor musun? Işığı görüyorum ama bi türlü karanlığı aşamıyorum. Gündüzler gecelerden daha karanlık biliyor musun? Güneş düşmüyor pencereme. Gökyüzünde tek bir oksijen kalmamış. Oysa derin derin nefes almak istiyorum. Gözyaşlarım bir şeylerin bedelini ödüyor. İçim çıkana kadar ağlıyorum, ruhum da gözyaşlarımla akıp gitsin istiyorum. Özür diliyorum kendimdem affedemiyorum. Yaşarken kendi mezarıma bakıyorum. Çiçekler ektim o mezara biliyor musun? Ben papatyaları çok severim. 
Unuttun mu beni?
Birinin kalbi olmak için çabalamıştım, birinin zaten kalbi yokmuş. Kalbine yetişmek istedim, kendimden geçmişim. Mecalim kalmamış. Yorgunum ve susuyorum. Ağlamak için ıssız sokaklar aradığım noktadayım şu anda. Hayatımın en ince noktasından geçiyorum, ne bir dost ne bir arkadaş arıyorum, hiç bir şeyin eşlik etmesini istemiyorum, istediğim tek şey şarkımız. O şarkı çalıyor. Bakışların şarkının en güzel nakaratıydı biliyor musun? Alacağın olsun. Benim alacağım yokmuş. Olmadı diyorum olmadı. Tam ortamda kocaman bir boşluk. Yine özlüyorum. Galiba özlemeyi daha çok sevdim ben. Vebali senin bedelini ben ödüyorum. En ummadığım yerden nasıl vurdun ama! O yapmaz dediğim yerden tam da. “Beni incitmez” dediğim yerden büktün boynumu, işte tamda buna inciniyorum. Eksik kaldı bir şeyler. Ben seni hiç üzmüş müydüm? Çivisi çıkmış dünyada temiz sevebildiğime şükrediyorum. İçlerinde aidiyet hissi olmayan çocuklar yetişiyor. Sende hiç ummadığın an da hissedeceksin iliklerine kadar kaybetme korkusunu biliyorum. Ne öğrenmenin ne şaşırmanın sonu var zira.
Geçmişe gülünür değil mi? Çünkü ben yaşarken çok ağladım. Sınav kağıdımı boş veriyorum. Ben bu sınavdan geçemedim. Ders çıkarmam gereken hatalarım var. Bir de ardıma bakmadan gitmem gereken yollar. Kalkıyorum. Sımsıkı tutup, tüm günlerimi güzelleştirceğime söz veriyorum.