10 yıl boyunca babasının böbreğiyle yaşamını sürdüren 26 yaşındaki Nagihan Uskalkan, gittiği hastanede tekrar nakil olması gerektiğini öğrendi. Nagihan bu kez kuzeni Şeyma Liman’ın bağışladığı böbrekle hayata yeniden umutla bakıyor.Gülin ÖZDEMİR (BURSA A GAZETE) Umutları dalından koparılmış bir çiçek gibi solan hastalar, üzgün aileler, yıllarca verilen mücadeleler… Tüm bunlar ‘nakil’ denildiğinde geride kalıyor ve sanki yeniden doğuş başlıyor. 26 yaşındaki Nagihan’ın hikâyesi bu mücadele örneklerinden sadece bir tanesi… Bursa’da babasının verdiği böbrekle 10 yıl boyunca yaşam sürdüren Nagihan Uskalkan, kontrol için gittiği hastanede, böbreğinin artık görevini yerine getiremediğini ve ikinci bir nakil gerektiğini öğrendi. Bu gelişme üzerine bu kez 20 yaşındaki kuzeni Şeyma Liman, Nagihan’a böbreğini verme kararı aldı. Tahliller sonucu nakil için uygun olduğu belirlenen Şeyma Liman’ın böbreği Acıbadem Hastanesi’nde geçen hafta gerçekleştirilen ameliyatla kuzenine nakledildi. Kuzeni ve kendisinin sağlık durumlarının iyi olduğunu belirten Uskalkan, adeta ‘yaşamak güzel’ mesajını verdi.

HAYATIMIN İKİNCİ YARIŞI 

Gazetemize açıklamalarda bulunan Nagihan Uskalkan, “Kocaman bir savaş hikâyesi aslında benimkisi… 10 yıl önce organ bağış hikâyem başladı. İlk babam verdi böbreğini bana. Daha uzun sürmesini isterdik ama ne yazık ki babamın böbreği vücudumda 10 yıl yaşamını sürdürebildi. Beni daha da zor günler beklemeye başladı derken kuzenim Şeyma imdadıma yetişerek ‘aradığın kahraman benim’ diyerek böbreğini benimle paylaşmak istedi. Yaşamımızın he anı komik, eğlenceli ve enerji dolu olmalı. Hayatımızda yaşam mücadelesi verirken aslında çok fazla gocunuyoruz, üzülüyoruz, küsüyoruz. Hayat o kadar kısa ve ansızın ki her anını değerlendirmek,  eğlenceli kılmak gerekiyor. 26 yıllık hayatımın her anını savaş vererek geçirdim ve geçirmeye devam edeceğim. Hayatımın ikinci yarışı kuzenim Şeyma sayesinde tekrar başladı.  Biz hayatımızın her anını kardeş olarak yaşayarak devam edeceğiz” dedi.

BEN UMUT BULDUM PEKİ DİĞERLERİ? 

“Bazı hayatlar bekleme listesinde sona eriyor. İnsanlar uygun organ bulunmadığı için yaşamalarını kaybediyorlar” diyen Uskalkan konuşmasına şöyle devam etti: “Organ nakli konusunda dünyada en başarılı ülkelerden biriyiz. Ama bağış konusunda rakamlar çok üzücü. Organ bağışı bekleyen o kadar çok kişi var ki; ben çare buldum ama binlerce insan umutla bekliyor. Diyaliz makinesine mahkûm hayat sürdürmek gerçekten çok zor. Anlatılmaz yaşayan bilir sadece. Vücudunuzdaki tüm kan sürekli devirdaim oluyor. Öyle ki diyalizden çıktığınızda tarifi imkânsız rahatsızlıklarla karşılaşabiliyorsunuz. Diyaliz süresi uzadıkça rahatsızlıklar da artıyor. Tek böbrekle sağlıklı bir şekilde hayat süren çok insan var. Bağışlanan her organ filizlenen can demek. Siz de başkalarının yaşamlarına destek olun. Onların hayatlarına umut olun”

TEK BÖBREKLE DE SAĞLIKLI YAŞAYABİLİRSİNİZ

Teyzesinin kızına bir böbreğini bağışlayıp hayata tutunmasını sağlayan Şeyma Liman ise, “Nagihan ile birlikte hastaneye sadece kontrol amacıyla gitmiştik ama böbreğinin artık görevini yerine getiremediğini öğrendik. Nakil gerekliydi. Ne olursa olsun bağışlama konusunda kararlı olduğumu söyledim. Gerekli işlemler yapıldı. Şu anda da hiçbir sorunumuz yok. Herkesi organ bağışına davet ediyorum. Verici ile alıcı arasında şu an hiçbir fark yok. Bir böbreğinizi bağışladığınızda da hayatınızı normal olarak sürdürebilirsiniz. Tek böbrekle doğup sağlıklı yaşayan birçok insan var. Evlenen ve çocuk sahibi olan çok insan var. Organ bağışlasınlar kendi eserlerini kendileri görsünler. Bir hayat kurtarmak bütün insanlığı kurtarmaktır" ifadesini kullandı.