YÖRÜK GÖÇÜ 2024

Abone Ol

YÖRÜK GÖÇÜ 2024

Kumluca Tarım ve Seracılık Şenlikleri çerçevesinde her yıl yapılan şenliklerin 25.si Cumartesi günü yapılan Yörük Göçü ile başladı.

Yörük göçlerine katılıyoruz. Gözlüyoruz, yokluyoruz, soruyoruz, öğreniyoruz. Bu yıl kortej Belediye binasının karşısında başlayıp, Orhan Okulu Caddesi’nde son buldu. Herkes coşkuluydu. Muhtarlar işi benimsemişler, eskiden kullandıkları eşyalarla, özel giysiler içinde korteje katılmışlardı. Halk bu korteji görmek için sokaklara dökülmüştü. Develer, atlar, eşekler, silahlı insanlar. Herkes traktörünün arkasına taktığı vagona yerel giysiler içine köylülerini bindirmiş, seyrana çıkmıştı. Sanırım davar sürüleri ve çoban köpekleri yoktu.

Eskiden bu tür gösterileri Cumhuriyet Bayramı’nda yaparlardı. O bayram -hükümetimiz sayesinde- güdükleşince böyle yöresel şenliklerde boy göstermeye başladı. Gerçi böyle daha iyi olduğu söylenebilir. Çünkü şenlik resmi bir tören olmaktan çıkıp halk şenliği haline geldi.

Şenlikte millet başkana sevgi gösterileri yaptı. Başkana karşı yapılan sevgi gösterileri ona güvendiklerini ve açık çek verdiklerini gösteriyor. Seçimlerin üzerinden daha bir ay geçmeden yapılan bu sevgi gösterileri başkana verilmiş bir kredi notudur.

Her mahallenin belediyeden beklentisi var. Herkes çöpünün alınmasını, kaldırımların yapılmasını, kaldırım işgallerinin kaldırılmasını ve trafik sorununun çözülmesini belediyeden bekliyor. Tabii birçok insan da kendi özel sorunlarının çözülmesini istiyor ki bu en doğal hakkıdır. Sonuçta belediye başkanı hizmet için seçilir.

Akşamleyin çadırlara gitmedim, ama sordum. Necip halkımız gene çadırlarda yöresel ürünler ikramında bulunmuş. İkram Allah için güzel bir etkinlik. Yörüğün gönül genişliğini gösteriyor. Ama ikram yapılan yerlerdeki o kargaşa (izdiham) Yörük toplumuna yakışmıyor. Halkımızın o ikramlardan bir tanesini kapmak için bir birini ezdiği söylendi. Aynı ayıp Ramazan ayında iftarlarda da ortaya çıkmakta ve alanın da verenin de itibarını sıfırlamaktadır.

Bir başka yanlış çadırlarda dengilip yatmak ve yüksek sesle müzik çalmak. Kardeşim sanki evinde yatamıyormuş gibi herkesin içinde uluorta yatıyor veya oturuyor. Yatmanın da oturmanın da adabını Yörük kardeşimize biz öğretecek değiliz. Ama bir edebi olduğunu herkes bilir. Bunlar Yörüğün karnını doyurup kafasını işlememenin sonucudur. Elbette hiçbir hareketinde sınır tanımamak yani özgürlük Yörüğün ruhunda var. Ama bu herkesin içinde yanlış yapma özgürlüğü değildir. Gitsin dağlarda gene yapsın. Dengilsin, haykırsın, yemek yerken ağzını şapırdatsın… Ama bu herkesin içinde olmamalı.

Daha önce yazdık ama bir kez daha yazalım: Yörük Şenliği etkinliklerine hazırlık olarak her köy -ya da her boy-  bir tane aksakal seçsin. Bu aksakal köyün ıcığını cıcığını bilen biri olsun. Yörük kültürünü bilsin. Tarihini, coğrafyasını, ağacını, otunu, insanlarını… Çadırda baş köşeye otursun, gelene gidene kendi köyünün ve boyunun eskilerinden söz etsin. Gelenleri bilgi ile doyursun. Başka ikram istemez.  

Bu iş zordur. Ama kolaya değil, zora talip olmak lazımdır. Belediye başkanı da, muhtarlar da öteki Sivil Toplum kuruluşları da zoru başarmak için adım atmalıdır. Yoksa daha uzun yıllar “Emeğimizi it yiyecek, bağrımızı bit.

Özgürlük güzeldir; disiplin daha güzeldir.

SOMSÖZ: UCUZ VE KOLAY OLAN, BEŞ PARA ETMEZ.

{ "vars": { "account": "G-D88DGY52YP" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }