Işık Üniversitesi, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün Anma Etkinlikleri kapsamında Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ödül Celep’in sunduğu “Türkiye’de Darbeler ve Darbe Girişimleri Paneli” düzenledi.

İSTANBUL (İGFA) - Prof. Dr. Ödül Celep’in sunduğu panelde açış konuşmasını Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Volkan Günay yaptı. Konuşmasında katılımcıları selamlayan Prof. Dr. Günay, Fetullahçı terör örgütü tarafından yapılan darbe girişiminin kahraman Türk halkı ve güvenlik kuvvetlerinin güç birliğiyle yenilgiye uğratıldığını belirterek özellikle sivil halkın canı pahasına demokrasi ve özgürlüğe sahip çıkmasının önemine vurgu yaptı. Ülkemizde bir daha böyle kötü olayların yaşanmamasını dileyen Prof. Dr. Günay, etkinliğin faydalı olmasını diledi ve sözü Prof. Dr. Ödül Celep’e bıraktı.

Sözlerine katılımcıları ve konuşmacıları selamlayarak başlayan Prof. Dr. Celep, 15 Temmuz 2016’da gerçekleşen hain darbe girişiminin yapılan ilk darbe veya darbe girişimi olmadığını ancak ne var ki 15 Temmuz’u diğer örneklerden ayıran özelliğin ilk defa Türkiye’de bir darbe girişimi bizzat halk tarafından yenilgiye uğratılması olduğunu vurguladı. Darbe girişimine karşı direnişin sadece halk kitleleri ya da iktidar partisiyle sınırlı kalmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Ödül Celep, “Muhalefet konumundaki partilerin tutumu da gayet yerindeydi ve böyle yapmakla aslında sadece seçilmiş hükümeti değil aynı zamanda demokratik siyaseti de koruyorlardı” diye konuştu.

Literatürden getirdiği örneklerle darbenin tanımından, darbe çeşitlerinden ve başarısız darbe türünden bahseden Prof. Dr. Celep, ülkemizde yaşanan tüm darbeler ve darbe girişimleri hakkında da ayrıntılı bilgiler verdi.

Hep, azgelişmiş, demokrasisi oturmamış ülkelerin başının belası olduğu düşünüldüğü için her biri birer “demokrasinin beşiği” sayılan Batı ülkelerinde darbe tehlikesinin, tehdidinin olmayacağının sanıldığını kaydeden Prof. Dr. Celep, Avrupa’da birçok darbe ve darbe girişiminin yaşandığını ancak günümüzde tüm bunların geride kaldığını da sözlerine ekledi.

“Önemli bir siyasi grubun ciddi bir şekilde demokratik rejimi devirmeye çalışmadığı, demokratik sistemin halkın büyük çoğunluğu tarafından yönetmenin en uygun yolu olarak görüldüğü “konsolide demokrasi” olarak tanımlanan yerleşik, güçlü demokrasilerde sivil-asker ilişkileri de sağlıklı bir yapıya sahiptir” diyen Prof. Dr. Celep, darbeye yol açan sebeplerin ortadan kaldırabilmesi için Türkiye’de konsolide demokrasinin ve demokratik yurttaşlık bilincinin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Gerçekleşen panelin ardından öğrenciler, akademisyenler ve idari personel “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü”nü, Işık Üniversitesi Şile kampüsünde bulunan 15 Temmuz Demokrasi Çınarını sulayarak andı.