Bu yıl artık iş iyice çığırından çıktı.
23 Nisan kutlanmıyor diye şikâyet ederdik 2013 yılından beri, bayramların ilk kez o yıl statlardan kutlanması kaldırılmıştı, 2016’da bayram tamamen iptal edilmişti, ertelenme falan değil bayram o yıl hiç kutlanmamıştı, hele son iki yıldır her toplantıya izin vardı, 23 Nisan kutlamalarına yoktu. Evlere hapsedilmişti çocuklar bayramlarında, sözde, camlardan, balkonlardan, bayramı kutlatmışlardı onlara…
Yeni yetişen çocuklarımızın ulusal bayramlarla ilgili anıları olmayacak, geçit törenleri nedir bilmeyecekler, askerlerin tören geçişlerini görmeden büyüyecekler, bu bayramı neden kutluyoruz öğrenemeyecekler, Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı, bağımsız Türk devletinin kuruluşunun Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıyla dünyaya ilan edildiği bu çok özel kutlu günün önemini büyüyene kadar kavrayamayacaklar…
Devletin televizyonu görevliydi eskiden bayram kutlamaları için. Canlı yayınla kutlamalar verilir, gün boyu bayram coşkusu yaşatılırdı topluma. Sonra bu görev TRT’nin görevlerinden çıkarıldı. Anıtkabir törenleri bir protokole bağlandı, görev Meclis Başkanı’na verildi, bayramlar tüm okulların katılımıyla meydanlarda kutlanmamaya başlandı. Yalnızca görevli çocuklarla yapılan kutlamalar… Diğer çocuklar evlerinde tatil yaptı. Sınıf süslemeleri, çocukların özel gösterileri falan unutuldu…
Şimdi, 23 Nisan 2022’de günün en önemli saatinde, öğle üzeri, TRT Belgesel, belgesel diye Piri Reis’i veriyor. Osmanlı dönemini, Gizemli Tarih ''Piri Reis'' adıyla anıyor, övünüyorlar. Yüce Önderimizin, Kurtuluş Savaşımızın anlatılacağı zaman ve yerde neler anlatılıyor bir bilseniz?
Yayın akışlarının bir kısmını kopyalayıp buraya alırsam:
08:00 Ortadoğu Yaban Hayatı (Altyazılı) / 08:55 Anadolu'da Yaşam (Altyazılı) / 09:45 Yaşayan Kovuklar/ 10:40 Büyük Düşler Büyük İşler (Altyazılı) / 11:35 Gizemli Tarih ''Piri Reis''/ 12:20 Beyaz Kurtlar: Kuzey Kutbu'nun Hayaletleri / 13:15 Dünyada Çocuk Olmak /13:45 Ailenin Yeni Üyesi ''Türkiye'' (Altyazılı)… Yayın böyle sürüyor. ( Baktım bu yayınlar Türkçe. Altyazı niye yazılmış acaba? Hangi dilden alt yazı. Bizim dilimiz Türkçe değil mi? TRT 1 yayını da diğer yayınları gibi aynı havada. Yayın akışı şaka değil, böyle:
08:15 Anıtkabir'den Naklen Yayın (Canlı) / 08:45 Masumlar Apartmanı (Altyazılı)/ 09:15 Anıtkabir'den Naklen Yayın (Canlı) / 09:35 Masumlar Apartmanı (Altyazılı) / 12:20 Kasaba Doktoru (Altyazılı) 15:30 23 Nisan Çocuk Şenliği (Canlı)...
“Dünyada Çocuk Olmak” ne demekse, Türk çocuğunun bayramı dünya çocuklarıyla birleştiriliyor, dünya çocukları derdimiz tasamız oluyor. TRT yine bildiğinden şaşmamış, izlencelerine yazmışlar: “23 Nisan Çocuk Şenliği”. Ulusal Egemenliği kaldırılmış, ruhu değiştirilmiş bir bayram kutlaması. Dünya çocuklarıyla övüneceğiz, onların oyunlarını hayranlıkla izleyeceğiz… Yurdumuzdan kovduklarımızın, saldırganların çocukları marifetlerini sergileyecek biz alkışlayacağız. Tamam alkışlayalım da niye bugün? Bilmem duydunuz mu dün öğrendim, Unesco 23 Nisan’ı bundan böyle “Dünya Ruh Sağlığı” günü olarak kutlatmaya karar vermiş. Nur topu gibi bir bebeğimiz daha olmuş. 1979'da TRT'de başlatılan, seksen darbesinden sonra iyice yaygınlaştırılan, 23 Nisan kutlamalarını baltalayan, bu bayramın ulusal egemenlik yönünü karartan o çocuk şenliği rezillikleri belli ki, artarak sürüyor, bayramın ulusal yönü neredeyse kalkmış… Küreselcilerin gözü aydın, emeksiz yemekleri önlerine konuvermiş, kendimiz etmiş kendimiz bulmuşuz.
Ya Nisan ayında yıllarca kutlanan “Kutlu Doğum Haftası?” Kimin (hangi cemaat liderinin) doğum günüydü unuttunuz mu? Neydi ne oldu da birden kaldırılmıştı?
Akşam Meclis Başkanı bayram tebriği yayınlamış. Gazetelerde tebriki diye yazmışlar, o ayrı. Türkçe yazım kuralına kim uyuyor ki, Arapça dil kurallarına, eski dile göre bundan böyle yazı dilimiz.
Hiç duymadığım bir sözle başlıyor tebrik, adı olmayan bir millete seslenilerek:
"Aziz Milletim,
Millî iradenin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisimizin kuruluşunun 102'nci yıl dönümünü ve dünyadaki tek çocuk bayramı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı tebrik ediyorum."
Bu bildiriye bilgi ağından Ramazan Saatli şöyle yanıt veriyor:
“Bir kişi veya grup başarısından ötürü tebrik edilir. “Bu sene şampiyon oldunuz tebrik ederim” gibi.
Ancak "Dedenizden büyük bir miras kalmış tebrik ederim,” sözü biraz tuhaf kaçar.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Atatürk’ten bize armağandır.
Yani biz çocuklar onu kazanmadık. Bizi tebrik etmeyin.
Bin bir zorluğa rağmen o meclisi açan o günü çocuklara bayram olarak armağan edenleri tebrik edin.”
Sonra bu mesajda konu ustaca yine Osmanlı dönemine ve 15 Temmuz’daki şeye getiriliyor.
“… millî iradenin tecelligâhı Türkiye Büyük Millet Meclisi, 15 Temmuz darbe girişimine…”
“Yüce Meclis, 1876'dan beri süregelen millî egemenliğe dayalı demokrasi ve yönetim anlayışımızın kalesi olarak milletimize ilelebet hizmet etmeye devam edecektir.”
1920’de Ankara’da kurulan meclis nerelere çekiliyor. Sanki Atatürk Kurtuluş Savaşı başlatmasaydı, önderimiz olmasaydı Osmanlı Meclisi kalacaktı. İngiliz gemisiyle kaçan kimdi, yurdumuzun işgali neydi?
Tecelligâh sözünü de anlayan beri gelsin. (Osmanlıca sözlükte, bu söze, tecelli yeri denmiş, tecelli de görünme demekmiş.)
*
Dün bayram öncesi bütün çocukların evde olduğu günde TRT saatler boyu bir yemek izlencesi göstermedi mi? Osmanlı mutfağı diye diye yırtınmadılar mı?
TRT’nin bugün yayınladığı diziler de incelenmeye değer. Konuları ne ulusal bayramlarla, Kurtuluş Savaşımızla, ne de Türk kahramanlıklarıyla ilgili.
TRT’nin günlük akışında “Kasabalı Doktor” dizisi var bugün, yeni yayına girmiş, ilk bölümüne baktım bir an, nasıl kapayacağımı bilemedim. 23 Nisan gününde yayına konan bu dizideki çocuk elinde sopa bir hastaneye saldırıyor, giriş camlarını kırıyor, hastane çalışanlarının üstüne yürüyor. “Yine bu sabah yayına- on beş dakikalık canlı yayınlardan sonra iki kez konan “ Masumlar Apartmanı”ndan hiç söz etmeyelim. Var mı bu günle bir ilgisi?
TRT Çocuk yayınında EBA yayınlarında, “ 09:00 Onur Erol 23 Nisan Konseri” yazılı. Araştırdım baktım, bu konser, öğretmenlerin yönettiği, ulusal marşların, şarkıların söyletildiği bir yayın değil. Öğretmenler özenli çağdaş bir giyimle öne geçip, çocuk korosu yönetmiyor, ulusal duyguları coşturan bir müzik yayını hiç değil. Neymiş? Meğer bayramlarda, her yıl bu kişinin TRT’de konseri yayınlanırmış. Bir tane 23 Nisan çocuk şarkısı, gerisi saçma sapan sözlü, hareketli şaklabanlıklar. Hem de koca koca çocuklara toplumla alay eder gibi okutulmuş.
Göğsünde kırmızı üzerine bir yanda ay yıldız çizili tişört giymiş, bu bayram giyimiymiş, saçlı sakallı bir müzisyen şakalar yaparak bebeklere şarkı okuyor, gitarcılar eşliğinde hem de… Önceki yıllar ağızları Türk bayrağı görünüşlü bezlerle kapattırıp şarkı okutmuşlar burada. Kimse bayrak kanununu savunmamış. Deli misiniz dememiş.
Çocukları bağırtıyor: “La la lahana…”
“Hangi bahar, karnıbahar! / Haydi canım patlıcanım…”
“Zerzevatçı teyze geliyor. Hazır mıyız?”
“Bir kartopu tanesi uçtu uçtu, karıncanın kafasına kondu! /Karınca ne işin var dışarıda?”
Ya bu şarkı?
“Latta latta limonata / Kafasında kukuleta!/Elinde var elmalı turta!”
İzlemeye “Balta”ya kadar dayanabildim.
“Balta balta vur vur / Odunları kır kır! / Doldur doldur küfeye / Haydi yükle eşeğe!”
Balta balta! (Burada, çocuklara, hazır mısınız diye sesleniliyor.) Saymaya başlıyorlar:
Bir balta, iki balta, üç balta, dört balta, beş balta…
“Balta!”
Feza Tiryaki, 23 Nisan 2022